AKŞAM
Süper Lig 12 Haziran’da geri dönmeye hazırlanırken, yaşanan vaka artışları endişe verici boyutlara ulaştı. Bu görüntü, kulüplerin ve futbolcuların süreci yönetme konusunda yeterince titiz davranmadığını da ortaya koyuyor!..
ENGİN VEREL: BÖYLE PROFESYONELLİK OLMAZ
“Profesyonellik sadece sahada futbol oynarken ya da sözleşme masasına oturduğunda olmaz. Sadece ücret indirimi pazarlığı yapılırken de olmaz. Yemeğine, uykuna, beslenmene ve karantina kurallarına dikkat edeceksin. Arkadaşlar nedense bu dönemde amatör davranıp virüs kapmışlar. İnanılmaz paralar kazanıyorlar. Bu yaptıkları hem kendi mesleklerine hem de Türk futboluna büyük zarar veriyor. Asgari ücretle çalışanlar, aç kalma pahasına evinden çıkmazken, oturduğu yerden milyon eurolar kazananlar bu kurallara belli ki dikkat etmemiş. Burada ne federasyonunun ne Sağlık Bakanı’nın ne de kulüplerin bir kabahati yok. Böyle sorumsuz davranışlarla Türk futbolunun altına dinamit koymak, gelecekte kendi mesleklerine, dolayısıyla kendilerine zarar verir. ”
MUSTAFA SAPMAZ: TAVLA&OKEY PARTİLERİNE DEVAM
“Futbol dünyasında herkes hızla normale dönmeyi umuyor. Bu nedenle yeniden başlama tarihinin belirlenmesini, Kovid-19 günlerinin öncesindeki normaller gibi algılıyor. Oysa Kovid-19 nedeniyle tüm sağlık tedbirlerini ve karantina koşullarını uygulamak, maça hazırlanmak kadar önemli. Augsburg hocası Herrlich tüm hijyen koşullarına uymasına rağmen, kamp otelini diş macunu almak için terk etti. Kulübü bunu açıkladı ve idmanda ve maçta takımın başında olmaktan men etti. Herrlich de “Ekibime ve topluma karşı rol model işlevime uymadım” diyerek hatasını kabullendi. LASK Linz, Kovid-19 döneminde küçük gruplar halinde antrenman yapma kuralını ihlal ettiği görüntülerle ortaya çıktı. Avusturya’da takımlar ayağa kalktı. Bizde ise tavla-okey grupları oluşturup, eski alışkanlıklarını devam ettirenlerin olduğu, kulüplerin antrenman yapmaması gereken dönemde bile antrenmanlara başladığı kulislerde konuşuluyor. Kulüplerin ve bireylerin bu salgın döneminde, hem kendilerine hem de topluma karşı sorumlulukları bulunduğunu asla unutmamalılar.”
ALEN MARKARYAN: ÇOCUĞA ANLATIR GİBİ ANLATMALI
“Bana göre federasyonun yaptığı en büyük eksik yol haritasını belirleyememesi. Yani kulüplere reçeteyi verdi ‘12 Haziran’ diye ama ilaçları nasıl kullanacağını söylemedi. Durum böyle olunca topçusundan malzemecisine herkes serdi. Halbuki milyonlara mâl olmuş takımların ve futbolcuların daha sorumluluk duygusu içinde davranması gerekiyordu... Sen bu işten para kazanıyorsan işine saygın olacak arkadaş. Çıkılmıyorsa sana denilene kadar evden çıkmayacak. Verilen programı evinde uygulayacaksın. Öyle olmadı malesef... Gördüğümüz ve bildiğimiz kadar ‘lay lay lom’ takılanlar had safhada... Benim dükkânım kapalı ve evden çıkmıyorsam sen nasıl çıkarsın ya?!! Kulüpler ve yönetimleri bu konuda futbolculara yaptırımda hem zorlandılar hem geç kaldılar. Bu saatten sonra TFF ille de ‘Oynatacağım’ diyorsa yeni bir tarih verip karantinaya düşenleri de göze alıp kamp ve tesis programını da çocuğa anlatır gibi açıklamalı. Ve ‘Artık virüse bulaşmak yok’ demeli... ‘Önce insan’ diyoruz, sonra o insanın da kendisine ve işine saygısını bekliyoruz. Nokta...”
KENAN KARCI: UMUT KIRICI BİR GÖRÜNTÜ VAR
“Ortaya çıkan tablo, kulüplerin ve futbolcuların süreci disipline etmekte titiz davranmadıklarını gösteriyor. Salgının ilk evrelerinde Türkiye’de sporcu vakası sıfırken, tırmanışa geçmesi bu konudaki eleştirileri haklı kılmaktadır. İtalya, İngiltere, İspanya gibi liglerde ise görüntü tam tersidir. Salgının başında vaka sayısı endişe verici boyutlardayken, şimdi bizden iyi bir tablo mevcuttur. Halk, siyasi otorite ve sağlık teşkilatı bu konuda iyi bir sınav verirken, spordaki görüntü umut kırıcıdır. Topluma ‘rol model’ olan sporcularımızın, toplum karşısına ‘pozitif model’ olarak çıkması hoş olmadı. Kendine dikkat etmeyen bu kişiler belki de sezonun kaderini etkileyecek sonuçlara sebep olacaklarının umarım farkındadırlar. Kurallar ne kadar mükemmel olursa olsun, uygulayıcısı olan insanların sorumsuzluğu ne yazık ki spor endüstrisi için ciddi bir yara olacak gibi duruyor.”