Mahmut GÜRER / Brüksel
Avrupa Birliği yaklaşık 2 yıl sonra Türkiye ile 17. fasıl olan "Ekonomik ve Parasal Politikalar" başlığında müzakereleri dün başlattı. Brüksel'de yapılan Hükümetlerarası Konferansa Türkiye adına Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, AB Bakanı Volkan Bozkır ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldı. Brüksel yolunda AKŞAM'ın sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-AB ilişkilerinde gelinen noktayı ve önümüzdeki sürece ilişkin beklentileri değerlendirdi:
TÜRKİYE'NİN ROLÜ GÖRÜLÜYOR
Son gelişmelerin ardından Türkiye'nin oynadığı rol uluslararası arenada bir kez daha görülmeye başlandı. Bu doğrultuda Avrupa Birliği'yle ilişkilerimize belli bir ivme kazandırmak konusunda anlaşmıştık. 5-6 Ekim'de Cumhurbaşkanımızın ziyaretiyle başlayan ve sonra Başbakanımızın temaslarıyla gelişen sürecin devamını getirmeye çalışıyoruz. Bir taraftan yeni fasılların açılması için çalışıyoruz, diğer taraftan Göç Eylem Planı ve vizesiz Avrupa için çalışmalarımıza hız veriyoruz.
GENİŞ VİZYON ŞART
Bizim arzumuz sürecin konjonktürel olmaması. Bu işi, daha geniş bir vizyonla uzun vadeli ve düzgün bir anlayışla götürmemiz gerekiyor. Türkiye buna her haliyle hazır. AB üyesi ülkelerin de , buna hazır olmasını istiyoruz. Suni gündemler, suni engeller, siyasi engellerle bu işbirliğinin engellenmesini istemiyoruz.
3 milyar euro sadece Suriyelilere
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB ile vize serbestisi diyaloğ ile ayna anda imzalanan Geri Kabul Anlaşması'nın Avrupa'ya kaçak giriş yapan Suriyelilerin Türkiye'ye iadesini içermediğini açıkladı. Çavuşoğlu, "AB’den gelecek 3 milyar euro, sadece Suriyeliler için kullanılacak. Savaş ve benzeri sebeplerden dolayı yani can güvenliği nedeniyle ülkesini terkden insanların bir yere göndermek ya da geri göndermek mümkün değil. Netice itibarıyla bu anlaşma Suriyelileri içermiyor" dedi.
AB ile aynı kıtadayız
Yıllardır Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye ekonomisi üzerindeki dezavantajları konuşuluyordu. AB de durumu kabul etmişti.Şu anda Gümrük Birliği'nin iyileştirilmesi ve güncellenmesi konusunda teyitleştik.
BİR MEKANİZMA OLUŞTURDUK
Bu konuda bir mekanizma oluşturduk. AB ile hem Gümrük Birliği hem diğer ekonomik alanlardaki anlaşmamız önemli. Netice itibarıyla, AB ile aynı kıtadayız. Aynı sorunlarla karşı karşıyayız.
Türkiye yük değil, büyük katkı sağlar
İki sene aradan yeni bir faslın açılması, önemli. Ekonomi ve Parasal Politikalar faslını açarak AB ile ekonomik ilişkilerimizi, daha ileri bir noktaya götürmek istiyoruz. Türkiye'nin AB'ye yük olmayacağını, katkı sağlayacağını geçmişten beri söyleye geldik. Bugünkü şartlarda AB de bunu çok iyi görüyor.
Dış Politika ve Güvenlik başlıkları
AB ile beş yeni faslın daha açılması için çalışmalarımızı da hızlandırıyoruz. Bunlardan bir tanesi Enerji faslı. Diğer ikisi Adalet Güvenlik, Özgürlük fasılları. Bunlar da çok önemli, ama zor fasıllar. Müzakeresi bile çok zaman alıyor. Şu anda AB üyesi olmuş bazı ülkeler, Romanya gibi, bu başlığın kapanış kriterlerini yerine getirmedi. Biz açılış kriterlerini şimdiden yerine getirdik. Açılmasını istediğimiz fasıllar arasında, Dış Politika ve Güvenlik başlıkları da yer alıyor.
Birlikte hareketi sağlar
Dış Politika ve Güvenlik Başlığı'nın açılması bölgemizde yaşanan sorunlar konusunda, AB ile hem diplomasi hem dış politika hem de güvenlik konusunda birlikte hareket etmemizi sağlayacak. Esasen, Türkiye bugüne kadar güvenlik konusunda AB ile hareket etti fakat karar mekanizmalarına Türkiye davet edilmedi. Bu faslın açılmasıyla engeller ortadan kaldırılmış olacak.