AKŞAM
Engin Verel
Tarladaki çaputlardan Fenerbahçe’nin efsaneleri arasına uzanan bir hayat... Kim bu derseniz; Sarı-Lacivertliler’in 1967-1977 yılları arasında kalesini tam 10 yıl boyunca koruyan, unutulmaz Manchester City maçlarının baş mimarı olan Yavuz Şimşek... 73 yaşındaki futbol adamı, çocukluğunu, Fenerbahçe macerasının nasıl başladığını, en unutulmaz anılarını AKŞAM’a anlattı. İş o güzel anları bir de Şimşek’ten dinleyelim: “Ben bahçıvan çocuğu olduğum için 1958’li yıllarda tarlada çaputtan toplar yapar peşinden koşardım. O dönemde ne televizyon ne de radyo var. Arkadaşlarımla meltem cikletlerinin içinden çıkan Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı futbolcuların resimleri ile 11 tamamlar alt mı üst mü oynardık. O dönemde bizler bu takımlarda oynayan futbolcuları ulaşılamayan çok farklı yerlerde yaşayan insanlar olarak düşünür onları yere göğe sığdıramazdık. Tesadüf de bu ya 10 sene sonra bu takımın kalecisi oldum hayat bu.
DERMANVER İLK TEKLİFİ YAPTI
İlk lisansımı 1962 Ankara Toprakspor’dan aldım. Adıyaman’da bir yıl santrfor oynadım. Sonra Sabri Kiraz beni keşfetti Gençlerbirliği'nin kalesine koydu. Ablamın tayini Rize’ye çıkınca taşındık. Tuncay Mataracı beni Güneşspor Rize’ye aldı. 1 ay sonra bana Ankara PTT den teklif geldi, gittim. Kümede kalma maçında Altay’ı 3-0 yendik. Kalede ben vardım. İstanbul’da Fenerbahçe ile 1-1 berabere kaldık. Doktor Reşat Dermanver tünelde bana ‘evladım kimseye söz verme seni biz alacağız’ dedi. ‘Okulum bitmeden ayrılamam’ dedim. Sınıftayken bizi müdürün odasına çağırdılar birde baktım Rahmetli Faruk Ilgaz, Semih Bayülken, Ahmet Erol, Fikret Arıcan, Hidayet Akbulutlu. Beni aldılar doğru İstanbul’a Suadiye oteline. Faruk Ilgaz önce 45 bin TL teklif etti ben PTT 50.000 TL verdi dedim. Faruk Ilgaz 70 verdi, sesimizi çıkarmadık. Mukavele yaptık. Hayallerim gerçek oldu.”
İNGİLİZLER BENİ AYAKTA ALKIŞLADI
“Manchester City karşısında her yerden topu çıkarıyorum. Maç 0-0 bitti. 110 kiloluk güreşçi beni sırtladı, sahayı gezdirdi. İngilizler beni ayakta alkışladı.”
Yavuz Şimşek, unutulmaz Manchester City maçını şöyle anlattı: “Londra‘ya geldik, antrenman yapıyoruz hem de aramızda 4 yersek kimse bir şey demez, 4’ten sonra gümrüğe dahil oluruz diye konuşuyoruz. Bu rahatlıkla sahaya çıktık. Maç devamlı bizim yarı sahada oynanıyor. Her iki dakikada bir top bende. Hava topu, yerden, sağdan, soldan, karşı karşıya kalıyorum, kurtarıyorum, uzaktan vuruyorlar çıkarıyorum. Maç bitti: 0-0. Top yine benim elimde... Bir adam geldi; 110 kiloluk Kıbrıslı bir güreşçi... Beni sırtladı sahada tur attırdı. Tribünde bulunan o İngiliz seyircilerin beni ayakta alkışladığını gördüm. Türkiye’ye döndüğümüzde Çanakkale geçilmez gibi yazılar iki ay Yavuz Şimşek gündem oldu. İkinci maçı 2-1 kazandık.“
ZEKİ MÜREN BENİ KISKANIRDI
“Zeki Müren’in Yazar gazinosunda program yaptım. Gelen çiçeklerin haddi hesabı yoktu. Zeki Müren bile bu durumu kıskanırdı.”
Yavuz Şimşek, şarkıcılığa nasıl başladığını ise şu sözlerle anlattı: “21 gün Yugoslavya’ya kampa gittik. Dönüşte otobüs bizim sınıra geldiğinde radyoda Türkçe şarkılar çalmaya başladı, ben de eşlik ettim. Ooo sesin çok güzel filan dediler, Ender Hasman da kulak vermiş. Sonrasında benim spor programında şarkı söylememi istedi. Ateş Böceği Ercan ile Fahrettin Aslan, Osman Kavran arasında başladık gidip gelmeye. Derken Zeki Müren’in Yazar gazinosunda programda yer aldım. Aşiyan ve Lunapark gazinolarında Ateş Böceği Ercan’la beraber çalıştık. Sporcu da olduğu için benim dinleyicim çok oluyordu. Gelen çiçeklerin haddi hesabı yoktu. Zeki Müren bile bu durumu kıskanırdı.”
CAN BARTU MOLNAR’I KOVALADI
Yavuz Şimşek, Manchester City maçının devre arasında yaşananları şöyle anlattı: “Devre oldu içeri girdik, bir gürültü, patırtı koptu. Molnar Can Bartu’yu oyundan alıp yerine Erdinç Sandalcı’yı koyuyor. Bunu gören Can sinirleniyor takunyayı aldı, Molnar’ı kovaladı. Molnar duş yerlerine girip kendini kilitledi. Eşref ağabey ile Ahmet Erol, Can’ı yatıştırdı, hocayı da ikna ettiler. Can ikinci yarı muhteşem oyunuyla İngilizler’in canına okudu.”
GÖKMEN’İN SPORTMENLİĞİNİ UNUTMAM
“Galatasaray’da Gökmen ve Yasin benim aile dostlarımdı. Gökmen çok yükselen bir santrafordu. Benim durumumu bildiği için bir kez dahi o maçta üzerime gelmedi. Burada söylemek istediğim; Gökmen’in sportmenlik anlamında yaptığını hiç unutmam.”
KALECİLER İÇİN 3T GEÇERLİ
Yavuz Şimşek, günümüz kalecilerine de şu tavsiyelerde bulundu: “Kalecilere antrenmanda ne verirsen onu sahaya taşır. Kaleciler kolaydan zora, basitten karmaşaya prensibi... Performans kalecilerinde 3T kuralı geçer, teşhis, tespit, tedavi. 210 kaleci antrenörüne kurs verdim, 10 tanesi beni arayıp çalışmalarına katkımı istedi.”
KIRIK KABURGAYLA GALATASARAY DERBİSİ OYNADIM
“Sene 1975 o zaman televizyon siyah-beyaz yayın yapıyor. İlk canlı yayın. Kayseri’ye karşı oynuyoruz. 18 dışında rakibe balıklama atladım. Topa vurduktan sonra ayağı kalbime geldi. Ben gittim-geldim, hayatım film şeridi gibi önümden geçti. İki kaburga kemiğim kırılmış. 21 gün istirahat edecektim. Galatasaray derbisi vardı. Didi gözümün içine bakıyor. Oynamamı istedi. Ben de oynadım. Didi’nin gözlerinden yaş geldi. Maçı 1-0 kazandık.”
NAM-I DİĞER DUVAR AHMET
Yavuz Şimşek, usta oyuncu Kemal Sunal’la birlikte Gol Kralı filminde oynadı. O anları şöyle anlatıyor: “Gol Kralı filminde Kemal Sunal ile oynadım. Fatma Girik bu rol için beni önermiş, ancak o role Serkan Acar’ı düşünüyorlardı. Yüzünün yumuşak olması nedeni ile sonra bana teklif ettiler. O rolde ‘Duvar Ahmet’ isimli zampara bir sporcuyu canlandırmıştım.”
ÇAMURDAN 6 KİLO!..
O dönemin gece oynanan maçlarıyla ilgili de bilgiler veren Şimşek, “Gece maçlarında 30 metrede tribünleri göremiyorsun, hatta benim için gol yediğimde tavukkarası var diye yazanlar bile olmuştu. Şimdi ki kalecilerin antrenman yaptığı yerde biz maç bile oynayamazdık. Sahaya 78 kg girip, 84 kg çıkıyorduk çamurdan” dedi.
14 KEZ MİLLİ FORMAYI GİYDİM
Yavuz Şimşek: “Toplamda Fenerbahçe’ye A takımda 11 yıl hizmet verdim, bunun son yılı kaleci antrenörü olarak geçti. Milli takımlarda 14 kez milli oldum. Bunlar A Milli, Ümit, Genç takımlar.”
TENiSTE 84 KUPAM VAR
“1984 tenise başladım. Veteran teniste 84 kupa sahibiyim. 96 da bıraktım. Antrenörlük başlayınca uzak kaldık. Şimdi zaman zaman tek yaptığım spor tenis, ara sıra oynuyorum.”