- Galatasaray'ı başkan ve yönetim idare eder. Florya'dan idare edilmez. Asla böyle bir şey olmamıştır. Zaten hiçbir başkan da buna müsaade etmez. Ama şahsi hesaplar, kaygılar dile getiriliyor. Divan Kurulu'nda konuşacağım. Hiç kimsenin bilmediği kadar Galatasaray'ı biliyorum.
- Ünal Aysal döneminde gitmek istediğim için gitmedim, istenmediğim için gittim. Gönderilme isteğini görürsem yine giderim.
- Allah kimseyi parasız bırakmasın. Zaten problem burada başlıyor. Avrupalılarla konuşunca ilk cümle şöyle oluyor; "Bizim paramız yok." En iyisini, en ucuzunu, en çok performans verecek olanı arıyoruz. Nerede, kurtlar sofrasında. Bizim konuştuğumuz rakamlar Avrupa'da konuşması ayıp olan rakamlar.
- Hayatım boyunca yönetimleri suçlamadım. Hep şunu söyledim çıkın deyin ki paramız yok. Çıkar derseniz ki ben onu da alacağım, yıldız da alacağım bu olmaz.
- Şu an bir arkadaşımız İtalya'da, bir arkadaşımızı tekrar Mısır'a gönderiyoruz. Listemizde dünyanın her yerinden 15-20 isim var. Paramız olsaydı Tetteh diye bir oyuncu vardı. Konuştuk, her şey tamam. 3-4'e alacağımız oyuncuyu 7-8'e alamadık.
DİAGNE 10 MİLYON EURO EDER!
"Diagne 10 milyon Euro verilmesi gereken oyuncudur. Başkan da yönetim de doğru yapmıştır. Galatasaray bu 10 milyon Euro'yu kaybetmeyecek. Almasını bilmek kadar satmasını da bilmek lazım."
"Marcao için 15 gün canımıza okudular, 3-4 milyon Euro verilir mi diye. Şimdi de Allahım Marcao nerede!.."
KEŞKE UEFA'DAN CEZA ALSAYDIK!
"Her üç ayda bir teknik heyet ve futbolcuların borçsuzluk kağıdı imzalaması gerekiyor. Geçmişten gelen bir borç yok mu? Önceki yönetimden gelen borç yok mu? Günahı ne Mustafa Cengiz'in?.. O zaman ne yapıyoruz, aman kardeşim ne kadar satabiliyorsak o. Keşke UEFA bize bu sene ceza verseydi. Çünkü mevcut sınırlamadan dolayı zaten kadroyu kullanamadık. Ekonominiz iyiyse benim yerime Mourinho'yu da alırsınız. En iyi kadroyu da kurarsınız."
(Sabah)