G.Saray için gerçekten kötü bir ilk yarıydı. Biraz Real Madrid maçının olumsuz rüzgarı biraz Beşiktaş’ın hırsı derken oyunda pek etkin olamadılar. Aslında temel sorun sahadaki dizilişti. 4-3-1-2 gibi işlemeyen bir sistemle G.Saray şansını denedi ama boşuna. Bu sistem hiç işlemediği gibi Cim-Bom’a yaramadı. İkinci yarı Bruma hamlesi ‘cuk’ oturdu. Böylece G.Saray hem sahada doğru dizilişe geçti hem de maçın tamamen hakimi oldu. İlk devre kaybolan G.Saray, Beşiktaş önünde istediğini yaptı, galibiyete de ulaştı.
HAMLE ASLAN’I DİRİLTTİ
Bruma’nın sola geçmesi, Burak’ın sağ kanada yaklaşması Beşiktaş’ı adeta felç etti, resmen dağıttı. G:Saray adına her oyuncu doğru pozisyonda doğru yerdeydi. Bu iştah ve doğru oyun da önce ilk golü sonra ikinci golü getirdi. Geriden gelip kazanmak önemli başarıdır. Bu başarı derbide ise daha bir değerlidir. Bu nedenle G.Saray’ı kutlamak gerekiyor. Tabii Beşiktaş’ın öne geçip oyunu tutamaması da irdelenmeli. Belki 47. dakikada-kader anı- ikinci golü bulsalar iş değişebilirdi. Beşiktaş adına o an şanssızlıktı ve Gökhan Töre o pozisyonu atsa G.Saray için kabus gibi bir skor olabilirdi.
DROGBA ÇOK FARKLI
Kim iyiydi derseniz? Öncelikle Drogba... Bu adam çok farklı, ne kadar övgü dizsek az bile. Sakatken çıkıp kader adamı oldu. Şahane goller attı. Bir de Bruma... Oyunu öyle hareketlendirdi ki Beşiktaş’ın başı döndü. Sneijder’i de ikinci yarıdaki performansı ile iyiler arasına alabiliriz. Koca ilk yarı hiç top alamadı. Haliyle etkin olamadı. Ama oyunun ikinci perdesinde sahneye çıktı, müthiş katılım gösterdi, G.Saray’ı iten güçtü. Böylece Sneijder farkı ortaya çıktı. Galibiyette bu üç oyuncunun ekstra katkısıyla geldi. Son dakikalardaki olaylar içinse fazla söze gerek yok; sahalarımızda görmek istemediğimiz manzaralardı... Keşke maçın başındaki şölen sonunda da yaşanabilseydi.