Arabesk Trabzon

Alper Dülgerci, aksam.com.tr için Trabzonspor-Fenerbahçe maçını yorumladı...

Alper DÜLGERCİ

İki yıl önce şampiyon olduğunu iddia eden, geçen sezon Şampiyonlar Ligi gelirleriyle tanışan Trabzonspor dün akşam itibariyle düşme hattının sadece 6 puan üzerinde.

1996’yı 3 Temmuz’a katık edip arabesk bir isyanın pençesinde kıvranıyor bu kentin futbol aşıkları. Eğer izan sahibi bir kanaat önderi çıkıp da bu travmayı tedavi etmeye girişmezse, kentte futbol sadece öfke, gözyaşı ve hüsranla anılacak. Kendine bu kadar zarar veren bir kent ve onun futbol takımından akılcı, makul bir oyun beklemek de hayal oluyor elbette. İlk 10 dakikaya Adrian önderliğinde bir dolu pozisyon ve sayılmayan bir gol sığdırdılar. Daha sonra maçın kahramanları olacak Gökhan Gönül ve Kuyt’ın kanadını 10 dakika içinde delik deşik etmeyi başardılar.

Sonra?

Bamba talihsizliği, Onur’un gol sonrası Bamba’ya tavrı, Cristian’ın Bamba’ya sektirerek attığı ikinci gol… Bir dolu Fenerbahçe pozisyonu ve top göremeyen bir Trabzonspor takımı. Cristian ortası ve Gökhan Gönül’ün “kurt santrfor” vuruşu… Bağıran çağıran, sahaya attıkları bilimum eşyayla Cristian ve Volkan’ı vurmayı başaran Trabzonspor taraftarı… Yine isyan, yine gözyaşı, yine arabesk, yine acıyla marine edilmiş bir skor…

Fenerbahçe mi? Şaşırtan bir özgüven, Emre aklıyla gelişen bir pas trafiği ve kendilerini liderin hemen arkasına konuşlandıran bir 3 puanla döndüler İstanbul’a. Denizli, Bursa krizlerini yaşamış, 3 Temmuz sürecinde ağır yara almış bu camia yine zirvenin ortağı… Trabzonluların artık dövünüp kızmak yerine Fenerbahçe’den çok şey öğreneceklerini kabul etmeleri lazım. Yoksa bir 15 yıl daha 3 Temmuz daha kıvranacaklar.