TRT SPOR'a konuk olan Burak Yılmaz Lille'e transferinden, yeni yabancı sınırına, Gençlerbirliği maçına çıkamamasından Gökhan Gönül ve Caner Erkin'e kadar birçok konuda özel açıklamalar yaptı.
Burak Yılmaz, siyah-beyazlı takımdan ayrılma süreciyle ilgili, "Bana bir teklif vardı. Bu teklif gelince açıkçası yönetimimizle oturup konuştuk. Böyle bir teklif olunca, nasıl düşünürüz, ne yaparız diye istişare ettik. Verilen karar ortak alınmış bir karardır. Yönetimimizin ne kadar zor durumda olduğunu biliyorum. Benim kontratımda vazgeçtiğim şeyler oldu. Önümüzdeki sezon için de çok fedakarlık yapardım. Ne yaparsam yapayım yönetimimizin karşılayamayacağı bir kontratım vardı. Beraber alınmış bir karardı. Yönetimimizin, başkanımızın Allah yardımcısı olsun. Zor durumdalar ama bu durumda ellerini taşın altına koydular. Beşiktaş için hayırlısı buydu. Çok büyük bir yükten kurtuldular diye düşünüyorum. Hiçbir kırgınlığımız, küskünlüğümüz yok. Çok duygusal bitti. Büyük bir tutar bıraktım burada. Zaten sene boyunca çok az ödeme almıştım diğer arkadaşlarım gibi... Ancak bunları hiçbir zaman yansıtmadık. Asla paranın lafını yapmadım, yapmam da... Başkanımız ve yöneticilerimiz çok teşekkür ettiler. Benim yönümden ayrılık maddiyatla ilgili değildi. Ancak kulübümüze maddi anlamda yardımcı olmamız lazımdı. Başka yükümlülükler var. Aslında insanların bilmediği ayrıntılar var. Bunların hepsini konuştuk ve böyle bir karar aldık." dedi.
Başkaşehir'in şampiyon olduğu gün gereksiz gündem yaratmak istemedim. Ben o gün yabancı oyuncularla ilgili bir şeyler söylemek istemiştim. Muslera, Drogba, Alex, Jaja, Colman ile oynadım. Atiba ile oynuyordum. Çok karakterli ve özel oyuncularla oynadım. Bu oyuncuların parayı hiçbir zaman sorun ettiklerini görmemiştim. Ancak şu anda ülkemizde yabancı sınırıyla alakalı bir durum var. Türk oyuncuyu mecbur kılınan bir sistem oldu. Ve herkes buna karşı çıkıyor. Karşı çıkanlara saygı duyuyorum ancak aynı fikirde değilim. Bizler Türk oyuncular olarak çok uzun süre maaş alamadı. Ancak sadece pandemi döneminde maaş alamayan oyuncular takımlarını bırakıp gitti. Onlara hiçbir şey olmadı. Türk oyuncular hakkını aradığı zaman kadro dışı kaldı veya basının önüne atıldı. Hain ilan edildi. Yabancılar için bu geçerli değil. Bir yabancı futbolcu maaşını 4-5 gün geç aldığı zaman ben ona şirinlikler yapıyorum, antrenmana çıksın diye uğraşıyorum...
TFF'nin yeni yabancı kuralına değinen Yılmaz, "Bu kurala gelince sadece 3 tane Türk futbolcunun sahada yer almasını söyleyen bir sistem var. Teşekkür ediyorum. Türk çocukları, Türk gençleri nerede oynayacak merak ediyorum. Eskiden gençleri pişmeleri için alt liglere... Şimdi amatör liglere bakın orada bile yabancılar oynuyor. 14 yabancı 14 Türk şartlar eşit derledi. Kesinlikle şartlar eşit değil. Maddiyatla alakalı bir problem olduğu zaman yabancı oyuncu FIFA'ya gidebiliyor ve 1 hafta içinde her şeyi yapabiliyor. Ama Türk oyuncu bunu yaparken hain ilan edilir hatta kadro dışı kalır. Bu açıdan kesinlikle aynı şartlarda oynamıyoruz. Kendi insanımız, kendi çocuklarımız oynamasın istiyorlar. Bizim gençlerimiz nerede oynayacak? Ben bunu merak ediyorum." ifadelerini kullandı.
Giderken kötü insan olarak gösterilmeye çalışıldığını ifade eden milli futbolcu, "Milli takımdaki prim krizinden beri para konusu benim karın ağrım. Parayla ilgili ben hiçbir zaman gündeme gelmedim. Benim konum hiçbir zaman para olmadı. Hele ki Beşiktaş'ta maddiyatla alakalı hiçbir zaman sorun yaşamadım. Bu konuyu sayın başkanımıza sorsunlar. Cevabını alırlar. Para konusuyla ilgili kim ne söylüyorsa yalandır. Benim ve başkanımızın ağzından duyduklarınız doğrudur." dedi.
"LILLE OYNAMAMA İZİN VERMEDİ"
Gençlerbirliği maçına çıkamaması üzerine sorulan soruya Yılmaz, "Dünyanın hiçbir yerinde transfer netleştiği zaman oyuncu oynamaz. Lille oynamama kesinlikle izin vermedi. Transfer bu şekilde oluyor. Eğer prensipte kulüpler dahi el sıkışmış ise hiçbir oyuncu maça çıkmaz. Sahada takımımla oynamayı çok isterdim. Sakın beni bırakıp gidenlerle aynı kefeye koymasınlar. Bu futbolda resmi bir kuraldır. Ben de herkes gibi 2.5 saat sonraki maçı bekliyorum." yanıtını verdi.
"TEKNİK DİREKTÖRLÜK YAPABİLECEĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM"
Türkiye'nin en büyük yerli hocalarıyla çalıştığını dile getiren milli futbolcu, "Yabancı üst düzey hocalarla çalıştım. İleride teknik direktörlük yapabileceğimi düşünüyorum. Lille sportif direktörü Campos ile yüz yüze görüştükten sonra Lille'e gitmeye karar verdim. 35 yaşındayım ama kendime güveniyorum. Orada Beşiktaş'ı, ülkemi temsil edeceğim. Yusuf var Zeki var Lille'de... Güzel bir deneyim olacağını düşünüyorum. 2 senelik kontrat yaptık. Tamamen konsantre olmuş durumdayım. Yeni bir maceraya atılıyorum. Ayın 31'inde Fransa'ya gideceğim ve 23 Ağustos'ta lig başlıyor. Böyle bir transfer olduğu için çok heyecanlıyım. Arda, Merih, Yusuf ve Zeki ile konuştum. Hepsi çok olumlu şeyler söyledi. Destek verdi." ifadelerini kullandı.
"GÖKHAN GÖNÜL VE CANER ERKİN'İN AYRILMASINA ÜZÜLÜRÜM"
Beşiktaş'tan ayrılacağı konuşulan milli futbolcular Gökhan Gönül ve Caner Erkin'in durumuna ilişkin sorulan soruya Yılmaz, "Ben Gökhan ve Caner'in Beşiktaş'tan ayrılmasına çok üzülürüm. Yanarım buna... Niye derseniz; Caner ile Gökhan hangi takıma giderse o takımın Beşiktaş'tan şampiyonluk şansı %30 daha artar. Tamamen bu yüzden bile onları Beşiktaş'ta tutarım. Gökhan Gönül ve Caner Erkin Türk futbol tarihinin en iyi bekleridir. İnşallah takımda kalırlar." sözleriyle cevapladı.
"ASLOLAN BEŞİKTAŞ'TIR"
Her zaman önemli olanın Beşiktaş olduğunu dile getiren Burak Yılmaz, "Beşiktaş'ın hiç kimseye ihtiyacı yok. Bizlerin Beşiktaş'a ihtiyacı var. Burak gider, başkası gelir. Beşiktaş seneye şampiyonluğun önemli adayıdır. B planları vardır" dedi.
"BEŞİKTAŞ'A SEVE SEVE DÖNERİM"
Beşiktaş'taki 1,5 yılını değerlendiren yıldız forvet, "Abdullah Avcı ve Sergen Yalçın ile çalıştım. İkisi de çok değerli, kaliteli ve özel insanlar. Beşiktaş'a iyi ki geldim. Hiç gelemeyebilrdim. 1,5 senede çok gol attım, asist yaptım, mücadele verdim. Biraz olsun Beşiktaş taraftarlarının gönlünü aldım. Onlara gittim, sarıldım. Tezahüratımı yaptılar. Allah'a şükürler olsun. Harika bir 1,5 yıl geçirdim burada... Eğer Beşiktaş da beni isterse seve seve her zaman geri dönerim. Oyunculuğa devam edersem oyuncu olarak, teknik direktörlükte isem hoca olarak her zaman hazırım. Ben de Beşiktaş'a layık olursam seve seve dönerim" ifadelerini kullandı.