AKŞAM
Tolga Özkan
Sabahattin Ali'nin, ihtayar köprüyü uyandıran tramvaydan bahsettiği, Cahit Sıtkı Tarancı'nın saadeti bulduğu, Turgut Uyar'ın 'Ela Gözlü'süne olan aşkını anlattığı, Yahya Kemal'in 'En uzun rüya" diye bahsettiği, Orhan Veli'nin, gözleri kapalı dinlediği, Necip Fazıl'ın nakış nakış işlediği, Vedat Türkali'nin, binbir direkli Halici'nden bahsettiği, Oktay Rifat'ın Türkan'a olan sevdasını dile getirdiği İstanbul'da 3 gün boyunca şiir gibi süzüldü yelkenliler.
Üç sene önce sadece 6 ülkenin katılımıyla başlayan Cumhurbaşkanlığı Yat Yarışları'nın son ayağı olan İstanbul'da 26 ülkeden yaklaşık 800 sporcu yarıştı. İstanbul semalarındaki görsel şölenin yanı sıra kıyasıya bir mücadele de vardı, yelkenliler arasında.
İki kıta arasında düzenlenen dünyadaki tek yat yarışı olma özelliği taşıyan organizasyonda, üniversite öğrencileriyle yarışanlar da vardı, Rus ve Ukraynalı kadın takımlarının yelken açması da...
Yarışın 2. günü olan 29 Ekim'de yerli, yabancı her tekne Cumhuriyet Bayramı'nı da kendi görsel şovlarıyla kutladı. TürkMedya'nın medya sponsoru olduğu 3 günlük yarışlar dün yapılan ödül töreniyle tamamlandı.
Çeşitli şehirlerden hiç yelken sporu yapmamış birçok üniversite öğrencisini takımına alan, 'İsterse yapar' sloganıyla yarışan Gelecek İçin Yelken Açıyoruz ekibi yarışı 4 kupayla tamamladı.
Tamamı kadınlardan oluşan ve 5 Rus, 5 Ukraynalı, 2 Kazak ve 2 Beyaz Rus sporcunun takım olarak yarıştığı White Angels (Beyaz Melekler) ekibi, aldıkları 5 kupa ile kadınların gücünü bir kez daha gösterdi.