ERTAN HATİPOĞLU
FİFA’nın reşit olmayan yabancı futbolcu transfer şartlarını bir müddet önce yayınlamış, sıkıca takip etmekteydi. Barcelona örneğine bakıldığında, cezai durumunun gerektirenleri daha net anlaşılıyor.
Eğer futbolcunun ebeveynleri İspanya’ya oğluların futbol kariyeri dışında bir nedenle gelmiş olsalar, Barca çok rahat imzalayabilirdi.
Eğer futbolcu başka bir Avrupa ülkesinden gelir ve 16 yaşından küçük ise, Barca yine problemsiz imzayabilirdi.
Eğer futbolcu gelişine kadar İspanya sınırların en-fazla 50 km. uzakta otursaydı, Barca yine çok rahat imzayı attırabilirdi.
Yukarıdaki 3 şartın dışında olaylar ceyran etmiş ise, FİFA kuralları ihlal edilmiş sayılır. İşin bir başka boyutu ise, 2009 yılından bu yana, Barcelona kulübünün toplam 10 vakası mevcuttur. Daha şubat ayında genç takımında 6 futbolcuya resmi maçlarda oynama yasağı gelmişti. Üçü G.Koreli, birer Fransız, Hollanda’lı ve Kamerun’luya yasak koyulmuştu.
Barcelona cephesinden serinkanlı açıklamalar gelmekte, daha 90 gün bu transferleri nasıl yaptıklarını izah etme vakitleri var olduğunu öne sürmekteler.
Polemiklerde hatta, ‘’ben suçsuzum, o kendisi geldi!’’ klişesi yüksek sesle konuşulmaktadır. İşin başka bir boyutu ise, bu ihbarı kim veya kimler yaptı, FİFA Ceza Kurulul'unu harekete kim geçirdi?
Barca çevrelerine göre- G.Kore futbol federasyonu! Üç koreli kabiliyet bu savaşın nedeniydi…
Görülen o ki, dava CAS-a taşınacak. Barca kulübün kozu ise, Chelsea kulübün 2009 yine FİFA tarafından cezalandırılmış, ingilizler CAS-a başvurup, problemi çözmüş, transfer yasağını kaldırmışlardı…Kuşkusuz burada Chelsea davası örnek teşkil gösterilecektir. Sadece bir ayrıntı daha var; Chelsea o zaman sadece bir uygun olmayan transferi, yani sadece bir günahı vardı! Ayrıca iki kulüp anlaştı ve mağdur olan şikayetinden vazgeçmişti…
Bakalım CAS nezaretinde günah sayısının önemi var mı!