İşi çekirgeye bırakmayın!

Hüsnü Çakırgil

Dünya Kupası’nda son 8’e kalarak büyük başarıya imza atan Milli Takımımız, bu kez madalya şansı için Litvanya karşısında ter dökecek. Bugüne kadar Dominik Cumhuriyeti maçı hariç kazandığı tüm maçlarda geriden gelerek özellikle Finlandiya ve Avustralya maçlarını bana göre mucizevi bir şekilde kazandı. Sonuçta önemli olan kazanmaktı ve Milli Takım bunu başardı.

Yalnız Finlandiya maçı hariç tüm maçlarımızı Avrupa Kıtası dışındaki ve basketbolda uluslararası bir başarısı olmayan ülkelerle oynadık. Finlandiya’nın da basketbol anlamında bizim aynı kefede olmadığını varsayarsak, bizim için kağıt üzerinde zor olmayan fakat sahada çok zorlandığımız maçlar sonunda buralara kadar geldik. Asla bu başarıyı küçümsemiyor ve tam tersi takdir ediyorum. Bunları söylememdeki amaç, ‘buraya kadar gelmişken neden bir madalya olmasın’ diye düşünüp bir takım uyarılar yapmak.

1) Milli Takım’ın maçın son saniyesine kadar direnç gösterip kazanma isteği bu maçta da devam etmeli.

2) Karşımızdaki rakip bu kez Litvanya. Basketbolda ekol olmuş ve bir çok başarıya imza atmış bir ülke. Bu maçta son saniyelere kadar taşımadan, işi daha önceden bitirip 40 dakikayı devamlı kontrolümüzde götürmeliyiz.
3) Özellikle son maçta topu pivotlarımıza hiç vermedik veya veremedik. Bugünkü Litvanya karşılaşmasında mutlaka iç-dış dengesini iyi ayarlamalıyız. Sadece dış oyuncularımızın attığı sayılarla bu maçı kazanamayız.
4) Şu ana kadar yapmış olduğumuz en iyi gösterge olan savunmamızı zaman zaman zaman değil, tüm maç boyu devam ettirmeliyiz.
5) Ribaund üstünlüğü kesinlikle bizde olmalı ve ikinci atış şansı vermemeliyiz.
6) Avustralya maçının son 5 dakikasında olduğu gibi sadece Emir’le değil, tüm takım olarak hücum etmeliyiz. Yukarıda belirttiğim gibi Avrupa basketbolu farklı bir şekilde oynandığı için Litvanya buna mutlaka önlem alacaktır.
7) Bu kez zaman zaman tempoyu düşürmeliyiz. Çünkü Litvanya ekolü tempolu oyunu seven bir yapıya sahip. Eğer hızlı hücum imkanı varsa, mutlaka değerlendirmeli, yok ise setlerimizi tempolu bir şekilde oynayıp süreyi akıllı kullanmalıyız. Böylelikle hücumda herkes topu kullanma şansına sahip olur.

Sonuç olarak şu ana kadar mücadelemiz ve hırsımızın yarattığı bir enerjiyle maçları kazanıp çeyrek finale kaldık. Hani bir deyim var ya, “Çekirge 3 kere sıçrar” diye işte biz bu 3 sıçramayı gerçekleştirdik. Artık çekirgeye fırsatı vermeden maçı başından sonuna kadar kontrolümüzde götürüp bu karşılaşmadan galip ayrılarak madalya şansını yakalama zamanı. Haydi çocuklar! Haydi 12 Dev Adam! Her zamanki gibi bütün Türkiye arkanızda… Boş şanslar!