KADİR TEKİN
Duş alırken suyun sıcaklığı konusunda çoğu kişi kararsız kalıyor. Kimi sıcak suyun rahatlatıcı etkisinden vazgeçemiyor, kimi ise soğuk suyun vücuda enerji verdiğini söylüyor. Ancak uzmanlara göre "doğru su sıcaklığı" sandığımızdan çok daha önemli ve herkesin ihtiyacı farklı.
Sıcak suyun en bilinen özelliği, kasları gevşetmesi ve stresi azaltmasıdır. Özellikle uzun bir günün ardından alınan sıcak duş, vücut ısısını dengeleyerek rahat bir uyku sağlar.
Sıcak su, gözenekleri açtığı için ciltte biriken kir ve yağı temizlemeye yardımcı olur. Ancak uzmanlar uyarıyor: Sıcak suyun çok uzun süre veya aşırı sıcak derecede kullanılması ciltte kuruluk, kaşıntı ve nem kaybına yol açabilir.
Sabahları alınan soğuk duş, vücuda adeta bir enerji patlaması yaşatıyor. Kan dolaşımını hızlandırarak bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve uyanıklık hissini artırıyor.
Soğuk su, gözenekleri sıkılaştırır, saç tellerinin daha parlak görünmesini sağlar. Düzenli soğuk duş alışkanlığı, metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını destekliyor. Araştırmalara göre, kısa süreli soğuk duşlar stres hormonu kortizolü azaltıyor.
Uzmanlar, en sağlıklı duşun ılık suyla yapılan duş olduğunu belirtiyor. Vücut ısısına yakın sıcaklıkta (yaklaşık 36–38°C) alınan ılık duş, hem rahatlatıcı hem de cilt dostu bir etki yaratır. Bazı uzmanlar ise "kontrast duş" denilen bir yöntemi öneriyor.
Kontrast duşun amacı önce sıcak suyla kasları gevşetip, ardından kısa süreli soğuk su uygulayarak kan dolaşımını dengelemek. Bu yöntem hem bağışıklığı güçlendiriyor hem de vücut direncini artırıyor.
Sıcak duş, rahatlama ve kas gevşemesi için; soğuk duş ise enerji ve bağışıklık için etkili. Ancak cilt hassasiyeti, tansiyon ya da kalp rahatsızlığı olan kişilerin uzman önerisi olmadan çok soğuk duş almamaları gerekiyor. En doğrusu, ılımlı sıcaklıkta kısa süreli duşlar almak ve suyun cildinizi yakmasına izin vermemek.