Nedim MURAT GÜR
Benfica-Fenerbahçe maçını başka kimsenin göremeyeceği bir açıdan, kendi evimin televizyonundan seyrettim. Fenerbahçe deplasmanda olabilirdi ama bu ev benimdi ve bu evin içinde yabancı olması gereken Benfica’ydı. Bunun için maç öncesi elimden geleni yaptım.
EŞİME DE GÖREV VERDİM
Ben bile kaç defa takıldım, kaç defa çarptım dizimi, onlar kesin takılacaklar diye sinsice gülümsedim. Son olarak, pencereyi açıp evin içini iyice İstanbul havasıyla doldurdum. Aylardır bitmeyen inşaat gürültüsü de aynı hızla doldurdu içeriyi. Adamlar kesinlikle neye uğradıklarını şaşıracaklar.
Maç öyle bir başladı ki, bu kadar hazırlığa rağmen sanki ne buranın hali böyle deyip, şöyle üstten bir tozunu aldılar salonun. Bizimkiler çok heyecanlı, çok dağınık başladı. Var gücümle bağırdım, bloklararası bağlantıyı koparmayın diye -söyleyince olur diye biliyorum- ama onların taraftarları da çok iyi hazırlanmıştı. Hep birlikte bağırarak sesimin önünü kestiler.
O KADAR HIZLIYDILAR Kİ