(Fenerbahçe-Plzen) Mutlu sonla biten korku filmi

Ali Ece, Fenerbahçe - Plzen maçını aksam.com.tr için yorumladı...

Mehmet Topal’a çok geçmiş olsun. Oyundan çıkana kadar Fenerbahçe’nin o ana kadar beklenen klasa yakın oynayan birkaç oyuncusundan bir tanesiydi. Hatta belki de ortada Salih’le beraber oyuna başlasaydı o ilk 35’teki gereksiz çile de çekilmezdi.

Salih girer girmez ise Fenerbahçe 41’de ilk net pozisyonunu yakaladı. Salih’in dikine oynama inadıydı pozisyonun mimarı. 15 saniye sonra ise aynı Salih en geriye kadar koşup son adam rolünde kademeye girdi, rakip akını bitiren isim oldu.

SALİH KAPIYI ARALADI

Bu 20 saniye içinde herkesin daha da net gördüğü gibi Salih Fenerbahçe’nin modern futbol standartlarına en uygun orta sahası. İki kale çizgisi arası mekik dokuması bir yana, top ayağına gelmeden önce boştaki arkadaşlarını çoktan süzüp ısrarla oyunu dikeylemesine genişletmesi diğer yana…

Fenerbahçe ilk önde baskıyı da Salih oyuna girdikten sonra yaptı ve ilk kez Plzen maçın başından beri ayağa pasla top yapıp rahat bir şekilde oyun kuramadı, aksine stoperleri direkt topu taca attı. 
Akabinde gol geldi. Gol pozisyonu da Salih’in anahtar nitelikteki ara pasıyla başladı. Ancak Salih, o ana kadar tüm Fenerbahçe orta sahalarından farklı olarak pası verdikten sonra durmadı, geriye dönmedi. Aksine pası verir vermez dikeylemesine yön değiştirdi ve ısrarla topa gitti. Maçın ilk 30’undaki Fenerbahçe performansına göre zor gözükeni kolaylaştırdı, golünü attı. Turun kapısını araladı. 

AYKUT HOCA ANAHTARI UNUTMUŞ GİBİYDİ


Salih özelinde bir kez daha gördük ki “Genç yetenekler önce pişsin sonra oynasın” tezi Avrupa futbol standartlarıyla örtüşmüyor, genç yetenekler oynadıkça pişiyor, diğer türlü maalesef fazla pişirince altı yanan yemek kadar tatsız oluyor. Salih gibi özel yetenekler için en iyi antrenman her zaman maçtır. Maç ne kadar üst düzeyse Salih’in yetenekleri de o kadar gelişmeye açık.
Ancak Aykut Kocaman hocanın ilk maçtaki stratejisi, taktiği ne kadar doğru ise maalesef dün geceki maçta o kadar yanlıştı. İlk maçta turun kapısı açılmıştı ama dün gece sanki Aykut hoca açılan kapının giriş tarafında anahtarını unutmuş adam gibiydi. 

RİSK ALMAMAK BAZEN EN BÜYÜK RİSK

Tamam, Plzen, kolektif açıdan oyuncularının bireysel yeteneklerinin toplamından daha iyi bir takım. Ancak Plzen’in kaç oyuncusu Fenerbahçe’de ilk 11’i zorlayabilir ki? Belki Darida malum kişinin yerine orta sahada başlayabilir. Ancak Vrba’nın elinde Salih olsaydı, “Darida mı yoksa malum tecrübeli vasat orta saha mı?” diye düşünmezdi. İlk 11’e yazacağı ilk isim Salih olurdu ona eminim. 
Bu tip eşleşmelerde tecrübeli oyuncular tabii ki önemlidir. Ancak tecrübenin iyisi kötüsü de önemli. Sadece daha tecrübesiz diye daha yetenekli ve iyi bir oyuncuyu takımdan kesip yerine sadece daha tecrübeli diye daha az iyisini oynatmak bir yerden sonra kumardı. Üstelik de gereksiz sinir ve gerilime sebep olan bir kumar. 
Kısacası futbolda bazen risk almamak en büyük risktir. Neyse ki gerilim filminin en azından sonu mutlu bitti. Fenerbahçe anlamsızca geri çekildikçe Freddy Krueger’laşan Plzen, Volkan’dan çok Allah’ın koruduğu temsilcimizin kalesini sadece 1 kere geçebildi.
Çeyrek finalde Aykut Kocaman hoca, Monchengladbach, Marsilya ve Plzen deplasmanlarındaki stratejiyi geliştirerek sahaya yansıttıkça Fenerbahçe’nin önü açılır. Dilerim dün geceki korku filmine sebep olan hatalar tekrarlanmaz.    

İŞTE FENERBAHÇE'NİN MUHTEMEL RAKİPLERİ

SERKAN YETKİN YAZDI; GÜZEL OLAN TEK ŞEY...

AYKUT KOCAMAN'DAN TFF'YE GÖNDERME

GECENİN SONUÇLARI VE TUR ATLAYAN TAKIMLAR

AYKUT KOCAMAN TFF'YE SİTEM ETTİ

SALİH UÇAN: ŞÜKÜRLER OLSUN

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ: FENERBAHÇE'Yİ KUTLARIM

FENERBAHÇE ÜLKER KAYIPLARDA