Dünya Kupası’nda son 8’e kalarak büyük başarıya imza atan Milli Takımımız, bu kez madalya şansı için Litvanya karşısında ter dökecek. Bugüne kadar Dominik Cumhuriyeti maçı hariç kazandığı tüm maçlarda geriden gelerek özellikle Finlandiya ve Avustralya maçlarını bana göre mucizevi bir şekilde kazandı. Sonuçta önemli olan kazanmaktı ve Milli Takım bunu başardı.
Yalnız Finlandiya maçı hariç tüm maçlarımızı Avrupa Kıtası dışındaki ve basketbolda uluslararası bir başarısı olmayan ülkelerle oynadık. Finlandiya’nın da basketbol anlamında bizim aynı kefede olmadığını varsayarsak, bizim için kağıt üzerinde zor olmayan fakat sahada çok zorlandığımız maçlar sonunda buralara kadar geldik. Asla bu başarıyı küçümsemiyor ve tam tersi takdir ediyorum. Bunları söylememdeki amaç, ‘buraya kadar gelmişken neden bir madalya olmasın’ diye düşünüp bir takım uyarılar yapmak.
1) Milli Takım’ın maçın son saniyesine kadar direnç gösterip kazanma isteği bu maçta da devam etmeli.
Sonuç olarak şu ana kadar mücadelemiz ve hırsımızın yarattığı bir enerjiyle maçları kazanıp çeyrek finale kaldık. Hani bir deyim var ya, “Çekirge 3 kere sıçrar” diye işte biz bu 3 sıçramayı gerçekleştirdik. Artık çekirgeye fırsatı vermeden maçı başından sonuna kadar kontrolümüzde götürüp bu karşılaşmadan galip ayrılarak madalya şansını yakalama zamanı. Haydi çocuklar! Haydi 12 Dev Adam! Her zamanki gibi bütün Türkiye arkanızda… Boş şanslar!