AA
Sosyal medyanın aşırı kullanımı; göz yorgunluğu, anksiyete gibi hem fiziksel hem de psikolojik rahatsızlıklara yol açabiliyor. Bunların yanı sıra "beyin çürümesi"ne de yol açtığını belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Aşkın Esen Hastürk; beyin çürümesi kavramını şu şekilde tanımladı: "Sosyal medyanın kronik olarak kullanılmasından sonra insanın entelektüel fonksiyonlarının bozulması, hafıza bozuklukları, sosyal yaşamdan kopması ve buna bağlı olarak da izolasyonla depresif bir tablonun gelişmesi bu tanımı ön plana almıştır."
Prof. Dr. Aşkın Esen Hastürk, beyin çürümesinin bir tanı olmadığını ancak bazı davranışlara bağlı olarak kendini gösterdiğini şu şekilde ifade etti: "Beyin çürümesi, sürekli kaydırma hareketiyle birlikte sosyal medyanın anormal kullanımı sonucu entelektüel fonksiyonların ve insan ilişkilerinin gerilemesine bağlı olarak gelişen genel bir tablonun popüler ismidir. Bu bir tanı olmamakla birlikte bazı davranışlar 'beyin çürümesi' yönünden belirti vermektedir. Aslında bu belki çoğumuzda olmaktadır. Örneğin, sürekli telefonla yaşamak, gözümüzü telefondan ayırmamak, sürekli bir bildirim kontrolü, sosyal medyayı insan ve sosyal ilişkilerimizden ve hobilerimizden önde tutmak, 'beyin çürümesi'ne yönelik belirtilerdir. Sosyal medyanın vazgeçilmezliği düşünüldüğü zaman bu durum aslında birçok kişide görülmektedir."
Kovid-19 ile birlikte çocuk ve ergenleri daha fazla etkilediğini belirten Prof. Dr. Aşkın Esen Hastürk, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle Kovid-19 döneminden itibaren çocuk ve ergen yaş grubunu daha çok etkilemiştir. Bu da toplumların gelecek konusundaki kaygısını ön plana çıkarmıştır. ABD'de 2023 yılında yapılan araştırmalarda, özellikle 6-14 yaş grubunda sosyal medya ile telefon bağımlığının, pandemi öncesi ve sonrasına göre yüzde 40'tan yüzde 70'lere, ergenlerin çevrim içi bağımlılığının ise 9 saate kadar çıktığı tespit edilmiştir. Bu da gerçekten önemli bir noktadır. Bu yüzden 'beyin çürümesi'nden en çok etkilenen yaş grubu ergenlerdir. Tabii ergenlik dönemi karakter oturması açısından önemli bir dönemdir."
Hastürk, ailelerin bu konuda öncelikli olarak telefon kullanımını sınırlandırması gerektiğini ve alınabilecek diğer önlemleri şu şekilde sıraladı: "Ekran ve telefon bağımlılığını önlemek için bazı tedbirler ciddi olarak konuşulmalı. Örneğin, cep telefonu kullanımına 16 yaş sınırı getirilerek, telefonun ailelerce alınması, ekran süresi ve kullanım limiti getirilmesi, özellikle de aile yemekleri, arkadaş sohbetleri, ev veya okul ödevleri dışında uyku zamanlarında internetin kapatılması ciddi tedbirler olarak düşünülmektedir. 'Beyin çürümesi'ne karşı erişkinlerin rol model olması önemli. Örnek olabilmek için dengeli bir ekran kullanma süresi modumuzun olması gerekiyor. Bunun yanında hobileri, insan ilişkilerini ön plana çıkarmamız, yaşam alanlarında cihazsız alanlar ve zamanlar yaratılması gerekiyor."