AKŞAM Özel Röportaj | Orçun ÖZATEŞ
Raşit Çetiner, Galatasaray’ın 14 sene sonra elde ettiği şampiyonlukta büyük emekleri olan oyunculardan biriydi. 1986-1987 sezonunun 26. haftasında Samsunspor maçında Muzaffer Badalıoğlu’nun darbesinde talihsiz bir sakatlık yaşadı. Eskişehir ile olan final maçını değneklerle saha kenarında izledi. O ağır sakatlık Raşit Çetiner’in bundan sonraki futbol kariyerini de olumsuz etkiledi. Sarı-Kırmızılı forma altında yaşadığı bu gururlu günlerin bedelini çok ağır ödese de, gelen şampiyonluk acılarını biraz olsun hafifletmişti. Eskişehirspor ile adeta sezonun final maçını oynarken Raşit Çetiner çok farklı duygular içindeydi. Tecrübeli futbol adamı hâlâ o sakatlığın etkilerini yaşıyor ve zaman zaman yürümekte zorlanıyor. Raşit Çetiner bu konuda duygularını şöyle dile getiriyor:
ÜST ÜSTE GELEN SAKATLIKLAR
“Bu talihsiz sakatlık öncesi Almanya’daki salon turnuvasında iç yan bağlarım kopmuştu. 2 ay içerisinde bu sakatlıktan kurtuldum. Bunun ardından 4-5 hafta sonra bu talihsiz olay başıma geldi. 14 sene şampiyon olmamış bir takımı finale getirmiş ama sakatlanmış bir oyuncuydum. Eskişehir maçında çok farklı duygular yaşadım. O sakatlığı halen çekiyorum. Ayağım bu sakatlıktan dolayı çok ağrıyor, bazen yürüyemiyorum. Düşünebiliyor musunuz, sakatlığımın üzerinden kaç yıl geçmiş ama hâlâ sıkıntılarını çekiyorum. O ayağı ben o sene şampiyon olmak için verdim. 14 sene sonra gelen şampiyonlukta bizim de katkılarımız oldu. Ondan sonra, sakat olmama rağmen lisansımı çıkardılar ve şampiyon takımın içerisinde yer aldım. Samsunspor maçında faulü yapan Muzaffer sonra trafik kazasında hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Allah geride kalanlara uzun ömürler versin.”
SORUN 14 YABANCI
Raşit Çetiner: “Altyapı sorunlarının yeniden konuşulmasının altında 14 yabancı yatıyor. Milli oyuncular takımlarında oynayamıyor.”
Raşit Çetiner yönetiminde Ümit Milli Takım 2010 yılında tarihinde ilk kez Avrupa finallerine katıldı. Genç Türk futbolcularını çok yakından tanıyan Raşit Çetiner, futbolun bugünkü sorunlarına şöyle parmak basıyor: “Bu altyapı olaylarının yeniden konuşulmasının altında 14 yabancı yatıyor. Kulüplerin maddi anlamda zorluklar yaşamasının ve altyapıdan çıkan gençlerin forma şansı bulamamasının nedeni bu. 1977 ile 1991 yılları arasına bakın Ümit Milli Takım’da oynayan tüm oyuncular takımlarında forma şansı bulan isimler. Şimdi Ümit Milli Takım kadrosunda ligde oynayan kaç tane oyuncu var. Andorra’dan 2 gol yiyen bir takıma sahibiz. Altyapı her zaman çok önemli. Ben bütün meslektaşlarımdan rica ediyorum sırf oyuncu alınsın diye yabancı oyuncu almayın.
FENERBAHÇE SABIRSIZ GALATASARAY MAKUL
Raşit Çetiner aslında Galatasaray’dan önce Fenerbahçe’ye transfer oldu. Ancak burada potansiyelini tam anlamıyla ortaya koyamadı. Çetiner, Adana Demirspor’la transfer görüşmeleri yaptığı sırada karşısına Alp Yalman çıktı. Yükseldiği noktadan geri gitmek üzereyken Galatasaray’dan gelen transfer teklifi Raşit Çetiner’in hem futbol kariyerini hem de hayallerini bambaşka noktalara taşıdı. İki camiayı da yakından tanıyan oyunculardan biri olan Raşit Çetiner’e bu değişimin ve iki camia arasındaki farklılığın nedenini sorduk. İşte tecrübeli futbol adamının kısa analizi: “Fenerbahçe daha sabırsız... Fenerbahçe’de görüyoruz örneklerini. Bir başkan geliyor. Örneğin ‘Ali Koç başkan Fenerbahçe Şampiyon’ diyorlar, böyle bir şey yok. Öncelikle sabredilmesi gerekiyor. Her kulübün bir yapısı var. Galatasaray daha sabırlı ve makul.”
BURSASPOR GÜNLERİMİ UNUTAMAM
Çetiner: “Ümit Milli Takım’da Levent Kızıl Başkanım’la çalışmıştık. Kendisi çok zor bir dönemde Bursaspor’un başkanlığına seçildi. Ben de onunla birlikte Bursaspor’un başına geçtim. Bursaspor gerçekten müthiş bir spor şehri. Bursaspor’un seyircisi kadar etkili bir seyirciyi hayatımda görmedim. Levent, büyük bir birliktelik sağladı. Bu birliktelik başarıyı getirdi. Bursaspor taraftarının bu kadar sabırlı olduğunu hatırlamıyorum. İnanılmaz destek oldular. O dönem Türkiye’deki tüm genç oyuncuları biliyordum. Bursa’da bizim yatırım yaptığımız 4-5 tane oyuncumuz oldu. Birçok oyuncu kazanıldı. Yaşadığım o günleri unutamıyorum.
SÖZÜMÜ TUTTUM FENERBAHÇE’YE GİTTİM
Çetiner: “Kariyerime İstanbulspor’da başladım. İstanbulspor formasını iki yıl giydim. Performansım sayesinde Genç Milli Takım’a seçildim. Avrupa dördüncüsü olduk. Bu turnuvada birkaç tane gol attım. Genç Milli Takım kadrosunu tamamen Beşiktaş almak istedi. Ama gerçekleşmedi. Ben Göztepe’ye transfer oldum. Oradan da da Kocaelispor’a geçtim. 2. yılımda 2. Lig’de gol kralı oldum. Oradan da F.Bahçe’ye transfer oldum. O sene hem Beşiktaş hem Galatasaray beni istemişti. Ama ben söz verdiğim için Fenerbahçe’ye imza attım.”
EFSANELERLE BİRLİKTEYDİM
Çetiner, Fenerbahçe’de neden beklentilerin uzağında kaldığını şöyle açıklıyor: “Fenerbahçe’de 3 yıl futbol oynadım. Orada hedefler çok yüksekti. Osman Arpacıoğlu, Cemil Turan gibi efsane isimlerle birlikte oynuyorsun. Her sezon oynadıkları maçlarda 35 tane gol atıyorlar. Siz 8 tane gol atmaya çalışırken yanındaki isimlerin çok gol atması performansımda etkili oldu. Çok başarılı olamadık.”
ALP YALMAN’IN TUTTUĞU ALTIN OLSUN
Çetiner: “Galatasaray’a transfer olacağım dönemde askerdeydim. Ali Uras, Galatasaray başkanlığını yapıyordu. Alp Yalman da futbol şube sorumlusuydu. Transferimi kendisi organize etti. Adana Demirspor’a transfer oluyordum. Alp Başkan, ‘Galatasaray’da oynamak ister misin?’ diye sordu. Ben de, ‘İsterim’ diye yanıt verdim. Ertesi gün beni Fenerbahçe’den aldı. Allah tuttuğunu altın etsin.”
HER MEVKİDE OYNADIM
Çetiner: “Galatasaray’da çok iyi bir başlangıç yaptım. Forvette goller atmaya başladım. Sonra bir sakatlık dönemi yaşadım. O dönemde Tarık Hodzic transfer oldu. Tarık çok iyi bir performans sergiledi. Özkan hocam beni her mevkide oynatıyordu. Ben onun istediklerine karşılık vermeye başladım. Her yerde oynadım. Sonra stoperde bıraktım. Fenerbahçe forması giyerken A Milli Takım’da forvet olarak oynadım. G.Saray döneminde ise Milli Takım’da stoper olarak görev yaptım.”
FORVET DAHA ZOR
Hem forvet hem stoper oynayan Raşit Çetiner, iki mevkiyi şöyle kıyaslıyor: “Stoper oynamak forvet oynamaktan birazcık daha kolay… Savunmada sadece topu uzaklaştırıyorsun. İleride bir kaç işi yapman gerekiyor. Topu tutacaksın, servis yapacaksın, çalım atacaksın, kendin gol atacaksın.”
İŞ BAŞA DÜŞTÜ
Raşit Çetiner iyi bir penaltıcı olmasının biraz da zorunlu nedenlerden kaynaklandığını söyledi: “Takımda çok iyi penaltı atan, çok yetenekli oyuncular vardı. Hepsi penaltı kaçırdı. Onlarda bir korku oluştu. En son ben atmaya başladım ve öyle devam etti.”