Suriye'de insanlık kazandı... Mazluma asla kimlik sormadık

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı'nda önemli mesajlar verdi. Filistinlilere ve 61 yıllık zulmün ardından özgürlüklerine kavuşan Suriyelilere selamlarını ileterek konuşmasına başlayan Başkan Erdoğan, 76 yıl önce kabul edilen BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin üzerinden 76 yıl geçtiğine rağmen dünyada en çok referans gösterilen belgenin uygulanmasında aynı hassasiyetin gösterilmediğini belirtti.

BATI SESSİZ KALDI

Dünyadaki insan hakları ihlallerine dikkat çeken Erdoğan, "Suriye'de tarihin en vahşi zulümleri yaşanırken lafa gelince insan hakları ve demokrasi havarisi kesilenlerden hiçbir ses duyulmadı. 15 Temmuz gecesi 252 insanımız FETÖ'cü hainler tarafından kalleşçe şehit edildi. Ama bu caniler, Batılı ülkeler tarafından kollandı, baş tacı yapıldı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin altını en fazla oyanlar, dünyada bunun güya savunuculuğunu üstlenenlerdir" diye konuştu.

AYRIMCILIK YAPMADIK

Türkiye'nin asırlardır mazlumlara eman yurdu olduğunu aktaran Erdoğan, tarih boyunca dünyanın neresinde bir zulüm varsa kimseden çekinmeden ses yükselttiklerini kaydetti. Hem Gazze mezaliminde hem de Suriye krizinde masumlarını yalnız bırakmadıklarını hatırlatan Erdoğan, "Kapımıza gelene 'Türk müsün, Arap mısın, Kürt müsün' diye sormadık. Bizden yardım dileyene 'Müslüman mısın, Hıristiyan mısın, Yahudi misin' diye sormadık. Türkiye'ye sığınana 'sen beyaz mısın, siyah mısın' diye sormadık. Kimliğine bakmadan, sadece ülkemizin kapılarını değil, gönül dünyamızın kapılarını da açtık" dedi.

Erdoğan sahneye Halepli iki çocukla çıktı. Halepli kız, Erdoğan'a teşekkür ederek, "Bizi yalnız bırakmadınız. Biz de evlatların olarak seninle beraber olacağız. Tüm Türkiye'ye helal olsun" dedi.

CHP'YE GÖÇMEN TEPKİSİ

Suriye krizine daima vicdan odaklı yaklaştıklarını aktaran Erdoğan, şu mesajı verdi: "Suriyeli muhacirleri Ensar ruhuyla 13 yıl boyunca hamdolsun en güzel şekilde misafir ettik. Elbette bu süreci zehirlemek isteyenler de oldu. CHP'nin eski genel başkanı Nazivari ırkçı söylemlerle milletimizi galeyana getirmeye gayret etti. Sırf seçimlerde 3-5 oy daha fazla alabilmek uğruna inancımıza yakışmayan yollara tevessül ettiler. Bu garibanları hedef haline getirmekten utanmadılar. Sonuçta vicdan kazandı, insanlık kazandı, merhamet kazandı, dayanışma kazandı, yüce gönüllü olmak kazandı. Muhacirleri bile bile ölüme göndermek isteyenler ise hem seçimlerde hem de insanlık sınavında kaybettiler."

GÜVENLİ DÖNÜŞLER ARTACAK

Erdoğan, kendisine 'diktatör' yakıştırması yapan CHP'ye Esed'in Sednaya Hapishanesi'ndeki işkence görüntüleriyle yüklendi: "Eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle birlikte Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır. Yaptıklarından mahcubiyet duyması gereken CHP'nin, Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi utanç vesikasıdır. Suriye'de barış ortamı kök saldıkça gönüllü geri dönüşlerin sayısı da zamanla artacaktır. CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın, gönüllü geri dönüşleri vakarla yürüteceğiz. Diktatörün ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorlarsa gitsinler yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin günah galerisine bir baksınlar."

DEĞERLER ETRAFINDA KENETLENMELİYİZ

Erdoğan, iç cepheye yönelik şu mesajı verdi: "Toplumsal fay hatlarının kaşındığı bir dönemde milletçe farklılıklara değil, ortak noktalarımıza odaklanmalıyız. Görüş ayrılıklarını geri plana itip aynı hedef ve değerler etrafında kenetlenmeliyiz. Bir olursak yıkılmaz bir kale oluruz.Birbirimize düşersek çakallara av oluruz."