Türkiye 14 Mayıs'ta sandığa gidecek... Fay hatları mı, icraat mı?

14 Mayıs seçimlerinde kazananı etnik ve mezhepsel hassasiyetler mi belirleyecek? Yoksa icraat ve hizmet talebi mi?

Başkan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu son düzlükte. Adayların kampanya stratejileri birbirinden ayrı iki zıt kutba evrildi.

Kılıçdaroğlu Türkiye'nin toplumsal fay hatlarına vurgu yapmayı onları öne çıkarmayı tercih etti.

Kürtler başlığı altında yaptığı paylaşımı, Aleviler başlığı izledi. Hatta bu uğurda, kendi aidiyetini de deklare etti.

Buna karşılık Başkan Erdoğan, zamanında attığı tohumların meyvelerini topluyor. Togg, Kızılelma, TCG Anadolu ve Karadeniz gazı. Müjdeler peş peşe geldi.

Başkan Erdoğan son olarak Asrın felaketinin ardından kentsel dönüşüm projelerine hız verecek planı da devreye soktu. Yarısı devletten kampanyası ile dönüşüme uğrayacak konut maliyetinin yarısının karşılanacağını duyurdu.

Ayrıca dönüşüme evet diyen vatandaşların kira yardımı da 5 bin 250 TL'ye çıkarıldı.

Başkan Erdoğan 14 Mayıs seçimleri kampanya sürecinde vaat yerine art arda geçen icraatlerle ilerlemeyi tercih etti.

Zira vaat söz konusu olduğunda muhalefetin at koşturacağı alan hayal gücüyle sınırlı. Kılıçdaroğlu kampanyasının başında bu alanı doldurmaya çalıştı.

Örneğin 300 milyar dolarlık yabancı yatırımcı iddiası bunlardan biriydi.

Ancak bu stratejinden pek fayda sağlanamamış olmalıydı ki artık Kılıçdaroğlu'nun kampanya vitrinin ön rafında kimliklerin öncelendiği bir siyaset tarzı var.

Elbette bu tercih içinde çeşitli riskleri barındırıyor. İlki Adıyaman'da mezarlık sırasında yaşandı. Kılıçdaroğlu'nun Kahta'daki türbe ziyareti de olaylı geçti.

Peki Kılıçdaroğlu neden aidiyet temelli bir kampanya sürecine geçiş yaptı. Belkide sebebi bu tepkiler. Çünkü Millet İttifakı kurmayları Kılıçdaroğlu'nun kimliğini Cumhurbaşkanlığı yarışında en önemli engel olarak görüyor.

İYİ Parti'li İbrahim Halil Oral, ittifak ortakları CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıktı. Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması nedeniyle Türkiye'de seçim kazanamayacağını söyleyen Oral, "Türkiye'nin yüzde 70'i muhafazakar profil çiziyorsa, ona hitap edebilen, farklı bir isimle çıkılır." dedi.

Peki Kılıçdaroğlu'nun adı üzerinde oluşabilecek mağduriyet algısı o engeli aşmak için bir yol olabilir mi? Kılıçdaroğlu'nun kampanya ekibi böyle düşünüyor olabilir. 14 Mayıs'ta icraatlarla toplumsal fay hatlarının yarıştırıldığı bir seçime tanıklık edecek.