Beşiktaş'ın Kazakistanlı futbolcusu Bakhtiyar Zaynutdinov, Rus Gazetesi olan Sport Express'e açıklamalarda bulundu.
İşte Bakhtiyar'ın açıklamaları:
"Galatasaray'ın üst düzey oyuncuları var: Osimhen, Ziyech, Mertens. Genel olarak, oradaki futbolcular tek kelimeyle çılgınca! Ayrıca Süper Kupa'da onları 5-0 yendiğimiz için bize karşı büyük bir kinleri vardı. Galatasaraylı oyuncular bu maça süper motive olmuşlardı."
''Bunu hocamıza sormakta fayda var. Aynı zamanda her zaman bunun nedenini kendimde aramaya çalışırım. Demek ki bir yerlerde bir şeyleri yanlış yapıyorum."
"Bu sezon ligde sadece 5 dakika sahada kaldın. Bu üzerinde baskı yaratıyor mu?"
"Tabii ki, sürekli yedek kulübesinde olmak zor. Geçen sezon takımda değişen beş antrenörün hepsiyle de çok oynadım. Ama ne yapabilirsiniz? Pozitif kalmalı ve kendime inanmalıyım."
''Hiç pişman değilim! Gerçekten harika bir deneyim! Burada ne taraftarlar var, futbolu nasıl yaşıyorlar bir görseniz! Maç boyunca ayağa kalkıp şarkılar söylüyorlar ve oyuncularını ileriye doğru teşvik ediyorlar. Tribünlerdeki atmosfer inanılmaz. Türkler hayatta kendileri için üç ana şey olduğunu söylüyor: aile, din ve futbol. Bu doğru. Maç günü gerçek bir şov var. Tüm şehir takımlarını destekliyor! Stadyuma gelemeyenler televizyondan, telefonlarından izliyor. Bugün Joao Mario ile konuştum. Lizbon'daki taraftarlık tarzını beğeniyor ama bu konuda kimsenin Türkiye ile kıyaslanamayacağını söylüyor! Sırf bu yüzden bile buraya gelmeye değerdi."
''Bir mağazada 80 yaşında bir dedenin yanıma gelip bana oyunumuzu anlatmaya başladığı ve tavsiyeler verdiği anlar oldu. Ve o kadar duygusaldı ki! Tüm kalbiyle bizi desteklediğini anlayabiliyordunuz. İnsanlar stadyuma bebekleriyle geliyor. Herkes formalı, yüzlerinde Beşiktaş'ın renkleri var, herkesin elinde bayraklar var. Neden bahsettiğimi anlamak için bu atmosferi bizzat yaşamanız gerekiyor. O yüzden sizi maça davet ediyorum. Beşiktaş'ta Immobile, Oxlade-Chamberlain, Eric Bailly, Gabriel Paulista gibi yıldızlarla oynayacak kadar şanslıydım. Bu da çok değerli.''
''Çok basit, açık. Büyük P ile bir profesyonel. Ama Oxlade-Chamberlain daha da sosyal. Ona Liverpool ve Arsenal'i sordum. Anlatmaya istekliydi. Sık sık gençlere tavsiyelerde bulunuyor, antrenmanlardan sonra tercüman aracılığıyla eksikliklerini belirtiyor, düzeltilmesi gerekenleri tavsiye ediyor. Bu büyüleyici bir şey.''
"Bir teklif vardı. Ama Giovanni Van Bronckhorst ile konuştuk. Bana inandığını ve kalmamı istediğini söyledi. Bu yüzden kiralık ya da transfer seçenekleri kulüp tarafından değerlendirilmedi. Avrupa Ligi faktörü de bir rol oynadı. O seviyede oynamak istiyordum. Ancak gördüğünüz gibi artık sahaya nadiren çıkıyorum..."
''Şimdi aceleci davranmak istemiyorum. Transfer dönemi açılana kadar bekleyelim. Sonra göreceğiz.''
''Her lig kendine göre güçlü.Türkiye'de daha açık, daha atak oynuyorlar, çünkü taraftarlar çok talepkar, sahada bir gösteri istiyorlar. Çoğu takım dört defans oyuncusuyla oynuyor. Bence Türkiye'deki futbolcuların seviyesi hala Rusya'dakinden daha yüksek.Önde gelen takımları kastediyorum; Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş. Bu kulüpler ünlü futbolcuları, yıldızları satın alıyor.''