HABER MERKEZİ
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla yürütülen "resmi belgede sahtecilik" soruşturması kapsamında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan rapor kamuoyuna yansıdı. Raporda, İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı dönemde geçiş şartlarını sağlamadığı ve sürecin usulsüz olduğu belirtildi.
YÖK'ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği raporda, İmamoğlu'nun University College of Northern Cyprus (UCNC) adlı kurumda İngilizce İşletme Yönetimi bölümünde eğitim aldığı ancak bu okulun o tarihte YÖK tarafından tanınmadığı vurgulandı.
Rapora göre:
İmamoğlu, 5 Eylül 1988'de UCNC'de İngilizce İşletme Yönetimi bölümüne kaydoldu ve 1988-1990 yılları arasında burada eğitim gördü.
Not ortalaması 2,50 olarak hesaplandı.
1990 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'ne yatay geçiş yaptı.
Ancak 1988-1992 yılları arasında KKTC'de yalnızca Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin YÖK tarafından tanındığı, UCNC'nin tanınan bir yükseköğretim kurumu olmadığı vurgulandı.
Ayrıca, YÖK'ün raporunda şu hususlar öne çıktı:
ABD'deki Southeastern Üniversitesi'nin YÖK tarafından tanındığı, ancak bu üniversitenin Girne Kampüsü'ndeki UNC-Girne Amerikan Üniversitesi'nin veya dünyanın herhangi bir yerinde bulunan diğer kampüslerinin YÖK tarafından tanınmasının mümkün olmadığına karar verildiği belirtildi.
İstanbul Üniversitesi'nin yatay geçiş kontenjanlarını usulsüz şekilde artırdığı, başvuru süresi dolmadan öğrencileri kabul ettiği ifade edildi.
Fakülte Yönetim Kurulu'nun, yatay geçiş başvurularının bitmesine iki gün kala, 12 Eylül 1990'da başvuruları değerlendirdiği ve sürecin hukuki bir dayanağının bulunmadığı kaydedildi.
AVUKATLARI: SORUMLU İMAMOĞLU DEĞİL!
İmamoğlu'nun hukuk danışmanı Prof. Dr. Adem Sözüer ve avukatı Mehmet Pehlivan, İBB Saraçhane'de düzenlenen basın toplantısında YÖK raporuna ve soruşturma sürecine tepki gösterdi.
Prof. Dr. Adem Sözüer, İmamoğlu'nun 1990 yılında ilan edilen yatay geçiş şartlarını sağladığını ve bu sürecin ceza soruşturmasına konu olamayacağını belirterek şunları söyledi: "O dönemde yatay geçiş kuralları belliydi. Komisyon kararını verdi, not ortalaması uygun, ilan açıldı ve başvuru yapıldı. Derslerini tamamlayarak mezun oldu. Burada hukuki açıdan bir suç unsuru bulunmuyor."
Avukat Mehmet Pehlivan ise, sürecin hukuka uygun olup olmadığının anlaşılması için geçiş tarihinde yürürlükte olan mevzuata bakılması gerektiğini ifade etti. "İmamoğlu'nun başvurusu resmi ilan kapsamında yapıldı, not ortalaması 62,5 olarak hesaplandı ve tüm kriterler sağlandı. Başvuran öğrencilerin denklik veya tanınırlık durumunu araştırma yükümlülüğü üniversitenin sorumluluğundadır." dedi.
Basın toplantısında, gazetecilerin "İstanbul Üniversitesi'nde yatay geçiş başvurularının 14 Eylül 1990'da sona erdiği, ancak fakülte yönetim kurulunun 12 Eylül 1990'da başvuruları değerlendirdiği" iddiasına ilişkin sorusuna Sözüer şu cevapı verdi: "Bu soru, Ekrem İmamoğlu'nun işlemiyle ilgili değil, üniversitenin işlemiyle ilgili. Ekrem İmamoğlu, ilana bakıyor, koşullara göre başvuruyor. Üniversitenin başvuru tarihlerini nasıl değerlendirdiğini, belgeleri nasıl işlediğini bilmesi beklenemez."
Ayrıca, "Eğer bir hata varsa, soruşturulması gereken üniversite yetkilileri midir?" sorusuna Sözüer, şu cevabı verdi: "1990 yılında idareciler bir hata yaptı diye onlar bakımından bugün bir dava açılması ve cezalandırma yapılması mümkün değildir."
Basın toplantısında "İmamoğlu'nun yatay geçiş yaptığı dönemde özel üniversitelerden devlet üniversitelerine yatay geçiş yapmak mümkün müydü?" sorusuna ise Sözüer şu cevapı verdi:
"Bu İmamoğlu'nun meselesi değil. Ekrem İmamoğlu, ilana bakıyor, bu ilandaki koşullara göre başvuruyor. Öğrencinin denklik veya tanınırlık durumunu, özel üniversiteden devlet üniversitesine geçiş hakkının olup olmadığını araştırma yükümlülüğü yoktur. Bu sorular üniversite yönetimini ilgilendirir. O dönemin yönetmeliğinde 'özel üniversiteden devlet üniversitesine geçiş yasaktır' diye bir düzenleme yok."