Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Türk Dili Konuşan Ülkeler İş Birliği Konseyi (Türk Konseyi) 7’nci Zirvesi’ne katıldı. Burada yaptığı konuşmada Barış Pınarı Harekâtı’nın iki temel amacı olduğunu ifade eden Erdoğan, bunların, Türkiye sınırında tehdit oluşturan PKK/YPG terör örgütünün ortadan kaldırılması ve Türkiye’de bulunan Suriyeli mültecilerin yurtlarına geri döndürülmesi olduğunu söyledi. Erdoğan, “Kısa zamanda Münbiç’ten Irak sınırımıza kadar olan bölgeyi güvenli hale getirip, ilk etapta 1 milyon daha sonra 2 milyon Suriyeli sığınmacının evlerine kendi tercihleriyle dönmelerini temin edeceğiz” diye konuştu.
8 YILDIR MİSAFİR EDİYORUZ
Başkan Erdoğan’ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle: “Suriye’de son 8 yılda yaşadıklarımız bir terör örgütü eliyle diğerinin tasfiye edilemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Ülke olarak, PKK/YPG terör örgütünü tasfiye etmeye yönelik 9 Ekim tarihinde çok önemli bir adım attık. Barış Pınarı Harekâtımızın iki önemli amacı vardır; bunlardan ilki Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG kaynaklı terör tehdidinin tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Harekâtın ikinci gayesi ise 8 yıldır misafir ettiğimiz 3 milyon 650 bin Suriyeli Arap’ın kendi ülkelerine, kendi vatanlarına huzuru kalple dönebilmelerini sağlamaktır. Bunun dışında da 350 bin civarında yine Suriyeli Kürt’ü ülkemizde misafir etmekteyiz. Güvenli bölge haritasına uygun şekilde operasyonumuz başarıyla devam ediyor. Bu sabah itibarıyla yaklaşık bin kilometrekarelik alanı işgalden kurtardık. İnşallah kısa zamanda Münbiç’ten Irak sınırımıza kadar olan bölgeyi güvenli hale getirip ilk etapta 1 milyon daha sonra 2 milyon Suriyeli sığınmacının evlerine kendi tercihleriyle dönmelerini temin edeceğiz.”
MACARİSTAN’DAN SINIRDA GÜVENLİ BÖLGE DESTEĞİ
Türk Konseyi toplantısına katılan Macaristan’ın Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, “Eğer Türkiye, Suriye’yi terk etmek zorunda kalan ailelerin geri dönebilmesi için Suriye’de güvenli bir gölge oluşturursa Macaristan, Türkiye ile memnuniyetle işbirliği yapar” dedi. Szijjarto, “Eğer bize şunu sorarlarsa, ‘Türkiye, göçmenleri Suriye’ye mi yollasın, yoksa kapıları mı açsın? Tabii ki cevap, ‘Suriye’ye geri yollasın açmasın’ şeklinde olur” diye konuştu.
"Suriye’nin kuzeyinde yaklaşık bin kilometrekarelik alanı terör örgütünün işgalinden kurtararak özgürlüşterdik."
Başkan Erdoğan, Türk dünyasına yönelik döviz baskısına karşı ortak bir fon oluşturulması önerisini desteklediğini söyledi. Erdoğan, “Bu fonun mali, hukuki ve idari temellerinin sağlam atılması gerekiyor. Ulusal ve uluslararası kurumların da tecrübesine başvurularak, kapsamlı bir çalışma yapılmasında fayda görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRK KONSEYİ’NDEN TAM DESTEK
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğinde düzenlenen zirveye Başkan Erdoğan’ın yanı sıra, Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev katıldı. Türk Konseyi gözlemci üyesi Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban ile Türkmenistan’ın Başbakan Yardımcısı Pürli Agamuradov da toplantıda hazır bulundu.
LİDERLER İMZALADI
Toplantı sonrasında kabul edilen ve liderlerce imzalanan bildiride, Barış Pınarı Harekatı’yla ilgili şu ifadelere yer verildi: “Türk Konseyi, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nın terörizmle mücadeleye, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına, Suriyelilerin teröristlerin zulmünden kurtarılmasına ve Suriyelilerin anavatanlarına geri dönüşleri için şartların oluşturulmasına katkıda bulunacağına olan inançlarını beyan etmektedir.”
İYİ DOSTLAR ÇAĞRILMADAN YARDIMA GELİR
Afrin, Cerablus ve Azez’de olduğu gibi Fırat’ın doğusunda da uluslararası destekle alt yapı okul, hastane ve konut projeleriyle istikrarı sağlayacaklarını anlatan Erdoğan şunları söyledi: “Suriye’nin kuzeyi barış pınarlarıyla yeniden yeşerene, hedeflerimize ulaşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Atamız Dede Korkut’un dediği gibi; ‘İyi dost iyi günde çağrıldığında, kötü günde ise çağrılmadan gelendir.’ Türkiye’nin teröre karşı verdiği beka mücadelesinde siz kardeşlerimizden çok güçlü dayanışma bekliyoruz. 300 milyonluk Türk dünyasındaki her bir kardeşimin kalbinin bizimle çarptığını, ülkemiz ve kahraman ordumuz için dua ettiğini biliyorum.”
KANSERDEN ÖLÜMLERİN YARISI ÖNLENEBİLİR
Başkan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da düzenlenen Dünya Kanser Liderleri Zirvesi ödül töreninde konuştu. Kansere bağlı ölümlerin yüzde 70’inin düşük gelirli ülkelerde yaşanması sorununun bir yönetim ve liderlik meselesinden ayrı düşünülemeyeceğini ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, “Doğru politikalarla her yıl görülen 9,5 milyon kanser ölümünün yarısını önleyebiliriz” dedi.
YA DESTEK VERİN YA DA MÜLTECİ ALIN
Başkan Erdoğan Barış Pınarı Harekatı’nı ve Suriyeli mülteci krizini ABD’de yayımlanan Wall Street Journal gazetesi için yazdığı “Başkaları harekete geçmezken Türkiye adım atıyor” başlıklı makalede değerlendirdi. Erdoğan, Türkiye’nin bölgede barış ve istikrar için adım attığını belirterek, “Avrupa Birliği ve dünya, Türkiye’nin çalışmalarını desteklemelidir. Mülteci krizini çözmek için alternatif bir plan ortaya koymayan uluslararası toplum ya buna destek vermeli ya da mültecileri kabul etmeye başlamalı” ifadesini kullandı.
KÜRTLER VE PKK FARKLI
Başkan Erdoğan, makalede “Suriye’de PKK terör örgütü ve Suriye uzantıları ile DEAŞ terör örgütüyle aynı zamanda mücadele etmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin hiçbir etnik veya dini toplulukla bir sorunu yoktur. Suriye Arap Cumhuriyeti’nin teröre bulaşmamış tüm vatandaşları bizim nazarımızda eşittir. Bilhassa Suriyeli Kürtlerin PKK terör örgütüyle bir tutulmasına itiraz ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
DEAŞ’LILAR KAÇAMAZ
Erdoğan, Türkiye’nin, binlerce masum insanı katleden DEAŞ terör örgütünün İslam diniyle bir tutulmasına da karşı çıktığını belirterek, “Hiçbir DEAŞ militanının Suriye’nin kuzeydoğusunu terk etmemesini sağlayacağız. Yabancı terörist savaşçıların eşleri ve çocuklarının rehabilitasyonu noktasında da kaynak ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğine hazırız” görüşlerini paylaştı.
ARAP BİRLİĞİ ARTIK MEŞRU DEĞİL
Operasyonu “işgal” olarak tanımlayan Arap Birliği’nin bazı sorulara yanıt vermesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: “ İç savaşı bitirmek için hangi siyasi girişimleri desteklemişlerdir? Açıklamaları Arap halkının gerçek görüş ve duygularını yansıtmayan Arap Birliği artık meşruiyetini tamamen kaybetmiştir.