Bakan Kasapoğlu, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla hain darbe girişiminin gençlerce unutulmaması amacıyla düzenlenen "Gençler Asla Unutmaz" programına katıldı. Programın gerçekleştiği salonda hain darbe teşebbüsünde 15 Temmuz 2016'da şehit olan 251 şehidin fotoğrafları katılımcılar arasına birer koltuk boşluk bırakılarak yerleştirildi ve hepsinin katılımcılar arasında hazır bulunduğu anonsu yapıldı.
Bakan Kasapoğlu programda yaptığı konuşmada, "15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden tam 4 yıl geçti. O gece hep birlikte şahitlik ettik ki bu ülkede tarihe geçen ikinci bir İstiklâl mücadelesi yaşandı. Bu mücadelenin en ön safında siz değerli gençlerimiz vardı. Hamdolsun yine 4 yıl sonra sizlerle birlikteyiz" dedi.
Bu kutlu mücadelenin sembolü olan gençlere şükranlarını sunduğunu belirten Bakan Kasapoğlu, "15 Temmuz FETÖ hain saldırısına korkusuzca, kahramanca cesaretle direnen, kanlarının son damlasına kadar bu kutsal mücadelede varlığını her şeyini ortaya koyan tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyorum. O kara gecede kahramanca işgalcilerin karşısında duran gazilerimize ve aziz milletimize saygı ve saygılarımı arz ediyorum. 15 Temmuz gecesi kazanılan zafer, sadece bölgesel, yerel bir zafer değildir, küresel ölçekte ciddi bir kazanımdır. Önemli bir milat ve dönemeçtir. Bu aziz millet tarih boyunca nice badireler atlatmış, nice belaları defetmeyi başarmış bir millettir. Bu millet her zaman özgürlüğünün istiklalinin bedelini tereddütsüzce ödemiştir ve gerekirse de her daim ödemeye hazırdır. Varlığımıza, birliğimize ve kardeşliğimize yönelik oynanan her türlü kirli oyunu da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bozmakta kararlıyız" diye konuştu.
"BU MİLLETİN İSTİKBALİNE VE İSTİKLALİNE AŞKINI HESAP EDEMEDİLER"
Hain darbe girişiminin bu milletin geleceğe yürüyüşünü durdurmak üzere yürürlüğe sokulmuş karanlık bir senaryonun eseri olduğunu anlatan Kasapoğlu, "Hedeflerine güçlü ve kararlı bir şekilde yürüyen Türkiye'nin ayağına pranga vurma girişimiydi. Ekonomide, dış politikada, sanayide, sağlıkta, ticarette, sporda her alanda adeta bir yıldız gibi parlayan Türkiye'yi yeniden karanlığa sürüklemeye çalışma gayretiydi. Demokrasi, hukuk ve adaletle dize getiremedikleri Sayın Cumhurbaşkanımızı ve kadrolarını, zorbalıkla devre dışı bırakma girişimiydi. Bu hedeflerini küresel güçlerin, çeşitli istihbarat servislerinin maşası olan FETÖ ile yapmaya niyet ettiler. Karanlık senaryolarını hazırlarken her türlü hesabı haince yapmışlar, ama asıl önemli bir noktayı unuttular. Bu milletin istikbali ve istiklâline yönelik aşkını, fedakarlığını, inancını, özverisini hesap edemediler" şeklinde konuştu.
"TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜ BİZİM İÇİN LANETLİKTİR"
Bakan Kasapoğlu, bu milletin bundan sonra da her türlü tuzaklara, engellere meydan okuyacağını vurgulayarak, "Adı ister FETÖ olsun, ister PKK olsun, ister DEAŞ olsun, terörün her türlüsü bizim için lanetliktir ve şerre hizmet eder. İsimleri ayrı fakat aynı odaklara çalışan bu terörist gruplara asla ve asla göz açtırmayacağız. Bu aziz milletin her biri birinden kıymetli evlatlarını, gençlerimizi kaptırmayacağız. 15 Temmuz, bu ihanet tezgahına karşı sokakları meydanları dolduran, tankların üzerine yürüyen kahraman insanlarımızın omuzlarında yükselen şanlı bir zaferdir. Gençlerimiz, o gece atalarından aldıkları ilhamla hem kendi yarınlarına hem Türkiye'nin yarınlarına canları pahasına sahip çıktılar. İşte o yüzden 15 Temmuz'da yaşananlar artık sizin, bizlerin hafızalarımıza emanettir" ifadelerini kullandı.
Bakan Kasapoğlu, 15 Temmuz'da milletin gösterdiği şuuru ilelebet diri tutacaklarını ifade ederek, "Gençler asla unutmaz, unutmayacak. 15 Temmuz bir milattır, Türkiye için bir dönüm noktasıdır, bunu asla zihnimizden çıkarmayacağız. Bu milletin kararlılığının test edildiğini de asla unutmayacağız. Bu kadar değerli bu aziz emanete daha güçlü daha bilinçli bir şekilde sahip çıkacağız. Bu aziz milet için daha çok çalışmak, daha çok üretmek ve her günü bir öncekinden daha ileri noktada tamamlamak, beraberce kardeşçe gayret göstermek, bizlerin en önemli vazifeleri. Dünya beşten büyüktür, ya olacağız, ya öleceğiz" diyerek dosta güven, düşmana korku veren liderimizin yolundan bir ve beraber olarak gitmeye devam edeceğiz. Asla kararlılığımızdan, inancımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bu kararlılığımızı da bütün dünyaya en gür sada ile haykırmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"AYASOFYA CAMİSİ'NİN İBADETE AÇILMASI MİLAT"
Geçtiğimiz hafta Ayasofya Camisi'nin ibadete açılması kararıyla önemli bir miladın hep birlikte yaşandığını dile getiren Bakan Kasapoğlu, "Ayasofya Camii, 86 yıllık hüzün ve bu hüznün nesiller boyu yaşanmış bir hüzün olduğunu hepimiz biliyoruz. Büyüklerimizin bu konudaki rüyalarını, hayallerini, düşüncelerini hep birlikte dinledik. Acaba bir gün gerçekleşir mi bu kutsal mabedin kubbeleri gönlü imanla dolu müminlerle dolar taşar mı. Ezanları o minarelerinden o güzel sada duyulur mu işitilir mi diye hep düşündük, hayal ettik. Sultan Fatih'in ve o mübarek askerlerinin emaneti tekrar bu aziz millete tekrar bu aziz ümmete mescit olur mu diye hayal ettik. Hamdolsun dünyanın beşten büyük olduğunu her daim ifadesiyle, ameliyle ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığıyla vizyonuyla bir rüya daha gerçek oldu. Gençler olarak millet olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza medyunu şükran olduğumuzu ifade etmek istiyorum" dedi.
Konuşmasının son bölümünde şehitleri anarken ve anlatırken duygulu anlar yaşayan Bakan Kasapoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bugün onların sayesinde birlikte buradayız. Bu şanlı bayrak yine gururla dalgalanıyor. O yüzdendir ki sizlerden istirhamım bu örneği olmayan destanı yazan şehitlerimize gazilerimize liyakatten ödün vermeyelim ve inşallah bu kutsal emaneti sizlerle birlikte bu memleketin en büyük güvencesi olarak diğer gençlerimize teslim edelim. Bu vesileyle tüm gençlerimizi bu aziz milletin kahraman evlatlarını şehitlerimizin değerli yakınlarını saygıyla en içten hürmetlerimle muhabbetlerimle selamlıyorum. Rahmetle minnetle yad ediyorum. Rabbimin selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun"
Programın ardından bazı şehit yakınlarına ve gazilere plaket verildi. Şehit yakınları ve gaziler de katılımcılara bir müddet yaşadıklarını ve duygularını anlattı.