Futbol iklimi

Maç öncesi seremoni sırasında National Stadının tribünlerinde dalgalanan binlerce küçük bayrak başlattı her şeyi. Bahar geldiğinde toprağın nefes almasını sağlayan çapalama vazifesini kusursuzca yerine getirdiler. Futbol bereketli topraklar üzerinde daha iyi oynanan bir oyundur. Tribünlerdeki istekten, hevesten, heyecandan ve insan sevincinden oluşan bereketli topraklar bu hareketle derin bir nefes aldı.

Nedim Murat Gür/ aksam.com.tr

Çimlerin yeşil, sağlıklı ve uygun olması elbette önemlidir ama, futbolun asıl toprağı, mutlu bir beklenti içinde stadı dolduran kalabalıktır. O toprak üzerinde, doksan dakika boyu gide gele, düşe kalka çalışır futbolcular. Ellerindeki bütün yetenek tohumlarını, başarı filizlerini santim santim dikerek, terleriyle sulayarak didinirler. 


Dünyanın en hızlı büyüyen ağacıdır iyi futbol. Karşı tribünden bakınca, uzak taraftaki sol açığın ağzından çıkan, sırtından tüten su buharından bile anlaşılır. Orada bir ağaç filizlenmek üzeredir.

Yine de her zaman yetişmez iyi futbol. İyi toprak, iyi su, güzel hava yetmez bazen. O zaman anlaşılmaz sebepler, bulunamayan çareler yüzünden daralır insan. Televizyon başında, tribünde, radyo önünde aynı pozisyonda buluruz kendimizi. Başımız iki elimizin arasındayken. 

Sahanın kenarındaki teknik adam da aynı pozisyona sıkça düşer. Bodrum tatilinde aşık olduğu begonvil’in, Ankara’daki balkonda neden kuruduğunu bir türlü anlamayan, çiçek düşkünü ev hanımları gibi düşünür.

Futbol iklim işidir. Biraz önce neden olmadığını, şimdi nasıl olduğunu anlamak her zaman mümkün değildir. O güzel futbol iklimini yaratan teknik adamın elleri, başının iki yanında değil, genellikle belinin iki yanında olur. 

Romanya karşısında sahaya çıkan takım; doğru iklimi bulmuş, topraktan, havadan, sudan payını isteyen hevesli bir takımdı. Sahadaki bütün futbolcular, sanki vitamini varmış da, bir damlası boşa gitmesin ister gibi ısırdılar her topu. Saha dışından anlaması kolay olmayan bir seviye farkını koydular ortaya. Sahadaki her futbolcumuz, her pozisyonda rakibinin amiri gibiydi. Onlar da adeta ellerinde olmadan, bu üst iradeye saygı gösterdiler. Bu benim için yeterli. Bu irade, bu heves önce iyi futbolun ve sonrasında daha da iyi futbolun habercisidir. 

Futbolun meyvesi goldür deriz ama aslında içimizden çok inanmayız buna. Meyve ağacın rüşvetidir. Yaprağını yeşertmek, köklerini, dallarını uzatmak için, doğayla başbaşa kalabilmek için insanları oyaladığı küçük bir hediyedir. Asıl değerli olan, tohumun var olma isteği ve ağaç gibi büyüme heyecanıdır. 

Bu güzel maçtan sonra; takım olma heyecanı eminim hepimize biraz bulaşmıştır. Bugün sokaklarda hepimiz daha iyi bir takımız. Trafikte, metrolarda daha paslı, daha yardımlaşmalı olacağız. Şahsi oynamayı bırakıp, birbirimizin kademesine gireceğiz. Kafamızı kaldırıp, takım arkadaşlarımızla gözgöze gelmenin keyfine varacağız. 
Bunun için teşekkürler hepinize.