Terör örgütü PKK’nın eylemlerini görmezden gelerek Güneydoğu’daki operasyonlar nedeniyle devleti suçlayan sözde akademisyenlere Türkiye karşıtı söylemleri ile bilinen edebiyatçılardan destek gecikmedi! “Barış İçin Edebiyatçılar” adı altında imza kampanyası başlatan başını paralel yapının kalemi Pelin Batu’nun çektiği bazı isimler hendekçi akademisyenlerin yanında olduklarını bildirdi.
İHANET ÜSTÜNE İHANET
Pelin Batu, Murathan Mungan, Leyla İpekçi, Ahmet Ümit ve Levent Cantek gibi isimlerinde de imza attığı bildiride şu ifadeler yer aldı: “Akademisyenlerin yaptığı çağrıya, tüm kalbimiz ve kalemimizle katılıyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünün engellenmesini reddediyoruz. Yaşam hakkının yanındayız. Özgür düşüncenin yanındayız. 'Ama'sız 'fakat'sız 'eğer'siz: Bu suça ortak olmayacağız!
BÜYÜK TEPKİ ÇEKMİŞTİ
Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde görev yapan 1128 akademisyenin ’Barış için akademisyenler inisiyatifi’ adı altında, Güneydoğu’daki sokağa çıkma yasakları ve operasyonlarla ilgili yaptıkları ’Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı ihanet bildirisine büyük tepki yağmıştı.
DÜZCE’DE SAVCILIK EL KOYDU
"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzası bulunan Düzce Üniversitesi'nden bir akademisyen hakkında soruşturma başlatıldı. Üniversite, ilgili öğretim üyesinin görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Savcılık da öğretim üyesi hakkında soruşturma başlattı.
Eğer devlet yıkılırsa hepimiz altında kalırız
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Çorum Barosu’nun 64’üncü kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuştu.
AKADEMİSYENLERE TEPKİ
Ortak bildiri yayımlayan akademisyenlere yönelik sert eleştirilerde bulunan Feyzioğlu, “PKK’yı bir cümle dahi eleştirmeden Türkiye’yi söz söyleyenleri, mütareke döneminin işgal altındaki sözde aydınlarının kalıntıları olarak niteliyorum” dedi. Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini anlatan Feyzioğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Şunu hep birlikte söylemek zorundayız; devlet yıkılırsa herkes, hepimiz altında kalırız. Devlet yıkılırsa ne adaletten ne gelecekten ne refahtan ne insan haklarından ne de aydınlık bir gelecekten söz edebiliriz. O halde devleti yıkmak isteyen herkese, her güce karşı yek vücut olmak zorundayız.”