ERCAN ÖZTÜRK
1970’li yıllar itibariyle basketbolda Larry Bird-Magic Johnson, F1’de Ayrton Senna–Alain Prost, satrançta Karpov-Kasparov, atletizmde Carl Lewis-Ben Jonhson rekabetlerine tanıklık ettik. Farklı branşlarda süren efsane rekabetler 2009 yılından beri yeşil sahalara taşınmıştı. Messi-Ronaldo rekabetinden bahsettiğimi anlamışsınızdır. 10 yıl süren peri masalı Ronaldo’nun Torino şehrini tercih etmesiyle bu yaz son buldu. Yıllardır Barcelona-Real Madrid maçlarını yerinde izleyen bir gazeteci olarak Santiago Bernabeu’da ilk Ronaldo’suz El Clasico’ya tanıklık ettim. Daha doğrusu etmez olaydım. O rekabetin yerinde yeller esiyordu. Madrid’in 19’luk yıldız adayı Vinícius Júnior’un kıvrak çalımları ile Madrid’in asi çocukları Ultras Sur’un yarattığı ambiyans dışında pek keyif almadım. Ronaldo’nun yerine bir yıldız alınmadığı takdirde El Clasico’da 5 yıl haksız rekabet olacağa benziyor.
FOTOĞRAF: BURAK AKBULUT / AA
Ronaldo’nun Juventus’a gitmesiyle birlikte futboldaki efsane rekabet son buluyordu. Rekabetin bittiğini ise El Clasico maç biletlerindeki fiyatlardan anlıyorsunuz. Ronaldo Real’de oynarken en ucuz El Clasico bileti 150 Euro’dan başlıyordu. Copa Del Rey'in en ucuz bileti ise 70 Euro civarındaydı. Fiyatlar düşmesine rağmen El Clasico'ya olan ilgide bir azalma olmamıştı. Dünyanın dört bir yanından binlerce Messi fanı Bernabeu'da yerini almıştı. Daha önce 3 Ronaldo galibiyeti bir de berabere biten maç dışında Messi'nin galibiyetini görememiş bir Barça fanı olarak bu fırsatı kaçırmamam gerekiyordu.
RAJOY'UN DURUŞMASINDAN EL CLASİCO'YA HAREKET
4 günde oynanacak olan iki El Clasico dışında Madrid'de bir de Katalanlar'ı yakından bilgilendiren bir duruşma var. 10 Katalan siyasetçinin yargılandığı duruşmalar Madrid'deki Yüksek Mahkeme'de başladı. Eski İspanya Başbakanı Mariano Rajoy da bu duruşmada tanıklık etti. Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Burak Akbulut'la buluşmak için Yüksek Mahkeme'ye gittim. içeri almazlar diye dışarıda bir kafede beklemeye başladım. Saatler ilerleyince sıkıldığımı anlayan Burak beni mahkemenin önüne aldırdı. Uzun bir bekleyişin ardından Rajoy dışarı çıkıyordu. Kendimi bir anda banka soruşturmalarının yaşandığı 2000'li yıllarındaki DGM'de sandım. Adliyenin dışında onlarca Katalan aktivisti bize röportaj vermek için teklifte bulunsa da maça gideceğimizi söyleyerek koşar adım taksiye attık kendimizi. İşimiz bittikten sonra maça 4 saatten fazla zaman vardı.
FOTOĞRAF: BURAK AKBULUT / AA
MADRİD OTOBÜSÜ KUCAĞIMIZA DÜŞTÜ!
Yemek faslından sonra Burak'la birlikte Bernabeu önündeydik. Biz taksiden indiğimizde Real Madrid'in takım otobüsü de bizim arkamızdan gelmişti. Ultras Sur üyelerinin oluşturduğu koridorda stadyuma 15 dakikada giriş yapan takımdan en çok ilgi Sergio Ramos'a gösteriliyordu. Klasik bir El Clasico ve ve klasik bir Ultras Sur küfürleri Bernabeu'yu inletiyordu.
KEŞKE BİZDE DE OLSA!
Maç 'Hala Madrid' marşıyla ve Ultras Sur'un muhteşem koreografisiyle başlıyordu. Vinicius JuniorUn kişisel becerileriyle Benzama'ya 'al da at' diye hazırladığı goller bir bir kaçınca Bernabeu'da herkes adeta saç-baş yoluyordu. Cılız gelişen Barça ataklarında kazanılan kornerler gerilimi tırmandırıyordu. Köşe atışını kullanmaya giden Messi'ye Ultras Sur'un buraya yazamayacağım küfürleri eşlik ediyordu. Barça'daki Fransız Dembele vatandaşı Benzama'nın aksine 'Yardımcı aktör' ödülünü alan bir star gibi iki golün hazırlayıcısı oldu. Real eğer Messi'ye rakip olacak bir star alamazsa sanırım 31 yaşındaki Messi bir 3 yıl daha El Clasico'yu tek başına domine edecektir. Her Barça golünde yüzlerce taraftar da ayağa fırlıyorduk. Binlerce turist Barça-Real formasıyla aynı tribünde maçı izleyince aklıma Türkiye'deki El Clasico geldi. Bu manzaraların biz de olması ütopik geliyor. Bırakın tribünü Galatasaray taraftarı kadıköy'e gidiyorsa daha vapurda saldırıya uğrardı. Aynı şey Fenerbahçe taraftarı için de geçerli. Bugün oynanacak maçın da mutlak favorisi Katalanlar olacak.