İspanya'nın Villarreal kulübüyle 30 Haziran 2022 tarihine kadar sözleşmesi bulunan ve son iki yıldır Real Valladolid takımında kiralık olarak oynayan Enes, mor beyaz renkli takımın maçlarını yaptığı Jose Zorrilla Stadyumu'nda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Gelecek sezon hangi takıma gideceğinin çok farklı faktörlere bağlı olduğunu ve bunun planının yapılamayacağını vurgulayan Enes, "Benim için en önemli şey gün ve gün daha iyiye gitmek, çalışmak ve işimin hakkını vermek. Ondan sonra elbette daha büyük kulüplere gitmek isterim. Bu işin bir planı yok ama daha yukarıya doğru bir adım atmak istiyorum. Bakalım." diye konuştu.
Bursaspor'dan ayrılıp Manchester City'ye gittiğinde 18 yaşında olduğunu hatırlatan Enes, "O dönemde orada kalamayacağımı ve kiralık bir başka takıma gitmem gerektiğini biliyordum. Sadece Avrupa'ya bir adım atmak ve tecrübe kazanmak istemiştim. Bunu da Hollanda ve Belçika'daki dönemlerinde iyi şekilde başardığımı düşünüyorum." dedi.
İspanya'da Villarreal'a geldiği 2017-2018 sezonundaki ilk yılını "ne çok iyi ne de çok kötü" diye yorumlayan Enes, "Bazı anlaşmazlıklardan dolayı kiralık olarak gitmek zorunda kaldığını, ikinci sezonunu geçirdiği Valladolid'de kendini belli bir düzeni yakalamış gibi hissettiğini ve bunun da olumlu etkilerini gördüğünü" kaydetti.
Enes, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Sürekli aynı takımda oynayamamanın bazı sıkıntıları elbette var. Bunun, insan ve futbolcu olarak beni daha farklı şekilde olgunlaştırdığını hissediyorum. Kimsenin sana hiçbir şey vermeyeceğini, senin zorlayarak alman gerektiğini öğrendim. Ve bunu da gittiğim bir çok takımda başardım. Çünkü gittiğim takımlarda kimse bana 'Al, Enes forma senin' ya da 'Sen bizim oğlumuzsun, yıldızımızsın' demedi. Hep çalışmak hep zorlamak zorunda kaldım ve bu da beni farklı şekilde geliştirdi."
Valladolid'de her şeyin iyi gittiğini dile getiren genç forvet, "Gol atmanın pek kolay olmadığı bir takımda oynuyorum. Bunun farkında olarak buraya gelmiştim. Bazen zor günler bazen de gol attığım güzel günler oldu. Ama bizim için takım olarak en önemlisi ligde kalmak. Ben de bunun için en iyi performansı vermeye çalışıyorum. Goller geldiğinde tabiki mutluluk daha da farklı oluyor." ifadelerini kullandı.
- "Ülkeme faydalı bir futbolcu olmaya çalışıyorum"
"Kendi kapasitenin şu ana kadar yüzde kaçını sahadaki performansına yansıtabildiğini düşünüyorsun?" şeklindeki bir soruya ise Enes, "Yüzdenin yüzde 100'ünü bilmediğimiz için yüzde kaçında olduğu hakkında bir yorum yapamam. Bu da zaten hem futbolcu hem insan olmanın en güzel yanlarından biri. Ne kadar kendinizi geliştirebileceğinizi, randımanınızın ne kadar artabileceğini bilmiyorsunuz. Ben sadece her gün kalkıp kendimi en iyi şekilde geliştirip, çalışıp, işime, para kazandığım yere ve ülkeme faydalı bir futbolcu olmaya çalışıyorum." cevabını verdi.
Sahada elinden gelenin en iyisini yaptığını düşündüğünü ancak bazen kendi kontrolünde olmayan durumlardan etkilenebildiğini aktaran Enes, "Performansıma gol açısından bakarsak burada olmamın bana katkısı olduğunu düşünüyorum. Çünkü maç başına 6-7 pozisyon bulabileceğiniz bir takımla maç başına 1 ya da en fazla 2 pozisyon bulabileceğiniz bir takım aynı değil. Ben bundan hiçte şikayetçi değilim." açıklamasında bulundu.
- "Futbol oynamak ve gol atmak benim için aslında iki farklı şey"
"Leganes'e karşı attığın iki golün ardından (En iyi maçım değildi) demen İspanyol basınını şaşırttı. Gol ve iyi futbol arasındaki dengeyi nasıl görüyorsun?" sorusunu ise Enes şu şekilde yanıtladı:
"Valladolid'de ilk 6 ayımdan sonra ikinci bir forvet gibi, neredeyse bir 10 numara gibi oynamaya başladım. Ama beklenti hala bir 9 numara , daha fazla gol atılması. Sürekli gol atılması isteniyor. Forvetin en büyük görevi bu ama, onun dışında futbol oynamak ve gol atmak benim için aslında iki farklı şey. Gol atmak o topu kalenin içine sokmak. Diğer yandan futbolun gerektirdiği, bir çok yapmanız gereken şey var. Örneğin geçen sezon deplasmandaki Real Betis maçındaki performansım. Valladolid'de çok iyi maçlar çıkardım. Benim İspanyollara söylemek istediğim buydu."
- Bu senenin en büyük olayı Avrupa Şampiyonası
Avrupa Şampiyonası ile ilgili görüşlerini de dile getiren milli futbolcu, "Bu senenin en büyük olayı. Bu, özellikle Türk futbolcular için öyle. Benim için de gerçekten çok önemli bir turnuva ve orada olmak istiyorum. Oraya çok hazır ve çok özgüvenli bir şekilde gitmek istiyorum." dedi.
"Bence Avrupa Şampiyonasına bir beklentiyle gitmemize gerek yok." diyen Enes, "Bence iyi bir jenerasyona sahibiz. Umarım sizde görüyorsunuzdur, takımın içinde bir aile havası, iyi bir atmosfer var. Çok kaliteli oyuncular var. Turnuvalarda önceden tahmin çok zor. Gruptan çıktıktan sonra tek maç var. Ne olacağı belli olmuyor. Ben hem arkadaşlarıma hem ülkeme hem hocama güveniyorum. Çok iyi şeyler yapabiliriz. İşler kötü de gidebilir ama benim güvenim tam. Çünkü gerçekten kalite bir yana o arkadaşlık, o kalp temizliği, o atmosfer benim için çok önemli." şeklinde konuştu.
"Merih'in sakatlığı A Milli Takımı ne kadar etkiler?" soruna ise Enes, "Merih (Demiral), Yusuf (Yazıcı), Abdülkadir (Ömür), Dorukhan (Toköz) gerçekten çok önemli çok kaliteli kardeşlerim. Tabiki etkiler ama önemli olan sıradaki milli formayı giymeyi bekleyen kişinin hazır olması ve en iyi şekilde o boşalan yeri doldurmasıdır." cevabını verdi.
Enes son olarak dünya futbolunda en çok beğendiği ismin Zlatan İbrahimoviç olduğunu söyleyerek, "Eskiden de İbrahimoviç idi şimdi de İbrahimoviç. Onun hem oyun tarzını hem de karakterini ve o meydan okumasını seviyorum." dedi.