Fenerbahçe ve Trabzonspor kulüpleri 3 Temmuz ile ilgili paylaşımlarda bulundu.
Sarı-lacivertli kulübün internet sitesinde yer alan açıklamada, 8 yıl önce Fenerbahçe'nin kapkara bir güne uyandığı belirtildi.
Söz konusu süreçte 11 puan geriden gelerek sezonun şampiyon tamamlandığı aktarılan açıklamada, "2011-12 sezonunda çok daha güçlü bir kadro kurma hedefinde, ekonomik olarak çok iyi durumdaydık! Tırnaklarımızla kazıyarak geldiğimiz, 5 branşta birden şampiyon olduğumuz, bir spor kulübünün olabileceği en güzel noktada, Fenerbahçemizi daha da güzel günler bekliyordu. 3 Temmuz 2011 sabah 06.00 sularında, ellerindeki sonsuz güç, polis, savcı, hakim, medya hepsi bir arada, arkalarındaki karanlık destekle kurguyu başlattılar." değerlendirmesinde bulunuldu.
"3 Temmuz bir kumpastır, milyonlarca taraftarımızla yerle bir edilen" ifadesinin kullanıldığı açıklama, şu şekilde son buldu:
"Yoğurulduğu Atatürk sevgisi, sahip olduğu milli değerlerin gücü, milyonların bağlılığıyla dimdik duran Fenerbahçe'yi, şike kumpasıyla yıkmak, yok etmek, 'kendilerine mahkum etmek' istediler. Ve 3 Temmuz kumpasında, Fener'in ışığı, milyonların uyanışı, bir ülkenin ayağa kalkışı oldu! Bugün bir kez daha daha yüksek ses ve inançla '3 Temmuz bir kumpastır, milyonlarca taraftarımızla yerle bir edilen! Sonsuza dek #YAŞAFENERBAHÇE'"
TRABZONSPOR'UN PAYLAŞIMI
?Trabzonspor Kulübü, 2010-2011 sezonunun ardından yaşanan 3 Temmuz sürecine ilişkin açıklama yayımladı.
Bordo-mavili kulübün internet sitesinde yer alan açıklamada, aradan tam 8 yılın geçtiği ancak hiçbir şeyin değişmediği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Hiçbir şey değişmedi, şike yapanlar hariç. Başta UEFA, CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi olmak üzere onlarca verilen kesin yargı kararı ile mahkeme şike yapanları suçlu buldu. Mahkemelerde kabul ettikleri belgeleri, ses kayıtlarını ülkemizin bekasına kasteden terör örgütüne bağladılar. Oysaki aynı terör örgütünün elemanlarıyla kendi tesislerinde çift kale maç oynayan onlardı. O terör örgütü üyelerini kulüplerine 'onur üyesi' dahi yapanlar da… Ceza alan kulüp bir süre sonra 'kumpas' olduğunu öne sürüp yeniden yargılama talep etti.
Lakin yargılamayı yapan mahkeme 'Kumpas yok' dedi, 'Deliller de sahte değil' dedi. Buna rağmen 'kumpas' lafıyla gezip durdular ortalıkta… Bununla da kalmadılar elbette. Kendilerine karşı 'kumpasla' kılıfladıkları şike belgeleriyle Trabzonspor'u UEFA'ya şikayet ederek, ceza almasını talep ettiler. Gittik UEFA'daki duruşmaya, vurduk yüzlerine o sözleri. Türkiye'de 'kumpas' dediğiniz belgelerle bizi şikayet ediyorsunuz. Madem kumpas neden buradayız? Tabii ki cevap dahi verememişlerdi. Başaramadılar nihayetinde çünkü tertemiz bir itibarımız var.
Velhasıl, uzun yıllar geçti, unutmadık çünkü kuzey unutmaz. Ekilen tarlalar, çift dikişler, çantalarda giden paralar, Mini Cooperlar, rakip oyuncunun oynamaması için alınan sahte raporlar, lakabı CEO olanlar ve hocalardan fetva isteyen futbolcularla birlikte çalınan şampiyonluğumuz herkesin vicdanlarında. Diyorlar ki 'Kupa müzemizde gelin görün!' Halbuki meselemiz kupa değil, adalet aslında. Bilmiyorlar ki yurt dışına kaçırılan Türkiye topraklarına ait çok sayıda eser, mesela Zeus Altarı mesela İhtiyar Balıkçı Heykeli yabancı ülkelerde sergileniyor. Bu ve benzeri eserlerin Türkiye'den çalınması asıl sahibinin kim olduğu gerçeğini asla değiştirmiyor ya, bu da öyle bir şey işte. O zaman bir kez daha yüksek sesle haykırmanın zamanıdır. 2010-2011 sezonunun 'tertemiz' şampiyonu Trabzonspor'dur."
(AA)