Türk futbolunun mabedi İnönü Stadı'nın kapanış maçında sakatlığı nedeniyle forma giyemeyen Beşiktaş Kaptanı İbrahim Toraman, Dolmabahçe'nin çimlerine son kez çıktı. G.Birliği maçıyla jubilesini yapan tarihi stadın yokluğunda bu sezon işlerinin çok zor olduğunu belirten Toraman, "Saracoğlu ya da Arena'da oynamaktansa bir yıl çile çekmeye razıyız. Havasının sert olduğunu biliyoruz İstanbul BŞB yüzünden bize şanssız da gelen bir stat; Kasımpaşa'da ihtimallerden biri ama yeni sezonda tüm yollar Olimpiyat'a çıkıyor" dedi.
İnönü Stadı'nın yerinin doldurulamayacağına dikkat çeken Kaptan, "İyi oyuncular transfer etsek bile seneye işimiz bu yıla göre daha zor. Önümüzde Olimpiyat Stadı'nda sezon geçirmiş G.Saray örneği var, stadyumun havasını da biliyoruz. Açıkçası seneye işimiz zor. Buna göre program yapıp çalışmak gerekiyor" diye konuştu. "Sonuçta İnönü bizim stadımız ve bir sezon sonra Kartal, yuvasına dönecek" ifadesini kullanan İbrahim Toraman Beşiktaş'ı Hürriyet'e anlattı...
'İNÖNÜ'YE SON KEZ KAPALI'DAN BAKTIM'
İnönü'deki ilk golümü Beşiktaş'a ilk geldiğim sezonun ikinci yarısında 2005'te Kayseri'ye atmıştım. Yeni Açık tarafındaki kale bana daha uğurlu geliyordu, gollerimin çoğunu oraya attım.
Son G.Birliği maçını Kapalı Tribün'ün üst katında izledim. Tüylerim diken diken oldu. Çok yoğun duygular yaşadım. Tribünleri izlemekten oyunun büyük bölümünü izleyemedim. 3-0'lık galibiyet son maça yakışır bir veda oldu.
'İNSAN SELİ TEK KELİMEYLE MÜTHİŞTİ'
Maç sonu oluşan insan seli de müthişti. Duygusal bir an insanlar hatıra kalması için benimsedikleri stattan bazı eşyalar götürdüler. Ama futbolcu arkadaşlarım için gerçekten zor oldu, 90 dakika yorulduktan sonra bir an evvel soyunma odasına girmek istediler. İlk defa böyle bir atmosfer yaşayan arkadaşlar maç sonrası konuşmalarımızda ilgi karşısında mutlu olduklarını söylediler bana...
İnönü Stadı'na gelmeden önce henüz Ümit Milli Takım'dayım bu stadın havası bana büyülü gelirdi. İnsanı çeken bir yanı var, o yıllar transferim gündemde değildi ama siyah beyaz formayla Dolmabahçe'ye çıkmak bana nasip oldu. Kendimi bildim bileli Beşiktaş'la gönül bağım vardı...
ŞAMPİYONLUK SADECE GENÇLERLE GELMEZ
Bu yıl gençlere önem verilerek çok değerli bir adım atıldı. Oğuzhan kazanıldı mesela. Ama şu var sadece gençlerle olmaz, tamam dışarıya sempatik gelebilir. Fakat genç oyuncularla başarı daha zordur. G.Saray ve F.Bahçe de kaç tane genç oyuncu var? Tecrübeli oyunculardan bir iskelet kurulur ve öyle bir hava yaratılır ki iyi olan gençler o kadroda kendine yer bulur.
SEBA MÜTHİŞ BİR İNSAN
Süleyman Seba taraflı tarafsız herkesin taktir ettiği müthiş bir insan. 110. Yıl kutlamalarında başkanımızda gelmişti. Onu görünce hislerimi anlatamam.. Beni görünce ayağa kalktı elini öperken çok etkilendim.
OYNAMADAN SAKATLANDIM
Yedek kulübesinde oturmak çok zor, maç izlerken kendimi kaptırıyorum. Hatta geçen sezon bir Avrupa Ligi maçında baktım ayağıma kramp girdi, kendimi kasmaktan. Oynamadan sakatlandım!
ÜZÜLMEZ OLAYINA ÜZÜLDÜM
İbrahim Üzülmez'le yaşadığımız olaydan sonra ben hiç konuşmadım. Aslında konuşulacak çok şey vardı ama… Bu olaydan sonra ben baskı altında kaldım. Bazı taraftarların aklında soru işaretleri oluştu. 10 yıldır buradayım bir kavgam yok ve bu da karşı taraftan gelen bir tepkiyle oldu. Vurmasıyla, onun başlatmasıyla gelişen bir olaydı. Bundan dolayı bazen taraftarların bir takım yorumları beni etkiliyor. Böyle bir olayda adımın geçmesinden son derece üzüntülüyüm. Neden böyle bir şey olsundu ki... İbrahim Üzülmez 36 yaşında futbolu bıraktı ama ben o dönemde futbolumu büyük baskılar altında oynadım.
'ONA KIRGINLIĞIM YOK'
Bazı yorumlar beni yaraladı. İbrahim Üzülmez'e kırgınlığım yok ama bu olayda adımın geçmesine çok üzüldüm. Olayın içeriğini hiçbir zaman anlatmadım, anlatmam da geçmiş gitmiş bir olay. Ama şu var Üzülmez gittikten sonra benim üzerimde oluşan baskı, bazı taraftarların bakış açısına çok üzüldüm. Düşünün 36 yaşında bir futbolcu takımdan ayrılıyor ben 26-27 yaşındayım ve futbolumu büyük baskı altında oynuyorum. Bunun bana zararı oldu. Özellikle ilk sezon çok etkilendim. Baskı altındaydım, moralim bozuldu ama artık bu olay beni etkilemiyor.
Ben her zaman için Beşiktaş camiasının bana bakış açısının pozitif olduğunu düşünüyorum. Ben bu renkleri benimsedim, yarın futbolu bırakınca İnönü tribünlerindeki yerimi alacağım. Hiçbir zaman maddiyat konuşmadım Beşiktaş'la, önemli olan bu ailenin bir ferdi olabilmek. Ve bu camiada kalmak için gereken özveriyi göstermek…
Drogba ve Sneijder iyi olan Galatasaray'a ikinci yarı katkı getirdiler. Sarı kırmızılıları bir adım öteye taşıdılar. Sadece isim olarak değil sahaya da katkı yaptılar.
'BEŞİKTAŞ'TAN KOPAMADIM'
Birkaç sezon önce bana İspanya'dan Espanyol teklif geldi hatta resmi anlaşma yapılıyordu ama Beşiktaş'tan kopmak zor geldi. Önemli olan Beşiktaş formasına layık olup onun hakkını verebilmek.
'BİRAZDA FERNANDES 'FEDA' DESİN'
'Manuel Fernandes'i taraftar seviyor, Samet Hoca çok güvendi ama biraz da onun fedekarlık yapması lazım... Gelecek yıl Fernandes'i takımda görmek isterim ama biz futbolcuların isteğiyle olmuyor. Zaten bir yıllık kontratı var Fernandes'in... Mutsuzluk konusu çok konuşuluyor ama Fernandes geldiği günden bu yana böyle. Onun karakteri, kimse ona karışamaz yapısı öyle. İnsanlarla fazla iletişime geçen biri değil.
İlk geldiğinde daha sakin sessizdi. Guti, Simao ve Quaresma'nın biraz gölgesinde kalmıştı sanki… Ama onların gidişinin ardından bu sene Samet Hoca ona çok güvendi, kamp döneminden itibaren onun üzerine titredi. Ama ikinci yarı performansında düşüş yaşandı.
EN BÜYÜK BEŞİKTAŞ'TIR
Gece hayatı çok yazılıp çiziliyor, ama o adamın özel hayatı bu şekilde mutluysa onu öyle görmek gerekir. İnşallah gelecek yıl kafasını toplar... Mutlu bir Fernandes iyi iş yapar. Takımda şu anki ortam da buna çok müsait. Başta Başkanımız olmak üzere tüm yönetime teşekkür ediyorum futbolcuların tüm alacaklarını günü gününe ödendi.
Fernandes'i taraftar seviyor, camia seviyor, Samet Hoca çok güvendi, İstanbul gibi güzel bir şehirde yaşıyor, iyi de para kazandı. Biraz da kendisinin fedakarlık yapması lazım. En büyük Beşiktaş'tır. Bu takıma kimler gelip kimler gitti önemli olan Beşiktaş'ta tutunabilmek.
BİZİ DAR KADRO ETKİLEDİ
Özellikle çapraz bağ sakatlıklarından bu yıl çok çektik. Ama bu sene sakatlıklar arttı diye bir şey yok. Bizim takımdakiler geçen sezon da sakatlıklar yaşadı ama alternatif vardı. Bu sezon kadro dar olunca göze battı.
TABLO FARKLI OLURDU
Şampiyonluk yarışında biz bir noktaya kadar geldik ve ilk yarı güzel bir şekilde tamamladık. Daha sonra kalitesi belli olan iki üç arkadaşımızın katkısı fazla olsaydı inanın tablo çok daha farklı olurdu.
FORMAYI AYBABA VERDİ
Del Bosque ve Tigana gibi Avrupa'ya kendilerini ispat etmiş, Çalımbay gibi Beşiktaş'tan yetişmiş ve Denizli gibi deneyimli hocalarla çalıştım ama Aybaba G.Antep'te bana ilk kez forma veren teknik adamdır.
QUARESMA İLE ÇOK İYİ ANLAŞIYORDUK
Guti, Quaresma, Simao gibi isimler Beşiktaş'a ilk geldiğinde çok heyecanlanmıştık. Beklenti yukarı çıktı ve başarı gelmeyince tepkiler oldu. Bu futbolcuların hepsi çok kariyerli iyi oyunculardı ve hepsiyle çok iyi arkadaşlıklarım oldu. Büyük takımların tek futbolcuya bağımlı olmaması lazım. Bana kalırsa büyük takımlar çok disiplinli gelenekleri görenekleri ve ona göre futbolcuları olan bir takım olacak Beşiktaş bu tarife çok uygun. Disiplinli iyi organize edilmiş bir takıma yıldız oyuncu da gelse fazla sivrilmeyecek bana kalırsa aslolan takım oyunudur. Quaresma ile tüm takım çok iyi anlaşıyorduk. Onun tamamen kendiyle ilgili sorunları vardı.
F.BAHÇE VE G.SARAY'IN TRANSFER SAVAŞI
TERİM'DEN 2 TRANSFER AÇIKLAMASI
KOCAMAN: FİNAL OYNASAK KAZANIRDIK
HILBERT: ARADIKLARI ADAM BENİM -RÖPORTAJ-
İBRAHİM TORAMAN'DAN FERNANDES'E GÖNDERME
VOLKAN VE SABRİ'NİN CEZASI ERTELENECEK Mİ?
ÜNAL AYSAL: KAZA OLDU KAPATALIM
FERNANDES BİZİ KOMAYA SOKACAKTI!
MEIRELES'DEN O HAREKETE İNANILMAZ SAVUNMA