CHP'nin rengi ne? Mavi mi kızıl mı gökkuşağı mı?

Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz, CHP üzerindeki değişim ve yenilenme baskısının gün geçtikçe arttığını belirterek, 'CHP, sol popülizmi, aşırı sağın yabancı/ göçmen düşmanlığını, vesayet sisteminin kaybeden orta sınıfının reaksiyoner tepkisini ve dünya egemen güçleriyle uyumu esas alan büyük sermayenin taleplerini taşıyan bir aktöre dönüşmüş durumda' ifadelerini kullandı.

CHP'nin kendine rol model olarak aldığı İngiliz İşçi Partisi'nin İngiltere seçimlerinde aldığı yenilginin CHP tarafından dikkatle incelenmesinin gerektiğini belirten Yılmaz,  'İngiltere seçimlerinde İngiliz İşçi Partisi’nin uğradığı ağır yenilgi, CHP oligarşisinin kurmay aklı tarafından dikkatle takip edilmiş olmalı. Çünkü uzunca bir süredir CHP’nin rol modeli, İngiliz İşçi Partisi olageldi. CHP 1946’da çok partili hayata geçmesinden itibaren bir değişme/değişememe krizi yaşıyor. CHP ideolojik bir değişme yaşamakta zorlanıyor, üzerinde ciddi bir tek parti diktatörlüğü sicili ve otoriter Kemalizm ideolojisi yükü var. Bu sicile zaman içerisinde 27 Mayıs ve 28 Şubat darbelerini desteklemek gibi anti-demokratik hatalar da eklendi. CHP, toplumun çoğunluğunun değer ve hayat tarzıyla uyum sağlamakta zorlanıyor. Bu yük, CHP’nin Kemalizmden sosyal demokrasiye dönüşmesine de mani oldu. CHP yine de bu yüke rağmen, vesayet sisteminin siyasi ortağı olarak devşirdiği güçle “idare etti.” Ancak vesayet sisteminin yıkılmasıyla beraber, CHP üzerinde değişim baskısını daha çok hissetmeye başladı.  

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi ve siyasi başarı için ittifaklarla yüzde 50’lik bir blok oluşturma zarureti, CHP üzerindeki değişim ve yenilenme baskısını daha çok arttırdı. Bu baskı, CHP merkezinin elini rahatlattı. CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kurduğu Millet İttifakı’nın ardına sığınarak değişme ve yenilenme ihtiyacını karşılamış gibi yaptı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini takiben gerçekleşen 30 Mart mahalli idareler seçimlerinde elde edilen başarılar, kamuoyunda CHP’nin yenilenme ve değişim ihtiyacını şimdilik gündemden kaldırdı. CHP genel merkezi ise problemin farkında ve bu problemi, İttifak projesinin altında zamana yayarak ve genel merkezdeki “has daire”de stratejik hamlelerle çözmeye çalışıyor. CHP’de 70’lerin mülkiye cuntasına benzer bu has odada, parti içinde veya dışında kamusal hiçbir tartışmanın neticesi olmayan, dar bir iktidar hizbinin stratejisi planlanıyor.

 
PAZARLAMA STRATEJİSİ
 
CHP, sol popülizm, aşırı sağın yabancı/ göçmen düşmanlığını, vesayet sisteminin kaybeden orta sınıfının reaksiyoner tepkisini ve dünya egemen güçleriyle uyumu esas alan büyük sermayenin taleplerini taşıyan bir aktöre dönüşmüş durumda. Bu İngiliz İşçi Partisi içindeki “Mavi Emek” hareketinin etkisi altında bir tür ”Mavi CHP”ye benzemektedir. Bu Mavi CHP, Millet İttifakı içindeki ulusalcı, İyi Partili, Saadet Partili, Davutoğlucu ve Gülcü reaksiyoner cepheyi çekmese de en azından itmeyen bir görüntü veriyor. Ancak bu Mavi CHP’nin içinde bütün bunların sadece bir pazarlama stratejisi olduğunu bilerek sabreden “Kızıl CHP” ve “Kemalist CHP” “münkire kılıç çalacağı” günleri bekliyor.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ