Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, futbolun marka değerini yükseltmek için Türkiye Futbol Federasyonunun ve federasyon kurullarının da hassasiyetle çalışması gerektiğini söyledi.
Ağaoğlu, "Futbolun marka değerinin büyük zarar gördüğüne inanıyorum. Gözümüzün önünde olaylar oluyor. Herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazım. Öncelikle o sorumluluğu, futbolu yönetmek adına o görevi üstlenenlerin yerine getirmesi lazım, çok dikkatli olmaları lazım." dedi.
Futbolun marka değerinin korunmasına ilişkin Ağaoğlu, "Futbolun marka değerini koruyacak olan sadece bizler değiliz. Korumakla yükümlü olan kurum başta Futbol Federasyonu ve federasyonun kurullarıdır. Kulüplerin gösterdiği hassasiyeti federasyon ve kurumları da göstermek zorunda." diye konuştu.
Süper Lig'de geçen sezon kulüplerin 4,2 milyar lira gelir elde ettiğini hatırlatan Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradaki kur artışını dikkate aldığımızda yine Türk futbolunda finansmanın çok çok önemli bölümünün naklen yayından geldiğini görüyoruz, hiç sağlıklı değil. Nasılsa para geliyor. Onun verdiği rehavetle farklı kanaldan gelir elde edebilecekken, bu şekilde günlerimizi sürdürüyoruz. Marka değerini artırmamız lazım."
Trabzonspor'un gelirlerini artırdığı yönündeki soruyu yanıtlayan Ağaoğlu, "Gelir gider dengesini korumaya çalıştık. Geliriniz 100 liraysa 300 liranın altına giremezsiniz, maalesef yıllarca böyle olmuş. Başkan yardımcısı olduğum dönemde kulübü 45 milyon dolar borçla almıştık, 7 milyon dolar borçla bıraktık. Borçtaki azalma en son 2003'te gerçekleşmiş. Nisan 2018'de görev aldığımızda 185 milyon avro gibi borçla karşılaştık. Böyle bir borç Trabzonspor için devasa yük. Başarı için yıldız transferi şart, başarı için harcama şart' deniliyor. Biz kulübü aldığımızda gelir 160 milyon lira civarındaydı. Biz onu iki katına çıkardık." değerlendirmesinde bulundu.
Şu anda 330 milyon civarında bir gelire sahip olduklarını kaydeden Ağaoğlu, "Trabzonspor'un gelirinin 150 milyon lira olduğu yerde uçuk kaçık harcamalarla kulübün geleceğini karanlığa gömme lüksü yok. Kadro maliyetini 40 milyon avro civarından 13 milyon avroya gerilettik. Son transferlerle 20 milyon avroyla sınırladık. Altyapıya önem verdik. Bir futbol kulübü oyuncu alırken ve satarken kazanır; gayrimenkul işine girerek para kazanmaz, bunlar yanıltmadır. Geçen sene de 14 milyon avroluk satış yaptık. Sadece 3 milyon avroluk harcama yaptık." şeklinde konuştu.
- "Taraftarın sahiplenmesi önemliydi"
Ürün satışında büyük bir artış yakaladıklarını da vurgulayan Ağaoğlu, şunları söyledi:
"Ürün satışına daha fazla önem vereceğiz. Daha fazla mağaza açarak ürünlerimizi taraftarların hizmetine sunacağız. Sermaye artışı ciddi gelirdi. Seyirci ortalaması Türkiye genelinde yüzde 9 artarken, Trabzonspor yüzde 25 ortalama yakaladı. 30 bin kişiye oynuyoruz. Taraftarların takımı sahiplenmesi önemliydi. Bütün varlığınız taraftarlarınızdır. Sürdürülebilir bir başarı ve ekonomik program için ciddi taraftar desteği ihtiyacı var. Taraftarı çekme konusunda başarılı olduk."
Oyuncuların alacaklarını günü gününe ödeyen 2-3 kulüpten biri olduklarını belirten Ağaoğlu, "Başarıya her geçen gün bir adım daha yaklaşıyoruz. Sportif başarının bize sağladığı bir gelir olmadı. Takım ve taraftar bütünleşmesi, altyapıya yatırım, yetişen oyuncularımızdan birini yurt dışına ihraç ettik. Kulüp sempatik hale gelmeye başlayınca sponsor ilgisi de artıyor. Sponsorluk gelirlerimiz de bu sene önemli kalemlerden biri." diye konuştu.
Sakat futbolcuların durumu için açıklama
Ağaoğlu, takımda yaşanan ciddi sakatlıklara rağmen şampiyonluk yarışının içinde olduklarını vurguladı.
Milli arayla birlikte sakat oyuncuların takıma katılacağını belirten Ağaoğlu, "Yarışın içindeyiz. Tahmin ediyorum milli aradan sonra Abdülkadir Ömür dışındaki bütün futbolcular oynayabilecek durumda takıma dönecek. Ekuban geldi, rehabilitasyon dönemini İtalya'da tamamladı. Bir iki hafta içinde tamamen oynayabilecek seviyeye gelecek. Sosa ile Obi aynı şekilde... Daniel (Sturridge) de kendi ifadesiyle 'Ankaragücü maçında sahada olurum' dedi." değerlendirmesinde bulundu.
- "Krasnodar maçını yedek oyuncularımızla oynamadık"
Trabzonspor olarak altyapıya her takımdan daha çok önem verdiklerini anlatan Ağaoğlu, "Krasnodar maçında yedek takımla çıktığımız şeklinde eleştiriler oldu. Futbol hafızamızı tazelememiz gerekiyor. Geçen seneki Galatasaray-Benfica maçını hatırlayalım. 'Benfica altı eksikle geliyor' dendi. Geldi, kazandı ve gitti. Bu sefer '19 yaşındaki 6 oyuncuyla kazandı' dendi. Değil, o Benfica'nın kendi takımı. Neredeyse 60 kişiye varan oyuncusu var. Bu sabah gazetede okudum. Genç oyuncu oynatmada yine 7 veya 8. sıradayız. Bugün 17 yaşındaki, 18 yaşındaki oyuncu genç değil. Zaten o yaşta oynayamayacak durumdaysa onunla vedalaşmak lazım. Futboldaki tüm paydaşların 17-18 yaşındaki oyuncularımızın Süper Lig'de forma giymesi için çaba sarf etmesi gerektiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Krasnodar maçındaki kadroyla ilgili eleştirilere yanıt veren Ağaoğlu, şunları söyledi:
"Krasnodar maçını yedek oyuncularımızla oynamadık, tecrübesiz futbolcularımızla oynadık. Keşke zamanında bu oyunculara yer verilseydi, daha fazla eğitim verilseydi, daha fazla sorumluluk almalarının önü açılsaydı. Trabzonspor bundan 4 sene önce deplasmanda oynadığı bir maçta 8 yabancı, 3 de Trabzon'a yabancı oyuncuyla çıkmıştı. O para kayıpları hep oradan geldi. Krasnodar maçını, hatasının bizde olduğu oyuncu grubuyla oynadık. Çok da güzel oynadık. İnşallah daha fazla zaman bulurlar, daha fazla çalışırlar; Trabzonspor ve ülke ekonomisine daha fazla katkıda bulunma şansını yakalarlar."
Geçen sezon Yusuf Yazıcı'dan gelir elde ettiklerini hatırlatan Ağaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yurt dışından döviz getiren ve ülkenin ihracatına katkıda bulunan; ithalatta da yüzde 15 oranında para ödeyen tek takım Trabzonspor'dur. Bunlar önemli faktörler. Bir kulüp futboldan para kazanır. Oyuncu satarken kazanır, ürün satışından kazanır, naklen yayından kazanır. Bütün bu ürün satışından, naklen yayından veya seyirci hasılatından, sponsor gelirlerinden kazandığı paranın beş katını transferde batırırsa zaten o, işin içinden çıkılmayacak noktadır. Kulüplerin bankalarla yaptığı yapılandırma öncesinde 6-7 kulüp o durumdaydı. İnşallah yapılandırmayı yanlış algılamazlar. Sürdürülebilir ekonomiye sahip olurlar. 2 senenin verdiği rahatlık ve rehavetle aynı hatanın içine düşerlerse çok daha büyük batağın içine girerler."
(AA)