Son Dakika Haberleri: Davutoğlu'dan MYK sonrası açıklamalar

Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti MYK toplantısı sonrası basın açıklamasında bulundu.

1

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu MYK toplantısının ardından kameraların karşısına geçti. Olağanüstü kongreye 22 Mayıs'ta gidileceğini açıklayan Davutoğlu, kurultayda aday olmayacağını açıkladı. Davutoğlu görevde bulunduğu görevde bulunduğu 20 ay içerisinde yapılan icraatların bilançosunu özetledi. 


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ile siyasete girdiğini belirten Davutoğlu bu dostluğun son nefesine kadar süreceğini kaydetti. Davutoğlu "Ömrümün son nefesine kadar sayın Cumhurbaşkanı aleyhinde benden hiçbir söz duyamayacaksınız" diye konuştu. 

Davutoğlu konşmasının son bölümünde AK Parti teşkilatlarına seslenerek şu ifadelere yer verdi: Şimdiye kadar sizin önünüzdeydim bundan sonra içinizdeyim.

Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

Bir akademisyen, Başbakan Danışmanı, büyükelçi, başbakan olarak aziz milletimizin huzurunda olmak benim için en büyük gurur vesilesi olmuştur. Allah bu hizmetlerimizin karşılığını hakettiğimiz şekilde versin diyerek sizlerin huzurunuzdayım. Partimizin olağanüstü kongresinde kurucu genel başkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan kutsal bir emanet devraldım. Bu emaneti devralırken kendime şiar edindim. Bu hususlardan hiçbir şekilden ayrılmadığımı, canla başla çalıştığımı düşünüyorum. Bunun şahidinin de aziz milletim olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum. 

AK PARTİNİN BİRLİĞİ VE BERABERLİĞİNİ MUHAFAZA ETMEK HEDEFİM OLDU

Geldiğimiz noktada birlikte muhasebe yapmak gerektiği inancındayım. 20 aylık süreç üç döneme ayrılabilir. İlk dönem 62. hükümet dönemi. Bu dönemin en önemli meydan okuması, kurucu karizmatik liderlerden sonra AK Parti'nin geleceğe hazırlanmasıydı.  Benim bu dönemde kendime hedef olarak tayin ettiğim husus AK Parti'nin birliğinin, beraberliğinin muhafazası olmuştur. 

BU DÖNEMDE AK PARTİ'DE KARDEŞ İHTİLAFI OLMADI İSTİFA YAŞANMADI

O günden bugüne hamdolsun gururla ifade ediyorum ki, benim AK Parti Genel Başkanlığımda tek bir istifa yaşanmamış, tek bir kardeş ihtilafı görülmemiş, partimizin omurgasından hiçbir şey eksilmemiştir. Geçmiş ANAP, DYP'yi bilenler bugün elde ettiğimiz başarıyı elbette görürler. Bu çerçevede bütün arkadaşlarıma teşekkürü borç biliyorum. 

HAMDOLSUN 62. HÜKÜMETİMİZ 7 HAZİRAN SEÇİMLERİNE SUHULETLE GİTTİ

İkinci hedefim suhuletle ülkeyi seçime götürmekti. Önümüzde 7 Haziran seçimleri vardı. Paralel yapı faaliyetleri, Suriye'de ortaya çıkan görüşmeler gibi birçok husus meydan okumaları beraberinde getiriyordu. Hamdolsun 62. Hükümetimiz 7 Haziran seçimlerine ülkeyi suhuletle götürdü. 

KAPSAMLI GÜVENLİK PLANLAMASINI ARKADAŞLARIMIZLA HAREKETE GEÇİRDİK

Üçüncüsü Kobani olaylarını bahane edilerek yürütülen 6-7 Ekim olaylarıydı. Kapsamlı bir güvenlik planlamasını arkadaşlarımızla birlikte hayata geçirdik. 

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN BAŞLATTIĞI HİÇBİR YATIRIM YARIM KALMADI

Dördüncü hedef, sayın Cumhurbaşkanımız döneminde başlatılan yatırımların eksiksiz sürdürülmesi ve ekonomik istikrarın muhafaza edilmesidir. Başında bulunduğum Bakanlar Kurulu döneminde hiçbir yatırımda aksama sözkonusu olmamıştır. 2014 sonlarında öncelikli dönüşüm programında ekonomimizin çerçevesi çizilmişti. 

TEŞKİLATIMIZIN HİÇBİR MENSUBUNUN BAŞININ ÖNE EĞİLMEMESİNİ İSTEDİM

İkinci dönemimiz en kritik dönemiydi. 7 Haziran-1 Kasım arası. Bu süreçte puslu havayı seven bütün çakallar ortaya çıkmıştı. Partimizde hüzün vardı. Ana muhalefet partisinden iki misli oy almamıza rağmen 'yeniliyor muyuz' havası vardı. O zaman 'hiçbir teşkilat mensubumuzun başını öne eğmesini istemiyorum' demiştim. 

'BİZ BU ÜLKEYİ 1 SANİYE DAHİ HÜKÜMETSİZ BIRAKMAYIZ' DEDİM ÖYLE DE OLDU

7 Haziran'dan sonra iç muhasebemizi yaptık. 7 Haziran'da seçim neticeleri dolayısıyla başlarımızın öne eğilmesini gerektirecek hiçbir şey yaşanmadı. Yine bu dönemde verdiğim bir söz de, 'biz bu ülkeyi 1 saniye dahi hükümetsiz bırakmayız' demiştim. 

ÇOĞUNLUĞU OLMAYAN BİR HÜKÜMET OLARAK EN RADİKAL KARARLARI ALDIK

Kaos bekleyenler, kriz bekleyenler, çelikleşmiş bir iradeyi karşılarında buldular. Hiçbir kararı almakta 1 saniye bile tereddüt etmedik. Zor bir dönemdi. Meclis'te çoğunluğu olmayan bir hükümetin en radikal, en zor kararları alması gerektiği bir süreçti. Suruç saldırısının ardından DAEŞ, DHKP/C, PKK saldırıları kapsamlı bir savaş ilanıyla ülkemizi karşı karşıya bırakmıştı. 

HAMDOLSUN AK PARTİ OLARAK MÜCADELEMİZDEN HİÇBİR TAVİZ VERMEDİK

Bütün güvenlik birimlerimize şu talimatı verdik; "Madem ki Türkiye'ye savaş ilan edilmiştir. Ülkemizin bütün dağları, ovaları, vadileri, şehirleri, köyleri, mezraları terörden temizleninceye kadar mücadele edeceğiz' hamdolsun bu mücadeleden hiçbir taviz vermedik, önümüzdeki dönemde de AK Parti iktidarları hiçbir taviz vermeden devam edecektir. 

SEÇİM SONRASI DÜNYADA HİÇ KİMSENİN TARTIŞAMADIĞI BİR TABLO ORTAYA ÇIKTI

1 Kasım seçimlerine Ankara'da terör saldırılarına, tahriklere rağmen suhuletle gittik. Dünyada hiç kimsenin tartışamadığı gurur duyacağımız bir tablo ortaya çıktı. Yüzde 49,5'la gelen AK Parti iktidarı. Bu süreçte AK Partililere ve seçmenlere teşekkürü borç buluyorum. 

VAATLERİMİZİ 4 AYA YAYMADIK NE DEDİYSEK 3 AYDA HEPSİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK

Biz bu yeni dönemin çerçevesini arkadaşlarımızla birlikte çizdik. Vaatlerimizi 4 yıla yaymayacağız, 3 ayda bütün vaatlerimizi yerine getireceğiz. 3 aylık dönemde bütün vaatlerimizi yerine getirmiş olmanın huzurunu ve onurunu yaşıyorum. 

81 VİLAYETİMİZİ DOLAŞTIM HİÇBİR SÖZÜMÜZ ORTADA KALMIŞ DEĞİLDİR

1 Kasım öncesi 81 vilayeti dolaşarak seçim meydanlarında verdiğim hiçbir söz ortada kalmış değildir. Reformlarımızın en büyüğü olacak olan sivil, özgürlükçü anayasa için kurullar oluşturduk, gerekli adımları attık. Muhalefet liderleri ile görüştük, uzlaşma komisyonu oluştu. Komisyondaki ana muhalefetin tutumu sebebiyle yarım kalan çalışmalarımızı partimizde sürdürdük. Ümit ederim en kısa zamanda tamamlanacaktır. 

1 KASIM'DAN SONRA TERÖRLE MÜCADELE BAŞLATTIK VE BAŞARILI OLDUK

1 Kasım'dan sonra terörle mücadele bağlamında Türkiye'nin bütün kritik ilçelerinde kapsamlı operasyonlar başladı. Sur, Nusaybin, Derik, Varto ve birçok ilçede bu operasyonlar büyük başarıyla yürütüldü, yürütülüyor. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine başsağlığı diliyorum. 

64. HÜKÜMET DÖNEMİNDE EKONOMİDE GÜVEN VE İSTİKRARI HAKİM KILDIK

64. hükümet döneminde ekonomide güven ve istikrarı hakim kıldık. Son aydaki veriler herkesin önünde var. Her an ekonomik bakımdan kriz çıkabilir denilen Türkiye bugün bütün ekonomik verilerle son derece sağlıklı işaretler veriyor. Özellikle enflasyonun sün 3 yılda en düşük düzeydedir. Hepsinde son derece parıltılı bir bahar dönemi yaşıyoruz. 

DÜN AKŞAM ALDIĞIMIZ KARARLA İLGİLİ KİMSE DENGELERLE OYNAMAYA KALKMASIN

Özellikle dün akşam aldığımız karar çerçevesinde kimse ekonomiyle ilgili iç dengeleriyle oynamaya kalkmasın. Hiç kimse şüphe de etmesin. Bütün yatırımcılara, ekonomi çevrelere güven ve istikrar ortamının devam edeceği konusunda tereddüt etmemeleri lazımdır.

BU DÖNEMDE HERHANGİ İL VE İLÇE TEŞKİLATLARA MÜDAHALEM OLMADI

Bu dönem güçlü Cumhurbaşkanı güçlü Başbakan dönemi idi. Ben o gün sayın Cumhurbaşkanımızın prensibi hayata geçirdim, sayın Cumhurbaşkanımız 'emanetçi başbakan istemiyoruz' demişti. Ben emaneti üstlendim, koltuğumun hakkını vermek için gece gündüz çalıştım. Hiçbir yerde, son tartışmalardan bahisle söylüyorum, herhangi bir il ve ilçe teşkilatları atamasında dahil şahsı müdahalem olmamıştır. 12 yıl içinde nasıl olmuşsa, öyle olmuştur. 81 vilayetimize gittim. Adımımı basmadığım vilayetimiz kalmadı. Bazı vilayetlerimize 7,8, 9 kere gittim. Bu bir muhasebe yapma zarureti itibarıyla yapmış olduğum faaliyetlerin kısa bir özeti.

TÜZÜĞÜN 70. MADDESİ GEREĞİ OLAĞANÜSTÜ KONGRE KARARI ALDIK

Partimiz yeni bir dönemin eşiğindedir. Son MKYK toplantısında gelişmeler çerçevesinde tüzüğün 70. maddesi gereğince partimizin olağanüstü kongreye gitme kararı aldık. 22 Mayıs 2016 günü kongremizi yapacağımızı buradan ilan ediyorum. 

BU KARARI ALMAMDA HERHANGİ BİR PİŞMANLIK VE BAŞARISIZLIK DUYGUSU HAKİM DEĞİL

'Peki 20 aylık bu çalışmalara rağmen seçimleri 1 Kasım'da kaybeden muhalefet liderleri genel başkanlık koltuğunu muhafaza ederken neden siz 24 milyonun desteğini almışken kongrede aday olmamayı düşünüyorsunuz?' haklı bir sorudur. Milletimizin huzurunda şunu ifade edelim, bizim dönemimiz bir başarı dönemidir. Bu kararı almam da bir başarısızlık duygusu ve pişmanlık sözkonusu değildir. 

HİÇBİR ZAMAN HİÇBİR MAKAM TALEP ETMEDİM HİÇBİRİ İÇİN LOBİ YAPMADIM

Hayat insana birçok şey öğretiyor. Benim akademik hayattan bugüne hiç terketmediğim prensiplerim var. Doktora yaparken profesör olmayı hedefledim ama hiçbir zaman hak ettiği an gelmeden peşinden koşmadım. Hiçbir zaman hak etmediğim makamı istemedim. Hiçbir makamı talep etmedim. Hiçbirisi için bir an dahi lobi yapma talebinde bulunmadım. Her iki olağan ve olağanüstü kongrede mutabakatla genel başkan seçildim. 

PAZARLIĞA DAYALI BİR MEVKİ VE MAKAM VİZYONU İÇERİSİNDE BULUNMADIM

Bazen bana sorarlar 'en güçlü insan kimdir?' Benim için kendisiyle barışık olanlardır. Hayatta inanmadığım hiçbir şeyi savunmadım, inandığım hiçbir yerden geri adım atmadım. Kimseyle pazarlık yapmadım, pazarlık esasına dayalı bir mevkii ve makam vizyonu içinde de olmadım. 

ARKADAŞLARIMIN BENİMLE BİRLİKTE OLMADIĞINI BANA SÖYLEMESİNİ ARZU EDERİM

Ben yola çıktığım arkadaşlarımın birlikte olduğumuzdan emin olmak istedim. Benimle olmadığı andan itibaren bunun bana söylemelerini arzu ederim. Son MKYK'da yaşananlar, takip edilen yöntemi refik olmak özelliğini kendimle bağdaştıramadım. Refik önemliyse hedef önemliyse hepimizin bir muhasebe yapması gerekiyordu. 

REFİK DEĞİŞTİRMEKTENSE GENEL BAŞKANLIĞIN DEĞİŞİMİ KANAAATI HASIL OLDU

Yaptığım muhasebe, istişareler, cumhurbaşkanımız dahil siyasi tecrübesine güvendiğim dostlarımla yaptığım istişare neticesinde refik değişmesindense genel başkanlığın değişimi kanaati bende hasıl oldu. Bu bağlamda önümüzdeki olağanüstü kongrede bu şartlar altında aday olmayı düşünmüyorum. AK Parti'nin kaderi Türkiye'nin kaderidir, gönül coğrafyamızın kaderidir. 

HER MAKAMI ELİMİN TERSİYLE İTER AK YÜREKLİ İNSANLARIN ÜZÜLMESİNE SEBEBİYET VERMEM

Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terketmeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim, bu ak yürekli insanların üzülmesine sebebiyet vermem. 

BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE 5 TEMEL HUKUKU GÖZETECEĞİM: 

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN ONURU BENİM ONURUM AİLESİ BENİM AİLEMDİR


Ne gelişme olursa olsun ben verdiğim söze sağdığım. Bundan sonrasıyla ilgili olarak herkesin şunu bilmesini isterim. Cumhurbaşkanımızla aramızda olan insani kardeşlik hukukudur. Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı, duymayacak. Bunun açık ve net bilinmesini isterim ve bunun istismar konusu edilmesine de izin vermem. Cumhurbaşkanımızın onuru, hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başkanı olarak hem benim dava arkadaşım olarak onun ailesinin onuru benim ailemin onurudur. Onun ailesi benim ailemdir.

AK PARTİLİ MİLLETVEKİLİ VE NEFERİ OLARAK MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM

- Ben akademisyen olarak yürüttüğüm çalışmalar yanında, doğrudan siyasete girme kararını 2007 seçimlerinde sayın Cumhurbaşkanımız lütfedip milletvekili teklifinde bulunmuştu. Siyasete girme kararını ben AK Partimizin kapatılma davası açıldığı gün verdim. Sonuna kadar yanınızdayım demiştim. Bundan sonra da Türkiye'ye içeriden ve dışarıdan tehditler sözkonusuyken AK Parti milletvekili ve neferi olarak yürütmekte olduğum siyaset ve demokrasi mücadelesini son ana kadar sürdüreceğim. 

KİM Kİ PARTİMİZDE BİR GEDİK AÇMAYA KALKARSA ONUN KARŞISINDA DURURUM

- AK Parti artık Türkiye'nin kaderiyle ilgili bir parti değildir. Gönül coğrafyamızın kaderiyle ilgili bir partidir. Kim ki partimizde bir gedik açmak, şu veya bu olay sebebiyle partimizden yolunu ayırmaya kalkarsa onun karşısında ben dururum. Hiç kimsenin partide bir ayrışmaya izin vermemesi talebinde bulunuyorum. Teşkilatlarımıza minnet borçluyum. Şu anda fotoğrafik olarak bütün mitingler zihnimdedir. Oraya gelenlerin hepsi gözümün önünde. Bütün bu coşkuyu yaşatan AK kadrolara teşekkür ediyorum. Onlara diyorum ki, bugüne kadar önünüzdeyim bundan sonra da içinizdeyim. 

- Seçmenlerin hukuku neyse atmaya gayret ettik. Bize oy veren seçmenlere teşekkür ediyorum. Size olan vaadlerimizin hepsi yerine getirilmiştir.

- Konyalılar'ın hiç kimseye sitem duymamasını istirham ediyorum. Herkese hakkımı helal ediyorum. 

BANA OY VERMEYEN VATANDAŞLARIMIZ DA HAKKINI HELAL ETSİNLER

- Ülkemin hukukunu bir akademisyen, büyükelçi, baş danışman, başbakan olarak hiçbir zaman taviz vermediğim husus ülkemin onurunu, gururunu korumak ve savunmaktır. Hiçbir yerde ülkemin hukukunun çiğnenmesine asla müsaade etmem. Hiçbir yerde milletimizin vakarını rencide edecek bir tutuma izin vermedim. Bana oy veren vermeyen bütün vatandaşlarımızın hukuku da ülkemin hukukun bir parçasıdır. Bize oy vermeyen vatandaşlarımıza sesleniyorum; ola ki bizden sadır olmayan bir söz sadır olmuşsa haklarınızı helal ediniz. 

- Gönül coğrafyamızın hukukunda Bosna'dan Kaşkar'a, Filistin'den Yemen'e Arakam'dan Somali'ye kadar bütün bir gönül coğrafyası Türkiye'nin kaderiyle özdeştir. 1 Kasım günü mağdur, mazlum halkın temsilcisi olarak bir Şam'lı alim mesaj gönderdi: Sayın başbakanım merak etmeyin Türk kardeşlerimiz oylarını elleriyle attılar, biz ise Rabbimize ellerimizi semaya kaldırarak oy kullandık... Ben bu hukukun zedelenmesine hiçbir arkadaşımın izin vermeyeceğine inanıyorum. 

Bundan sonra AK Parti'nin en temel hususuyetlerinden biri bu gönül coğrafyasının yüreği olmak ve evrensel bir parti olmaktır. Bu bağlamda önümüzdeki kongrenin kardeşliğimizin önününü açacak bir kongre olması temennisinde bulunuyorum.