Ali Koç'un açıklamaları şu şekilde:
"KRİPTO PİYASASINA GİRECEĞİZ
Bankalar Birliği'ne teşekkür ediyorum yapılandırma için. Kulüpler borçlarını ödeyemezse sadece futbol değil, amatör branşlar da büyük zarar görür. Bankalar Birliği'nin kurallarından birinde gelirleri diğer branşlara kullanamıyorsunuz. Buna kulüplerin karar vermesi lazım. Futbolda başarısız olduk belki ama diğer branşlarda final oynadık, şampiyon olduk. Bu branşlara bu yıl 28-30 milyon Euro ayırdık. Bu kaynağı artık veremeyecek durumdayız. Biz bu branşlarda devlet bankalarıyla, devlet kurumlarıyla mücadele ediyoruz. Devletin takımları en kötü durumda görev zararı yazıp geçebiliyorlar. Biz bu mücadeleyi sağlıklı şekilde veremeyiz. Üç büyük kulübün mü Avrupa'daki başarısı ses getirir yoksa devlet kurumlarının veya özel kurumların mı? Borçlar nasıl ödenecek? Bunun 3 tane yolu var. Gelirler artacak, masraflar düşecek. Gelirler nasıl artar? Sportif başarıyla. Sportif başarı olursa kombine, sponsor, tanınırlık geliyor. Dijital gelir beklentilerimiz çok yüksek. Youtube kanalımız 2 milyon aboneye geldi. Kripto piyasasına gireceğiz. Bunlardan 100-150 milyon gelir hedefimiz var. Bir diğer konu elimizde değerli gayrimenkullerin olması. Devletimizin de katkısıyla bunda önemli işler yapabiliriz. Gayrimenkul gelişim zamanını kaçırdık gibi. Kenan Evren Lisesi arsası 10 yıl önce bizim olsaydı çok farklı olabilirdi. Bir diğer gelir kanalı da bahis ve yayın.
"FFP'DE YANLIŞ YÖNE GİDEN TEK ÜLKE BİZİZ"
Kulüplerin ekonomik olarak disipline edilmesi lazım. Tercihen ya da mecburen bu disiplinin sağlanması lazım. Biz doğru yoldayız ama bir gecede olacak iş değil. Biz yapamadık, UEFA FFP bunu yapamadı. FFP'de yanlış yöne giden tek ülke biziz. Çoğu ülke geminin yönünü doğru yöne çevirmiş. Dernek ve AŞ olayını anlamıyorlar. Kulübün sahibi yok. Bunu anlamakta zorlanıyorlar. Türkiye futbolundaki finansal sıkıntıyı sahiplik modelinin olmamasına bağlıyorlar.
"BİR SÜRÜ ELJIF ELMAS, MURIQI YAPMAMIZ LAZIM"
Fenerbahçe Futbol AŞ'nin bu yılki toplam gideri 646 milyon TL. Maaşlar 502 milyon TL. Maaşların önümüzdeki sezon %20 inmesi lazım. Bunun içinde garanti ücretler, maç ücretleri, fesih bedelleri, galibiyet primleri vs. Buna Euro olarak bakarsak 88.4 milyon Euro olan futbolcu ve teknik kadro maliyetini 55.8 milyon Euro'ya indirmişiz. TL bazında %27 çıksak da Euro bazında %27 düşmüşüz. Bizden beklenen, Euro bazında 40-45 milyon Eurolara bir şekilde inmemiz. Bu hem kolay, hem zor. 40-45 ile Türk takımları Avrupa'da mücadele edebilir mi? Bütün yapısal değişiklikleri yaparsanız edebilir. Portekiz ve Hollanda kulüpleri gibi devamlı oyuncu ihraç ederseniz olabilir. Bir sürü Eljif Elmas, Muriqi yapmamız lazım. Bunun için de kafaların değişmesi lazım. TFF ile mutabık kaldık, devam edecekti, sonradan kademeli olarak inecekti. Pandemi döneminde zaten oyuncu satmak zor. Federasyon size bu işi zorlaştırıyor. Fenerbahçe, Göztepe'den sonra en az yabancı oynatan takım. 5,5 ortalama yabancı oynatmışız. En yüksek Hatay. Tamam yerli oynatalım, altyapıdan oyuncu yetiştirelim ama bu sınırı indirmekle olmuyor. Tesis önemli. Biz altyapıya hoca bulamıyoruz. Öyle bir havuz yok ülkede.
"PELKAS VE SZALAI GİBİ GENÇLERE YATIRIM YAPMALIYIZ"
Yabancı kriterinde sayıya bakmak çok yanlış. 30 yaş üstü yabancı transfer edemezsin diyelim. Kalitesine sınırlama getirelim. En yaşlı yabancıların transfer olduğu ülke biziz. Biz yönetime geldiğimizde Avrupa'nın en yaşlı 3. takımıydık. Katar'dan önceki son durak. Bonservis vermeyip yüksek ücret vereyim düşüncesi vardı. Pelkas gibi, Szalai gibi modellere dönmemiz lazım. Bunun için de hem içeriden hem de dışarıdan bu oyuncuları bulmamız lazım. Ama ülkemizde yönetim dönemleri kısa olduğu için buna dönmekte zorlanıyoruz.
"HİÇBİR FUTBOLCUYA EV VERMİYORUZ"
Biz kontrat yapılarını değiştirdik. Artık uçak bileti vermiyoruz. Tek tük sponsor arabası hariç araba vermiyoruz. Ev kesinlikle vermiyoruz. Maç başı ücreti galibiyete göre veriyoruz. Bunlar da maliyetleri düşürmeye fayda sağladı. Dünyanın parasını veriyoruz adam oynasın diye, bir de maça çıkınca para veriyoruz. Bir de oyuncu büyük maçtan önce prim bekliyor. Gelir tarafına odaklandık ama tasarruf tarafında herkesten çok işler yaptık. Diğer iki kulübe göre maliyetlerimiz daha yüksek.
"TFF, BİZİM PATRONUMUZ OLMADIĞINI ANLAMALI. BELKİ DE İLK HAFTA MAÇLARINA ÇIKMAYIZ"
TFF kime çalıştığını, kimin çıkarları için çalıştığını anlamalı. Gerekirse kulüpler ilk hafta maçına çıkmamalı. İsteklerimizi gözardı etmemeliler. Bizim patronumuz olmadığını, bizim çıkarlarımız için bu sektörü yönettiğini anlamalı. Burada bütün riski biz alıyoruz. UEFA'dan ceza yiyen biziz, oyuncular bizim, statlar bizim, maçlar bizim. TFF kendi çıkarlarına göre karar alıyor. Bu yanlış. Yayıncı kuruluşun keyfi indirim talepleri geliyor sürekli. TFF bizim çağrılarımıza kulak vermeli. Federasyonun da kulüplerin yanında olması lazım.
YAYINCI KURULUŞ KONUSU
Yayıncı kuruluşa korsan yayın konusunda hak vermemiz lazım. Türkiye Cumhuriyeti, korsan yayına izin vermemeli. Bunu beIN kendi başına yapamaz. Devletimiz buna engel olmalı. İnternet ve operatörler bunu engelleyebilir ama diğer taraftan bizden istedikleri indirimler ciddi anlamda dalga geçer cinsten. Yayıncı kuruluş şu anda 2,6 milyar olan rakamı 2 milyara indirmeye çalışıyor. Sözleşmede son sezona giriyoruz, en geç Aralık ayında ihale yapılacak. İhale komisyonumuz var. Federasyonu da devreye sokacağız. Süper Lig AŞ olsaydı bunların hepsini biz yapardık. Şimdi federasyon da dahil oluyor. Onlar da anladı artık durumun ciddiyetini. Yayın ihalesinin 500 milyon doların altına ineceğini tahmin ediyorum. 350-400 olmalı. Türkiye'de de yurt dışında da gruplar olabilir. Paylaşım modelleri de kullanılabilir yeni dönemde. Süper Lig AŞ olmazsa olmaz. Biz müzakere etseydik teminat mektubunu bugün paraya çevirirdik. TFF niye çevirmiyor? Çünkü Katar hükümetinin garantisi var. Paraya çevirmek iki yıl sürer diyor hukukçular. Teminatın olmaması da ilginç. Yayıncı kuruluş kendi çıkarları doğrultusunda çok iyi satranç oynuyor. Hukuksuz bir iş yapmıyor. Onlara bir şey demiyorum.