Münbiç’in terör örgütü PKK/PYD/YPG’den temizlenmesi için oluşturulan mutabakatı savsaklayan sözde müttefik ABD, terör örgütüne destek vermeyi de sürdürüyor. DEAŞ’la mücadele bahanesiyle ittifak yaptığı PYD’nin işgal ve etnik temizliğine zemin hazırlayan ABD, izlediği bu politikayla Suriye’nin toprak bütünlüğünü de tehdit ediyor. Gasp ettiği topraklarda sözde “özerklik” ilan eden terör örgütü PYD, Suriye’nin zengin enerji kaynaklarını da yağmalıyor.
ÜLKENİN ENERJİ BÖLGESİ
ABD’nin orta ve uzun vadedeki planı, yeniden şekillenecek Suriye’de terör örgütü PYD’yi işgal ettiği topraklarda meşrulaştırmak. Böylece, Suriye’nin en zengin petrol ve doğalgaz yataklarının PYD’nin denetiminde kalmasını ve PYD üzerinden nemalanmanın yolunu açacak. ABD’nin sağladığı destekle Suriye topraklarının yaklaşık yüzde 30’luk bölümünü işgal eden terör örgütü PYD’nin de işine gelen bu senaryo, Suriye halkına ait olan enerji kaynaklarının çok büyük oranda yağmalanması anlamına geliyor. Çünkü Suriye’nin enerji zenginliğinin yüzde 70’lik bölümü, PYD işgali altındaki topraklarda bulunuyor.
ŞAM’LA İŞBİRLİĞİ YAPILIYOR
PYD işgal ettiği bölgelerdeki petrol ve doğalgazı şimdilik Şam rejimi ve bölgedeki bazı aşiretlerle üzerinden paraya çeviriyor. Washington’ın hazırladığı senaryo sahnelenirse, terör örgütü PYD/YPG Suriye’de meşrulaşacak ve tüm Suriye halkının malı olan enerji kaynaklarının yağmalanmasında Şam rejimi devreden çıkacak, yerine ABD’nin emperyal şirketleri gelecek.
Sadece Deyrizor’da 15 petrol yatağı var
Deyrizor başta olmak üzere Rakka, Humus, Haseke topraklarında ABD’nin iştahını kabartan bir servet yatıyor. Sadece Deyrizor’da 15’e yakın petrol yatağı yer alıyor. Ülkenin en büyük gaz tesisi olan Deyrizor’daki Konoko da, PYD tarafından kontrol ediliyor.