Ülkemize derin bir operasyon var

Başkan Erdoğan, ABD’nin Çin’den Kanada’ya kadar pek çok ülkeyi ekonomik olarak hedef aldığını belirterek, “Ülkemize yönelik daha derin bir operasyon var” dedi. 

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından ATO Congresium’da düzenlenen “İktidarının 16. Yılında AK Parti Sempozyumu”na katıldı. ABD’yle yaşanan krize yönelik önemli açıklamalar yapan Erdoğan, ABD’nin dünyanın pek çok ülkesini ekonomik olarak hedef aldığını belirterek, şunları söyledi: İşin ekonomi tarafının küresel boyutu olduğu açıkça ortadadır. Amerika sadece ülkemizi değil, Çin’den Rusya’ya İran’dan Avrupa’ya kadar pek çok yeri ekonomik bakımdan hedef almış durumda. Hemen yanı başında Kanada’yı hedef almış durumdadır. Ama bu durum tek başına ülkemizde yaşananları izaha yetmiyor. Demek ki ülkemize yönelik daha derin bir operasyon var. Ekonomide geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütmekle sıçrama yaptık. Yine de dünyanın toplamda 17’inci, satın alma paritesine göre 13’üncü büyük ekonomi olmasının bu derece büyük husumete yol açması akla ve mantığa uygun değildir. 

KENDİMİZE GÜVENİYORUZ 

Tabi ki kendimize güveniyoruz. Bu noktada kendimize inancımız var. Ama eksiklerimizi de gayet iyi biliyoruz. AK Parti döneminde en önemli değişim, devletimizle milletimizi barıştırarak, ülkemizin gücünü ekonomide kat ettiği mesafenin çok ileri bir yere taşıması olmasıdır. Sanıyoruz birileri bu durumu kabullenemiyor. Rahatsızlık burada. Bunlar sahada bize istediklerini yaptıramayınca, ekonomiyi de bir silah olarak kullanmaktan çekinmiyorlar. Ekonomiyle ilgili kararlarımızı bu derece soğukkanlı almamızın sebebi işte bu arka plandır. 

BODOSLAMA GELİYORLAR 

Türkiye’ye yönelik açık bir ekonomik saldırı var. Eskiden bu işler daha örtülü dolaylı yollardan yapılırdı. Şimdi bodoslama şekilde üzerimize geliyorlar. Yapabileceğimiz iki şey var. Bunlardan biri ekonomik, diğeri siyasi tavırdır. Ekonominin gerektirdiği teknik tedbirleri aldık, alıyoruz. Yapabileceğimiz ve bana göre asıl önemli olan husus siyasi duruşumuzu sağlam tutmaktır. 

BİR GARİPLİK GÖRÜYORUZ 

Ekonomi alanında, cari açık faizler enflasyon başta olmak üzere çözmemiz gereken bazı sorunlarımız olduğu gerçeğini gözden ırak tutmuyoruz. Ama aynı zamanda ülkemizin uzun süredir, gerçekten ekonomik gücüyle mütenasip olmayan bir konuma yerleştirmeye çalıştığını da biliyoruz. Son saldırı bu haksızlığın üzerine adeta dikenle gelinerek cilalı sözleri fiyakalı raporları, caf caflı grafikleri anlamsız hale getirmiştir. Türkiye ismini kapatıp ülkemizin ekonomi verilerini, yerli yabancı dost düşman kime gösterirseniz gösterin ortada gariplik olduğunu görecektir. 

AVRUPA’NIN EN İYİSİYİZ 

Borçlarımızı tıkır tıkır ödediğimiz gibi, kamu borç stokunun ödemesi konusunda Avrupa’nın en iyisiyiz. Türkiye üretemez duruma mı düştü? Hayır. Hamdolsun ekonomimiz tıkır tıkır çalışıyor. İhracatta turizmde rekorlar kırdığımız dönemden geçiyoruz. Bir savaşa mı girdik? İşgale mi uğradık? Siyasi kaos mu yaşıyoruz? Hayır. Tam tersine kendi topraklarımızda da bölgede de huzurun güvenin teminatı bir ülke durumundayız. 

ABD’NİN ELEKTRONİK ÜRÜNLERİNE BOYKOT

ABD’nin elektronik ürünlerinin boykot edilmesi çağrısı yapan Erdoğan, “Para verip yaptırdığımız her işin daha güzelini yapıp, biz servis edeceğiz” dedi. 

Amerika’nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların iPhone’u varsa öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venüs Vestel var. Biz bunları uygulayacağız. Ne yaptığımızı ne yapacağımızı anlasınlar. Dolayısıyla biz kendimize yeteceğiz. Olmayanı da üreteceğiz. 

ŞİMDİ BİZ ÜRETİYORUZ

Dışarıya para verip yaptırdığımız her işin daha güzelini yapıp, biz dışarıya servis edeceğiz. Bu millet bunları yapmaya muktedirdir. Biz İHA’ları ABD’den istediğimiz zaman ne diyorlardı? “Kongre izin vermiyor” Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi bunları biz üretiyor muyuz? Üretiyoruz. Sıkıntımız yok. Hem de istediğimiz kadar üretiyoruz. Şimdi de ihraca başlıyoruz, mesele bu. 

TERÖRE KARŞI TAM İŞBİRLİĞİ

Başkan Erdoğan, Irak Başbakanı İbadi’yi kabul etti. Gündemde Irak topraklarından Türkiye’ye yönelen terör tehdidi ve açılan yeni ticaret kapısı vardı. 

Başkan Erdoğan Ankara’da kabul ettiği Irak Başbakanı İbadi’yle ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Gündemde Irak’la açılan yeni sınır kapısı ve terörle mücadele vardı. Erdoğan, “Terörle mücadelede tam işbirliği konusunda mutabık kaldık. DEAŞ’lı caniler ile PKK’lı katiller arasında bizim nazarımızda bir fark yoktur. Bu örgütleri ve uzantılarını bölgemizden kazımakta kararlıyız” dedi. 

İTALYA’YA BAŞSAĞLIĞI

Başkan Erdoğan, ortak açıklamada İtalya’nın Cenova şehrinde çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği köprü faciası nedeniyle de İtalya yönetimine ve vatandaşlarına başsağlığı dileğinde bulundu. 

Irak’tan lira desteği 

Irak Başbakanı İbadi Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kaygılarını paylaştıklarını söyledi. İbadi, “Türk parasının sorunlarıyla ilgili de Türkiye’yi destekliyoruz. Alacağı her tedbirde yanındayız” diye konuştu.

Bunu bize yapanlara bir maliyeti olacak 

Yaşadığımız sürecin bize bir maliyeti vardır. Ama operasyonları gerçekleştirenlere de bir maliyeti olduğu şüphesiz. Zira Türk milleti istiklali ve istikbali söz konusu olduğunda, canıyla, malıyla, tüm varlığıyla ortaya koyacağını defaatle göstermiştir. 15 Temmuz bunun en son, en çarpıcı örneğidir. Türk Lirasını hemen alıp, doları bankalara bozdurduğunu görüyorum. Mesele bu. Dolar, hemen bozdurulup Türk Lirası’nın onurunu korumamız işte bunlara en güzel cevap olacaktır. 

İş dünyasına üretim ve ihracat çağrısı 

Buradan iş dünyamıza sesleniyorum. Ekonomik tetikçilere vereceğimiz en güzel cevap, işimize dört elle sarılmak olacaktır. Daha çok üreteceğiz, daha çok ihraç edeceğiz. Depoları kilitlemenin anlamı yok. İhraç, ihraç, ihraç. Üretimi askıya alalım… Çok ciddi yanlış yaparsınız. Üretim, üretim, üretim; yola devam. Daha çok istihdam oluşturacağız, daha çok ter dökeceğiz. Dışarıdan dövizle aldığımız ürünün daha iyisini, daha kalitelisini üretip biz dışarıya satacağız. 

Sen Türk’sün Türk lirasıyla yürüyeceksin

Bekle-gör anlayışıyla üretimi durdurursak, ‘ihtiyat’ diyerek ticareti aksatırsak, ‘önümüzü görelim’ diyerek yatırımları ertelersek, hele hele paramızı ‘eyvah tehlike var’ dövize yönlendirirsek; inanın asıl o zaman düşmana teslim olmuş duruma düşeriz, sakın. Dövize gidersek kurtuluruz yok, o zaman batarsın. Sen Türk’sün, sen Türk Lirası’yla beraber yolunda yürüyeceksin. Vatan toprağından vazgeçmekle, üretimden, yatırımdan velhasıl ekonomiden vazgeçmek arasında bir fark yoktur. 

Bizim mankurtlara ihtiyacımız yok 

Bu ülkede kendine aydınlık bir gelecek kuramayan, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şans elde edemez. Bazılarının, özellikle gençlerimizi tahrik etmek için yurtdışı güzellemeleri yaptığını görüyorum. Yurt dışında verdiği emeği burada sergileyen herkes ülkemizde çok daha iyi bir hayat seviyesine ulaşacaktır. Ülkesini karalamayı tercih edenlere biz mankurt diyoruz. Bizim mankurtlara ihtiyacımız yok.