Bu hakemleri kim buldu

Ali Ece, F.Bahçe-Kasımpaşa maçını aksam.com.tr için yorumladı

Bu hakemleri Ahmet Akçay, Vahap Beyaz falan mı mesleğe başlattı çok merak ediyorum. Maalesef ilk 45 sonuna eklenmesi gereken süreyi bile hesaplayamıyorlar. Kimle kim oynarsa oynasın neredeyse her maç bir hakem saçmalığının maçın önüne geçtiği bir ligde top koşturan, emek veren tüm futbolculara yazık gerçekten de...

Bu maçta en çok üzüldüğüm futbolcu da Webo... Bazıları adamı Mallorca'da falan oynadı diye ezmeye çalışsa da ilk yarıda da gördüğümüz gibi ligimizin standartları için harika potansiyele sahip bir merkez forvet kendisi.
Kasımpaşa'nın Webo'su da Kalu Uche tabii ki... Yobo-Egemen ikilisi Uche karşısında ilk yarıda mesela bir Lugano-Yobo tandeminin güvenini vermekten uzaklardı. Ama bu sefer Aykut Kocaman'ın mecburi rotasyonunu anlayışla karşılamamız gerek: Çünkü Fenerbahçe hafta içinde oynanacak kupa maçıyla beraber 13 günde 5. maçını oynayacak, Kasımpaşa maçı 10 gün içinde oynadıkları 4. karşılaşma...
Yine de Fenerbahçe'de kim oynarsa oynasın ilk yarıda bu yoğun fikstürün de etkisiyle mücadele açısından çok büyük eksik yoktu. Ancak taktiksel açıdan ısrarla kenar ortaları denemekten daha fazlası gerekiyor Fenerbahçe'ye. Kasımpaşa kalecisi İsveçli Isaksson, başka kalecilerin zorlanacağı kavisli ortalarda bile yan toplarda çok etkili, zaten İsveçli kalecilik altyapısından gelen bir hava topları üstünlüğü söz konusu... 2. yarıda Fenerbahçe hücum varyasyonlarını çeşitlendirmeli mutlaka...

OYUNA GİRMESİ BİLE YETTİ

Sow çok farklı kalitede bir oyuncu. Fransa Ligi gol kralı ama Güiza gibi kendini dünyanın en önemli adamı zannetmek yerine tam tersine egosunu sıfırlayıp ne görev verilirse onu yapıyor. Sow'un oyuna sonradan girmesi bile yetti. Girer girmez Webo, ilk yarıdaki gereksiz yalnızlığından kurtuldu. Golde tabii ki Dirk Kuyt'un İngiltere'de oynarken kendisine takılan "Bitmeyen Pil" lakabını hatırlatan inatçı mücadelesi de kilit rol oynadı. 

Galibiyet golünün gelmesinde iki gizli kahramanın daha hakkını vermek lazım. Belki Cristian, Alex'in yerini doldurabilecek bir oyuncu değil (Önümüzdeki 10 yılda bile Alex'in yerinin dolması zor tabii ki tıpkı zamanında Lefter Baba'nın yerinin doldurulamaması misali) ama gününde olduğunda her takıma lazım bir görev adamı Cristian Baroni.
Bir de Kadıköy ahalisi ne zaman Barış Manço'nun "Dönence"sini söylemeye başlasa o zaman Fenerbahçe 2 katı oynamaya başlıyor, ekstradan coşuyor. 
Kasımpaşa için söyleyecek çok fazla şey yok. En iyi oyuncuları takımın en yaşlı oyuncularından olmasına rağmen "en genç oynayan" oyuncusu olan Fabian Ernst'ti. Şota Arveladze'nin Ernst yerine oyuna aldıkları oyuncular Ernst'ten çok daha "yaşlı" oynadılar. Ayrıca Kadıköy'de 1 - 0 öne geçip üzerine yatmaya çalışmak çok beyhude bir uğraş. 1967'de Celtic, dönemin 1 - 0'ın üzerine yatma şampiyonu Inter'i yendiği yıldan kalma 46 yıl öncesinin köhnemiş taktikleri bir yana, Kasımpaşa'nın transfere harcadığı para bir yana! 
Transfere harcanan paralardan dem vurmuşken şunu da belirtmezsek futbola ihanet etmiş oluruz: Aykut Kocaman'ın Webo ısrarı Türkiye Lig tarihinin en kilit ve kelepir ara transferlerinden birinin gerçekleşmesini sağladı. Ülkemizde gelecek vaat eden tüm santrforlar Webo'yu izleyerek bir şeyler kapsalar kendileri için çok iyi olur.

Ali ECE