AKŞAM özel röportaj: ''Erzik işime karıştı istifa ettim''

Bir dönemin unutulmaz hakemi ve MHK Başkanı Ertuğrul Dilek'ten AKŞAM'a ilginç açıklamalar: “Beşiktaş-Trabzonspor Cumhurbaşkanlığı Kupası finali vardı. MHK'de 9 kişiden 7'si İhsan Türe'ye oy verdi. Ancak Federasyon Başkanı Şenes Erzik, “Ben başkasına söz verdim' diyerek Sadık Deda'yı görevlendirdi. Ben de MHK başkanlığını bıraktım.”

AKŞAM Özel Röportaj / Orçun ÖZATEŞ

1969-1978 yılları arasında Türkiye’nin FIFA kokartlı hakemlerinden olan ve MHK Başkanlığı da yapan duayen hakem Ertuğrul Dilek’le, hakemliğin dününü-bugününü konuştuk. Birçok ilginç olay ve anısını paylaşan Ertuğrul Dilek, o dönem hakemlerin çok daha iyi eğitim aldığını ve saha dışı olaylardan etkilenmediğini söyledi. İşte Ertuğrul Dilek’in anı ve gözlemleri: “Bizim zamanımızdaki hakemler kısa sürede Süper Lig’de görev yapamıyorlardı. En az 10 seneye ihtiyaç vardı. Şimdiki hakemler ise kısa sürede Süper Lig maçlarını yönetmeye hak kazanıyorlar. Eğitimler bizim zamanımızda daha iyiydi. Sık sık eğitim oluyordu. Şimdiki gibi bir sezon başında ve bir devre arasında eğitim değildi.

ÇOĞUNLUK ‘İHSAN TÜRE’ DEDİ

Reisi Cumhur kupası maçında Beşiktaş-Trabzon karşılaşıyordu. Ankara’dan hakem müdürlüğünden aradılar. Maçın kitapçılığı basılacak maçın hakemin kim diye sordular. Arkadaşlarla bir toplantı yaptık. 9 kişiden 7 arkadaşım İhsan Türe ismini söyledi. Ben de ‘Tamam’ dedim. Bu karar sonrası bilgi vermek için Federasyon Başkanı Şenes Erzik’i aradım. Ama kendisi UEFA’ya gittiği için ulaşamadım. Zaten Şenes bey bu işlere karışmazdı. Maçın kitapçığı bu şekilde basıldı.

‘YAPMA-ETME’ DEDİ DÖNMEDİM

UEFA’dan geri dönen Şenes bey bana ‘Ben bu maç için başkasına söz vermiştim’ dedi ve gitti. Öğleden sonra haber ajansından aradılar. ‘Hocam Beşiktaş-Trabzonspor maçının hakemi değişti’ dediler. Bende ‘Böyle bir şey olamaz. Kimse bu kararı bozamaz’ dedim. Kararı Federasyon Başkanı Şenes Erzik’in verdiğini söyledi. Ben de ‘O zaman istifa ediyorum’ dedim. Yarım saat sonra Şenes Erzik aradı, ‘Yapma etme’ diye beni istifaden geri çevirmeye çalıştı. Ancak vazgeçmedim ve bıraktım. Atanan hakem Sadık Dada’ydı.”

KAFALAR BERRAK DEĞİL

Dilek, “Ben güle oynaya 52 derbi yönettim. 40’ında haftanın hakemi seçildim. Hakem derbiye berrak kafa ile çıkacak ve gördüğünü çalacak. Saha ve takım ayrımı yapmayacak” diyor.

Türkİye’nin en çok derbi yöneten hakemi Ertuğrul Dilek, günümüz hakemlerini eleştirdi, tüyolar verdi: “Ben bir döneme damga vurdum. Bir hakeme durduk yere 52 tane derbi yönettirirler mi? Derbinin ayrı bir hakemliği var. Hakemin öncelikle maçlardaki performansıyla bu takımlara kendini kabul ettirmesi gerekiyor. Futbolculara yaklaşımı çok önemli. Ben güle oynaya derbi yönetiyordum. Futbolcularla ilişkim çok iyiydi. Abi-kardeş ilişkimiz vardı. Şu anda hakemlerin tarzı yok. Kazanan takımın şampiyon olacağı derbileri yönettim. Ama kimse maçtan sonra hakem konuşmamıştır. 52 derbinin içinde 40’ında haftanın hakemi seçildim. Berrak kafa ile derbiye çıkacak. Ne görürse onu çalacak. Genelde bu maçlara çıkan hakemlerin kafası berrak değil. Saha ayrımı takım ayrımı yapmayacaksın. Her yerde aynı düdüğü çalacaksın. Benim yönettiğim derbi maçların çoğunluğu Dolmabahçe’de oynanıyordu. Tribünler yarı yarıydı. Daha fazla bir atmosfer vardı.

52 DERBİ 1540 MAÇ

1950’de hakemliğe başlayan Ertuğrul Dilek, 1970’te FIFA kokartı taktı. 29 yıl süren hakemlik yaşamında 1.540 maç yönetti. 12 yıl aralıksız Türk spor basınında yılın hakemi seçilen Dilek’in yönettiği uluslararası maç sayısı 12 yılda 44’e ulaştı. Galatasaray-Fenerbahçe-Beşiktaş arasında oynanan 52 derbi müsabakası yöneterek en çok derbi yöneten hakem unvanıyla Türkiye rekoruna imza attı.

CÜNEYT ÇAKIR’I BEN İZLEDİM

“Cüneyt Çakır’ın ilk hakemlik dönemlerinde babası Serdar Çakır beni maçlarına getiriyordu. Babası ile birlikte maçları izliyorduk. Evde babası ile Cüneyt bütün gün hakemlik konusunda konuşuyordu. Bunun sayesinde hakemliği erken kaptı. Avrupa’daki maçlara berrak kafa ile çıktığı için çok iyi maçlar çıkarıyordu. Ama aynı şeyi lig maçlarında yapamıyor. Zaten bunu yapabilse yönetemeyeceği maç yok.

UILENBERG’LE OLMAZ

TFF’nin hakem eğitmeni Jaap Uilenberg’in bekleneni veremediğini belirten Ertuğrul Dilek şu eleştiride bulundu: “Bazı konularda bizim hakemleri Avrupalı hakem gibi düşünüyor. Geliyor bu penaltıydı değildi, bu sarı karttı değildi yorumlarını yapıyor ve gidiyor. Çocukların temelde eksikleri var. Bu yönde eğitim almaları gerekir. Örneğin kart kullanımlarında bir standart yok. Mutlak eğitim süresini uzatmak gerekiyor. Ayda bir kez Uilenberg’in vereceği eğitimle demek ki hakemlik düzlüğe çıkmıyor.

VAR HAKEMİ SAHADA OLMASIN

Ertuğrul Dilek, sahada maç yöneten hakemlerin aynı zamanda VAR’ın başında olmasını da eleştirdi, şu görüşleri savundu: “VAR’ı kim yönetiyor. Sahadaki hakem VAR’ın başına oturuyor. Sahada hata yapan VAR’ın başına oturduğunda aynı hatayı yapıyor.

BOL KİTAP OKUYORUM

Ertuğrul Dilek karantina günlerini nasıl geçirdiğini sorduğumuzda, “Kitap okuyoruz. Hakemlik dönemimdeki gazetelere bakıyorum. Geçmişi tazeliyorum. Türk sanat müziğini çok seviyorum. Müzik beni dinlendiriyor”yanıtını veriyor.

HAKEMLER FUTBOL OYNAMALI

Dilek: “Sahada güzel futbol varsa ben maçın bitmesini istemezdim. Bende zevk alıyordum. Ben futbol oynadığım için güzel maçları seviyorum. Futbol oynayan hakemle, futbol oynamayan hakem arasında fark vardır. Futbol oynayan hakemler pozisyonları daha kolay süzer.”

HATALARIM OLDU

Dilek: “Derbilerde bile çok alkışlandığım maçlar var. Şeref tribünü beni alkışlıyordu. Ben seyirciye de, futbolculara da basına da güveni sağladım. Hatalarım olmuştur ama herkes bunu bilerek yapmadığımı bilmiştir.”

ZEKERİYA ALP DÜKKANIMI ARAYARAK ÖZÜR DİLEDİ

Dilek: “Bir maçta şimdiki MHK başkanı Zekeriya Alp kaptan. Arkadan bir ses duydum. Bir baktım Zekeriya bağırıyor. ‘Bana mı bağırıyorsun’ dedim. Zekeriya ‘Yok hocam size bağırmıyorum arkadaşıma bağırıyorum’ dedi. Ertesi gün de Eminönü’ndeki dükkanımı aradı ve yine düzeltme yaptı.”

AĞLAYARAK YANIMA GELDİ

Dilek: “Kayseri-Giresun maçı vardı. Kayseri küme düştü. 6 numarayı giren sarışın bir çoçuk vardı ‘Hocam sizinle düşmek bile güzel. Güzel bir maç yönettiniz. Allah sizden razı olsun’ dedi. Ben bu olayı hakem raporuna yazdım. TFF ödül verilmesini istedim. Biz de güzele ödül verilmiyor.”