Takımın tamamen Lens maçına konsantre olduğunu dile getiren Burak Yılmaz, "Wolfsburg'a karşı iyi oynamıştık ama gol atamadık ve 3 puan alamadık. Derbide kendi oyunumuzu oynarsak herhangi bir sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. Takım iyi durumda, motive ve odaklanmış durumdayız. Bu özel bir maç. Ayrıca önemli bir maç. Aslında diğer maçlar için nasıl hazırlanıyorsak yine öyle hazırlanıyoruz. Ama bu bir derbi ve bu da bu maçı diğerlerinden farklı kılıyor. Ağabey rolüne veya tecrübeye inanmıyorum çünkü sahada tüm oyuncular aynı seviyede. Ama bir şeyden eminim: Onlarla yüzleşmeye hazırız" dedi.
Lille'in 15 yıldır Lens'e karşı kaybetmediğini kaydeden Yılmaz, "Geçen yıl geldim. Derbiyi sadece iki kez oynadım ve ikisini de kazandık. Futbolda ne olacağını bilemezsiniz, özellikle bir derbide. Takımımız sahada gerekeni yapacaktır. Geçmişte iyi giden şeyler bize gelecek için hiçbir garanti vermez. Ancak geçen sezonki iki maçı da kaybetmedik. Bu tür maçlar için atmosfer farklıdır. İşte futbolun güzelliği de bu. Ama ben bu sporu derbi oynamak için yapmıyorum, bunu söylemek bana haksızlık olur, futbola da haksızlık olur. Lens'e karşı bu karşılaşmanın atmosferinden yararlanmak istiyorum, taraftarlarımızdan yararlanmak ve yenilgiyi reddederek sahada her şeyimi vermek istiyorum. Bu maçın şampiyonluk yolunda diğer maçlardan bir farkı yok. Bu maçta da kazanırsanız 3 puan elde ediyorsunuz. Ama arada bir prestij farkı var ve biz bu zaferi taraftarlarımıza yaşatmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de birçok derbi maçına çıktığını belirten Burak Yılmaz, "Beşiktaş'ta kaptanlık yapmak, milli takımda kaptan olmak çok değerli şeyler, gurur verici şeyler. Sevdiğiniz bir takımda sahaya kaptan olarak girmek çocukluk hayalidir. Benim için önemli bir şeydi ve öyle kalacak. Bir takımda kaptan olmak sadece kol bandı takmak değildir. Savaşmak, saygı göstermek ve oyun sevgisine sahip olmaktır. Saygıyı sonra kazanırsınız. Bu onura sahip oldum ve bundan gurur duyuyorum. Biliyorsunuz Türkiye'de maçlar, taraftarlar, her şey çok gergin. Bu farklı bir kültür." dedi.
"Birçok şeyi aklımda tutuyorum. Örneğin, Trabzonspor'da takım kazandığında tüm şehir mutluydu. Öte yandan takım kaybettiğinde herkes üzgündü. Bunu kolayca hissettim. Bir esnaf için cirosunun ötesinde Trabzonspor'un galibiyeti önemlidir. Takımın kazanıp kazanmadığını sadece şehrin atmosferini hissederek anlarsınız."
"Benim için derbide gol atmakla antrenmanda gol atmak arasında hiçbir fark yok" diyen Burak Yılmaz, şunları söyledi: "Gol her zaman goldür ve her biri aynı değere ve anlama sahiptir. Bir golcüyü besleyen şey gol atmaktır. Gol atmak için nefes alıyorum ve beni heyecanlandıran da bu. Tabii ki geçen sezon Lens ile oynadığımız ilk maçta attığım gol önemliydi. Ama bu antrenman sırasında attığım diğer goller kadar önemli. 2'nci maçta da çok güzel ve çok önemli bir gol attım. Lyon'a attığım gol ise paha biçilemez. Bence o gol, Fransa şampiyonluğunu elde etmemiz için bir dönüm noktası oldu.
Taraftarlardan her zaman güzel mesajlar aldığını ifade eden Burak Yılmaz, "Sosyal medyadaki taraftarlarımızdan her zaman güzel mesajlar aldım ve bu devam ediyor. Tek amacım onları mutlu etmek. Onların desteğini hissedebiliyorum ve onlar için kazanmak, gol atmak istiyorum. Bana her zaman aşklarını hissettiriyorlar ve kulübün formasını giydiğimde onlar için oynuyorum. Pierre Mauroy Stadı'nda adımı zikrettiklerini duyduğumda desteklerinden besleniyorum ve beni bu şekilde desteklediklerinde çok duygulanıyorum. O anda onlar için daha fazla gol atma dürtüsü hissediyorum. Umarım onları mutlu edebilirim çünkü onlar beni mutlu ediyor. Bundan sonraki tüm hedeflerimi, öncekiler gibi onlara adıyorum. Taraftarlar beni kalbinde tutuyor, ben de onları benim kalbimde tutuyorum" diyerek sözlerini noktaladı.
Burak Yılmaz, Lille formasıyla bu sezon çıktığı 7 maçta 3 gol attı ve 1 asist yaptı.