1
Millet İttifakı'nın CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ın sahte senet skandalına ilişkin Adli Tıp Kurumunun dava konusu senet üzerinde yaptığı incelemede, imzanın Yavaş'a borçlu olduğu iddia edilen iş adamı Necmettin Kesgin'e ait olmadığına dair rapor verdiği ortaya çıkmıştı. Mansur Yavaş'ın kendisine tehdit içerikli mesajlar attığını öne süren Kesgin, Mansur Yavaş'ın çıkıp bu mesajları yalanlamasını istemişti.
CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş hakkında "sahte senet" iddiasıyla şikayette bulunan Necmettin Kesgin, İhlas Haber Ajansı'na hakkındaki iddialara ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. İddianamenin bir kısmının kendisine yapılan tehditlerden oluştuğunu savunan Kesgin, "Başta da ikinci 600 bin dolarlık icra takibinde var. Bana bir sahte senetle 600 bin dolarlık icra takibi yaptı. Onlara biz itiraz ettikten sonra sonuç alamadı. Bizim davalar lehimize gittikten sonra bu sefer benim hamilim olduğu hak sahibi olduğum senedi icra etti. Yani, 600 bin oldu 1 milyon 200 bin. Bu adamın (Yavaş) basın açıklamalarıyla Türk halkını kandırdığını söyleyeyim" dedi.
Adli sicil belgesini göstererek "Ben temizim" dedi
"Suç makinesi olduğum için adli sicilimi göstereyim" diyerek adli sicil kaydını gösteren Kesgin'in adli sicil belgesinde "Adli sicil kaydı yoktur" ifadesinin yer aldığı görüldü. Kendisine Yavaş tarafından iftiralar atıldığını söyleyen Kesgin, "Şizofren, müstehcen görüntülerle ilgili mesele, bunlarla ilgili zaten yargı süreci başladı. Öncelikle bana 'suç makinesi' diyor Yavaş. Bu benim adli sicilim. 'Yukarıda kimlik bilgileri bulunan şahsın adli sicil kaydı yoktur' diyor. Türk halkı görsün. Suç makinesi nasılmış bir görsün. Bana attığı iftiranın belgesidir bu. Bundan daha iyi bir belge olabilir mi? Kendisi de bunun aksini ispatlasın" şeklinde konuştu.
"Kendisi, benim özel sağlık bilgilerimi televizyonların önünde paylaşmasının bir suç olduğunu biliyor" diyen Kesgin, "Artık gemileri yakmış, ben de gemileri yaktım. Çanak çömlek patladı artık. Beni rezil etmeye çalışıyor. Beni çocuk istismarıyla suçladı. Bu ağır bir suç. Kendisi delikanlıysa, neyse çıksın bunu ispatlasın. Bunu ispatlamazsa suç bunun üzerine yapışır kalır. Çamur attı, bu suç bunun üzerine yapışacak kalacak" ifadelerini kullandı.
Kesgin, "Benim ailemi de mağdur ediyor. Benim kardeşimin Kızılay'da lokantası var, Çankaya Belediyesi zabıtaları bir haftadır kapının önünde bekliyorlarmış. Şimdi soruyorum, bu nasıl bir siyasetçiliktir? Böyle olur mu? Benim karakol yolu bilmeyen kız kardeşimi kendisi mahkemelerin huzuruna çıkarttı" dedi.
"'BU BİLGİSAYAR NECMETTİN'İN BİLGİSAYARI' DİYOR"
Müstehcen görüntülerinin olduğu iddialarına değinen Kesgin, "Bu suç aleti nerede? Mansur Yavaş'ın evinde. Bu suç aletinin içindeki müstehcen görüntüleri bulunduran kim? Mansur Yavaş'ın kendisi. Nasıl bu hale gelmiş bu iş? Buradan cumhuriyet savcılarına söylüyorum, şu anda Mansur Yavaş suç işliyor, savcıları göreve çağırıyorum. Bu bilgisayar neden Mansur Yavaş'ın evinde? Bu bilgisayar Mansur Yavaş'ın bilgisayarı mı? Diyor ki, 'bu Necmettin'in bilgisayarı.' Bu bilgisayarı 2015 yılında aldım diyorsun. 2015 yılında aldıysanız, neden 2017'ye kadar elinizde tuttunuz? Neden götürüp savcılığa teslim etmediniz?" dedi.
Görüntülerin Mansur Yavaş tarafından daha önceden bilindiğini kaydeden Kesgin, "Mansur Yavaş her yerde 'Ben bunun (bilgisayar) içinde müstehcen görüntü olduğunu sonradan öğrendim' diyor. Birazdan bana attığı mesajlarda görecek, biliyor muydu bilmiyor muydu? Bana attığı mesajda diyor ki, 'Seni sapıklıktan yargılatacağım.' 2015 yılında oluyor bu, bu ne zaman, 2017 yılında" dedi.
İlk başta görüntülerin yer aldığı iddia edilen bilgisayarın kendisine ait bir bilgisayar olduğunu düşündüğünü belirten Kesgin, ancak bu bilgisayarın daha sonra başka birisine ait olduğunu öğrendiğini ifade etti. Görüntülerde yer aldığı iddia edilen kadının da mağdur olduğunu söyleyen Kesgin, "Biz bu bilgisayarla ilgili soruşturma başlatıldığını, bizim orada şüpheli olduğumuzu öğrendikten sonra ilk yaptığımız iş gidip hemen savcılıktan imaj talep ettik. Bu ne demek? Bizi ne ile suçluyorsunuz bir görelim. Dilekçeler verdik, neyden yargılandığımızı görelim. 'Üçüncü kişiye aittir' diyor mahkeme, ben neden yargılanıyorum?" şeklinde konuştu.
İddiaları kanıtlayacak nitelikte ses kayıtlarının da olduğunu savunan Kesgin, "Kendisiyle ben neden yüzleşmek istiyorum? Ekranlara çık bir şey söyle. Bu böyle gidiyor, nereye kadar gidecek? Ortada bir seçim süreci var. Adaylığı var, seçilmek istiyor. Hukuka aykırı olarak savunma hakkımızı elimizden aldılar, neden yapamadık, çünkü ne ile suçlandığımızı bilemedik. Savunma yapamadık, apar topar dava açtılar bize. Yurt dışı yasağı koydular bize" diye konuştu.
Kesgin, Mansur Yavaş'a savunduklarını ispatlama çağrısında bulunarak, "Mansur Yavaş'ın sözü kanun mudur bu ülkede? Nedir delili, belgesi? Niye kimse sormuyor bunu? Bir insanı bu kadar itham ediyorsan, belgesini sormaz mı insan? O öyle dedi diye bu böyle midir gerçekten? Mansur Yavaş yanlış yapmaz mı? Çok mu iyi tanıyorsunuz? Özel hayatını çok mu iyi biliyorsunuz?" dedi.
"MESAJINDA 'BEN SANA HER ŞEY YAPACAĞIM ÖMÜR BOYU' DİYE YAZMIŞ"
"Hodri meydan" diyen Kesgin, "Anlayalım ne istiyor benden? Beni neden mağdur ediyor? Beni mağdur etmekten zevk mi alıyor? Mesajında yazmış zaten, 'Ben sana her şeyi yapacağım ömür boyu.' Kafayı benimle bozmuş. Ne çıkarı olduğunu sormak lazım. Mansur Yavaş ile benim aramdaki olayı Allah'tan başka kimse bilmez. Onu söylüyorum. Burada ekranlara çıkıp şov yapmasın. Konuşturmasın beni. Gazi Üniversitesi dosyalarında bir gün Mansur Yavaş'ın el ürünü bir şey çıkarsa, CD'ler çıkarsa şaşırmayın, parmak izleri çıkarsa şaşırmayın, onu da söyleyeyim size" şeklinde konuştu.
Mansur Yavaş ile geçmiş dönemde zaman zaman görüştüklerini belirten Kesgin, "Mansur Yavaş'la biz tabii zaman zaman görüştük, yemeğe çıktık. Ama o ikimiz arasındaki şeyler. Oturup biz şöyle yaptık, şunu yaptık, bunu konuştuk demenin hiçbir anlamı yok. Neyin ne olduğunu bir o, bir ben biliyorum açıkçası" dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından söz konusu dizüstü bilgisayarın 27 Temmuz 2017 tarihinde incelenmesi ve imajının alınmasının tamamlandığını gösteren teslim tesellüm tutanağı da dosyanın içerisinde yer aldı.