AKŞAM Özel Röportaj: Maç sonu Fenerlilerle mangal yapardık

Trabzonspor'un 7 şampiyonluk görmüş efsanesi Necati Özçağlayan, eski derbileri anlattı: “Sahada kimseyi tanımazdık. Ancak maç bitince asla en küçük bir gerginlik olmazdı. Mesela Fenerbahçe ile çok çekişirdik. Eğer maçtan sonra İstanbul'a dönememişlerse bir araya gelip, beraber mangal yapardık.”

AKŞAM Özel Röportaj | Gürkan ATA

O kariyerinde sırtına ‘Bordo-Mavi’ ve ‘Ay-Yıldız dışında forma giymedi. Trabzon’da 1953’te doğan Necati Özçağlayan, 15 yıla yakın giydiği Trabzonspor formasıyla 1986’da kariyerini noktaladı. Bu dönemde, biri o dönem İkinci Lig olarak geçen, bugünün 1. Ligi’nde şampiyonluk yaşadı. Trabzonspor’un bütün Süper Lig şampiyonluklarında da onun adı vardı. Türkiye’nin en iyi liberolarından biri olarak bilinen Necati’nın organizatörü olduğu savunma, tarihe geçecek bir performans gösterdi. 1979-80 sezonunda Karadeniz ekibi sadece 11 gol yiyerek, bir daha kırılması güç bir rekora imza attı. Ve bu başarılı savunmanın centilmen oyuncusu Necati, kariyerinde sadece 1 kırmızı gördü. Hikayenin devamını kendisinden dinleyelim:

SAHA DIŞINDA KIRMIZI KART

“Profesyonel yaşamımda bir kez kırmızı kart gördüm, henüz 17-18 yaşında A takımda forma giyiyorum. Adanaspor’la kupa maçının rövanşında yenik durumdayız. Top taca çıkmış, top toplayıcıdan topu istiyorum, inatla atmıyor. Bir daha istedim, yine aynı. En sonunda yüzüme fırlattı. Ben top toplayıcının peşine koşmaya başladım, hakem de elinde kırmızı kartla benim peşime. Yakalayıp bir tekme atmış, oyundan atılmıştım. Bir daha kırmızı kart görmedim, sarı kart bile toplasan bir elin parmaklarını bulmaz.

O ÇOCUĞUN GÖNLÜNÜ ALAMADIM

Tabii o atmosferde yenilip hemen dönmüştük, daha da fırsat olmadı. O çocuğun gönlünü alamadım diye halen içerlerim. Rakiplerle sahada inanılmaz mücadeleler veriyorduk, kimseyi tanımazdık, 90 dakika onları açıkçası ezmek için elimizden geleni yapardık. Ama maç bitince hep dosttuk. Asla en küçük bir gerginlik olmazdı. Mesela Fenerbahçe ile çok çekişirdik. Eğer maçtan sonra İstanbul’a dönememişlerse bir araya gelip beraber mangal yapardık.”

AYAK KIRILMA REKORU BENDE

Necati Özçağlayan’ın Galatasaray maçının henüz ilk dakikasında ayağı kırıldı. Maçtan sonra özür için evine giden Gökmen’i annesi eve almak istemedi!..

Necati Özçağlayan’ın başından geçen bir acı olay da var. Tecrübeli futbol adamı Galatasaray derbisinde topu ayağında fazla tutmanın bedelini ağır öder. Pres yapan Gökmen Özdenak’la çarpışan Necati’nin ayağı kırılır. O günleri şöyle anlatıyor: “En acı çektiğim, ayağımın kırıldığı maçtı. Galatasaray’la oynuyorduk. Santra olmuş, top bana gelmişti. Topu ayağımda biraz fazla oyaladım açıkçası. Gökmen Abi koştu, çarpıştık. Belki de maçın 20’nci saniyesiydi. Araştırmadım ama dünyada bir maçta bu kadar erken ayak kırılması yaşandığını hiç duymadım, rekor bende (gülüyor). Maçtan sonra annem Gökmen Abi’ye çok kızmıştı, eve gelmesine zorla ikna oldu.”

SIRRIMIZ DOSTLUKTU

Özçağlayan: “Şampiyonluk kadrosundaki Şenol’dan Turgay’a, Ali Kemal’den Hüseyin’e, Güngör’den Serdar’a, ismini sayamadığım neredeyse kadrodaki herkesle 40-45 yıldır hep beraberiz. Futbolda ihtilal yaparken bir sırrımız da buydu. O kadar kuvvetli bir bağ kurduk ki neredeyse yarım asır geçti ve aynı şekilde duruyor.”

BİZE GOL ATMAK ZORDU

Özçağlayan: “Defansımız dünyada sayılıydı bence. Bekler rahmetli Cemil ve Turgay, inanılmaz kademeleri vardı. Rahmetli Kadir ile ben bir ara yan yana, sonra da önlü arkalı oynadık. Bize gol atmak gerçekten zordu. Çok sağlamdık, birbirimizi iyi anlardık. Rakibin golcülerini, orta sahalarını kendi aramızda saatlerce konuşurduk. Şimdi hep teknik heyetten bekliyorlar bu bilgileri.”

DEVLETİMİZDEN ALLAH RAZI OLSUN

Özçağlayan: “Devletimiz seferber olmuş, dünyanın dört bir yanından insanlarımızı buraya taşıyor. İnanılmaz bir organizasyon. Allah razı olsun devletimizden.”

Trabzonspor’un unutulmaz yıldızlarından Necati Özçağlayan, karantina günlerini AKŞAM’a anlattı. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarına sahip çıkış şekli ve titizliği için teşekkür etti. Bu çabaların bir vatandaş olarak kendisini çok duygulandırdığını dile getiren Necati Özçağlayan, duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Devletimiz seferber olmuş, dünyanın dört bir yanından insanlarımızı buraya taşıyor. İnanılmaz bir organizasyon. Allah razı olsun devletimizden. Bir gün Kuveyt, bir gün Kanada, Singapur, Somali... Nerede bir Türk varsa onu vatanına getiriyor. Sonra onları yurtlarda misafir ediyor, her türlü tedbiri alıyor. Sağlıkçısı, güvenlik görevlisi, herkes canı pahasına çalışıyor. Bize düşen sadece kurallara uymak.”

BOL BOL OKUYORUM

Özçağlayan: “Ben futbolculuk zamanında da okurdum, bundan hiç vazgeçmedim. Virüs günlerinde bolca bulduğumuz boş vakitleri kitap, televizyon ve bulmaca ile değerlendiriyorum. Eşimle sohbet ediyoruz, sağlığımıza dua edip günleri geçiriyoruz.”

ZENGİN DE FAKİR DE DÖRT DUVAR ARASINDA

Özçağlayan, bu dönemin insanların bazı şeyleri fark etmesi için bir fırsat olduğunu da belirterek şöyle konuştu: “İnsanlar bu salgında birçok şeyin değerini anladı. Her şey para değil. Zengini de fakiri de dört duvar arasında çünkü. Belki birisinin bahçesi biraz büyük! Sadece o kadar. İnsanlar yeşile hasret kaldı, yürümenin, denizin, dağların düşündüğünden bile güzel olduğunu fark etti. Ama en çok da insanları daha çok sevmeyi öğrendi bence, daha sabırlı, daha anlayışlı olacaklarına inanıyorum bundan sonra.”

BEKİR BARÇIN ZÜRİH’İ KARIŞTIRDI

Necati Özçağlayan başından geçen şu ilginç anıyı da bizlerle paylaştı: “1975-76’da şampiyon olduk, o zamanki adıyla Şampiyon Kulüpler Kupası’nda İzlanda’da Reykjavik’i yendik. Dönüşte Zürih’te aktarma yaptık, 5-6 saat beklememiz lazım. Ağzında su akan aslan heykeli olan bir parkta bıraktılar bizi, 2 saat sonra orada buluşacağız. Gezdik, dönüşte kaybolduk. Bir türlü adres soramıyoruz. Bekir Barçın sakalları uzun, kapkara, adamları çeviriyor, aslan kükremesi yapıyor, ‘water’ diyor, millet korkup kaçıyor, herkes bize bakıyor. Şamil Ekinci tesadüfen rastladı, hem bizi hem Zürihliler’i kurtardı!”

BİRİ ‘CANIM SIKILDI’ DİYOR BEDELİ ‘CANLA’ ÖDENİYOR

Karantina döneminde sorumsuzluk yapanlara da Necati Özçağlayan sitem ediyor: “Bir kişinin hatasını bütün çevresi çekiyor, buna gönül nasıl razı olur? Birisi ‘Canım sıkıldı’ diye dışarı çıkıyor, ötesi bedelini canıyla ödüyor. Birilerinin vurdumduymazlığı yüzünden insanlar ölecek, salgın süresi uzayacak, kontrol zorlaşacak, çocuklar ve 65 yaş üstü insanlar evde daha çok kalacak, böyle bir şeye anlam veremiyorum.”

TÜM KURALLARA UYDUM

Trabzonspor Futbol Okulları Koordinatörlüğü görevini sürdüren efsane futbol adamı: “Salgın yayılmadan önce İngiltere’ye gitmiştim. Londra’da açacağımız Trabzonspor Futbol Okulu görüşmelerini tamamlamıştım. 16 Mart’ta Türkiye’ye döndüm, 14 gün doktor kontrolünde evde bütün kurallara uyarak karantinaya girdim. Kurallara harfiyen uydum.”

TORUNLARIMI ÇOK ÖZLEDİM

Özçağlayan: “Karantinada dayanamadığım bir konu var, o da torunlarım Yağız Aran ve Eylül Liva. Dünya bir tarafa onlar bir tarafa. Bir buçuk aydır onları görmedik. Bu bize çok zor geliyor. Eşim Tülin Müge ile her gün torunlarımızla beraber çektirdiğimiz fotoğrafa bakıp açıkçası hüzünleniyoruz.”

20 KUPA KALDIRDI

Özçağlayan, futbol kariyeri boyunca 20 kupa kaldırdı. İşte o kupalar:

1. Lig şampiyonluğu: 1

Süper Lig Şampiyonluğu: 6 

Türkiye Kupası: 3

Cumhurbaşkanlığı Kupası: 5

Başbakanlık Kupası: 4

Türkiye Kıbrıs Barış Kupası: 1