AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: ''Türkiye'siz NATO düşünülemez''

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Tekirdağ'da partililerle bir araya geldi. Gündeme ve NATO Zirvesi'ne ilişkin değerlendirmelerle bulunan Kurtulmuş, Türkiye'nin her türlü müzakereye açık olduğu dile getirdi.

AA

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş "Türkiye artık sahada da masada da var olan, küresel barışı temin etmek anlamında egemen ve eşit ülke olarak herkesle müzakere etmeye hazır olan bir ülkedir." dedi.

AA'da yer alan habere göre; Kurtulmuş, Tekirdağ programı kapsamında partileriyle bir araya geldi. Bir restoranda düzenlenen programdaki konuşmasında Kurtulmuş, Türkiye'nin gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Afrin'de bir hastaneye yapılan ve 14 sivilin ölümüyle sonuçlanan saldırıyı kınayarak sözlerine başlayan Kurtulmuş, Türkiye'nin hem içeride hem dışarıda terörle mücadele ettiğini belirtti.

Bazı ülkelerin terör örgütlerine lojistik ve siyasi destek verdiğinin altını çizen Kurtulmuş, bunun asla kabul edilmeyeceğini, terör örgütlerine "dur" demenin ülkelerin boynunun borcu olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin terör örgütlerine yönelik yaptığı sınır ötesi harekatlar sonucunda birçok Suriyelinin ülkesine döndüğünün altını çizdi.

Bölgede terör örgütleri eliyle yeniden birtakım operasyonlar yapıldığına işaret eden Kurtulmuş "Hayata tutunmaya çalışan Suriyeli vatandaşlara yönelik, terör örgütleriyle yeniden birtakım operasyonlar yapılmaya çalışıyor. Şiddet ve nefretle kınıyoruz. Sadece son terörist kalana kadar değil, terörün arkasındaki bütün gerekçeler ortadan kaldırılana kadar bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Vefat eden vatandaşlara da Allah'tan rahmet diliyorum "değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYESİZ BİR NATO'NUN DÜŞÜNÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Bugün NATO Zirvesi'nin yapılacağını hatırlatan Kurtulmuş toplantının Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde önemli adımlar atılmasına vesile olmasını diledi.

Artık Türkiye'nin sadece kendisine dayatılan birtakım gündemlere takılacak bir ülke olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye, kendisine durması gereken yer söylenip, orada tek ayak üzerinde durması gereken bir ülke değildir. Türkiye artık sahada da masada da var olan, küresel barışı temin etmek anlamında, egemen ve eşit ülke olarak herkesle müzakere etmeye hazır olan bir ülkedir. Türkiye bölgede ve dünyada oyun kurucu bir noktaya gelmiştir. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO liderler zirvesinde yapacağı görüşmelerde ortaya koyacağı görüşleri, Türkiye'nin bundan sonraki dış politika kurgusunda çok önemli olduğunun altını çizmek isterim.

Bu anlamda hem Türkiye'nin bundan sonraki yerinde bölgesel güç ve küresel aktör olması tezleri diğer muhataplarımıza da anlatılacak. Dünyada barışın sağlanması konusunda da temel fikirleri anlatılacak. Cumhurbaşkanımızın 'Dünya beşten büyüktür' diye ısrarla söylediği adalete, hakkaniyete, barışa dayalı bir uluslararası sistemin kurulma ihtiyacını NATO liderler zirvesi dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız gündeme getirecektir. Türkiye, NATO'nun çok eski ortaklığı var. Türkiye bu ortaklığın en önemli ülkesinden biridir. Türkiye yıllar içerisinde çok büyük külfetler çekmiş bir ülkedir. Barışı sağlama misyonlarında Somali'den, Afganistan'a kadar NATO'nun yükünü çekmiş bir ülkedir. NATO'da diğer bütün ülkeler kadar Türkiye'nin ciddi bir yeri vardır, Türkiyesiz bir NATO'nun düşünülmesi mümkün değildir."

ÇEVRE TEHDİDİ

Müsilaj meselesinin tüm Marmara'yı ilgilendirdiğini ifade eden Kurtulmuş, Marmara'nın birçok yerinde, özellikle de İstanbul'da ciddi bir çevre tehdidi olarak karşılarına çıktığını söyledi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın müsilaj konusunda her türlü tedbiri almak için düğmeye bastığını vurgulayan Kurtulmuş, "Bir kere bununla ilgili 7/24 çalışma yapacak, her türlü araştırmayı, her türlü ihbarları değerlendiren bir merkez kurulmuştur. Ayrıca TBMM'de Marmara Denizi'ndeki müsilajla ilgili araştırma komisyonu kurulmuştur. Ayrıca Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Merkezi kurulmuş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinasyonunda çalışmalarına başlamıştır. Böylece inşallah yaz ayları içerisinde bu beladan da çevre kirliliğinden de ciddi bir şekilde kurtulmuş olacağız." diye konuştu.

Kurtulmuş, çevreyi gelecek nesillere çok daha iyi bir şekilde devretmekle yükümlü olduklarının altını çizdi.

"AK Parti'nin önemli özelliklerinden birisinin de demokrat ve reformcu bir parti olmasıdır." diyen Kurtulmuş, Türkiye'de bugün kanıksanan birçok siyasi, ekonomik ve hukuki reformun altında AK Parti'nin imzasının olduğunu söyledi.

"TÜRKİYE'NİN SİVİL BİR ANAYASA YAPMA İHTİYACI VAR"

Türkiye'nin iki anayasa değişikliği ile Cumhuriyet tarihinin en önemli yönetim reformu olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmeyi sağladığını kaydeden Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Önce cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, arkasından Cumhurbaşkanı Sistemi'ne geçilmesi. Şimdi Türkiye'nin sivil, yeni, demokrat, kapsayıcı bir anayasa ihtiyacı kaçınılmaz bir şekilde ortadadır. Bunun için çalışmalarımızı son noktaya getiriyoruz. Şimdiye kadar Türkiye'de anayasalar maalesef hep darbe yönetimlerinden sonra darbe zihniyetleriyle oluşturulmuştur ve anayasalar Türkiye'de yapılmamış, yazılmıştır. Darbeciler bazı hocalara emretmişler, onlar bir odaya çekilmişler, anayasa metinlerini ortaya çıkarmışlar. Örneğin 1982 Anayasası'nda olduğu gibi sonra halka göstermelik bir şekilde gitmiş ve oylanmıştır.

Şimdi diyoruz ki Türkiye'nin sivil bir anayasa yapma ihtiyacı var çünkü mevcut anayasanın üstünde de aynen 61 Anayasası'nda olduğu gibi kan izi vardır. Darbelerin kanlarının, darbelerin baskılarının izi vardır. Bundan kurtulmak lazım. Sivil bir anayasaya ihtiyacımız var. Bu anayasa kapsayıcı bir anayasa olmak zorundadır yani AK Parti'nin, başka bir partinin anayasası olmaz. CHP'nin anayasası olmaz, MHP'nin anayasası olmaz. Partilerin anayasa teklifleri olur, milletlerin anayasası olur. Biz bütün anayasa tekliflerinin, bütün partiler, bütün çevreler tarafından ciddiye alınması ve ortada samimi, açık bir tartışma sürecinden sonra Türkiye'nin yeni anayasasını yapacak sürece girmesini ümit ediyoruz ve bundan da fevkalade Türkiye'nin geleceği bakımından önemli faydalar sağlayacağını düşünüyoruz."

HAYVANLARI KORUMA YASASI

Hayvanları Koruma Yasası'nda yapılacak değişiklikle ilgili de bilgi veren Kurtulmuş, çalışmaların en son partilerinin Merkez Yürütme Kurulunda gündeme geldiğini anlattı.

"Hayvan dostlarımızla ilgili yasal düzenlemeleri gerçekleştireceğiz." diyen Kurtulmuş, şunları ifade etti:

"(AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel) Mustafa Bey bu konuyla ilgili çok çalıştı. Türkiye'de onlar da doğayı birlikte paylaştığımız canlılar, Allah'ın yarattıkları varlıklar. Onlara karşı da büyük bir hassasiyetle, insani özelliklerimizi koruyarak, onların da yaşadığımız çevrenin bir paydaşı olduğunu bilerek hayvan dostlarımızın korunmasıyla ilgili yasal düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Ümit ediyorum ki bu parlamento döneminde, parlamento tatile çıkmadan hazırladığımız son şekli Meclise gelecek, Mecliste yasalaşacaktır. Böylece uzun yıllardır beklenen önemli bir adım da atılmış olacaktır."

"NATO'DA DİĞER BÜTÜN ÜLKELER KADAR TÜRKİYE'NİN ÇOK CİDDİ BİR YERİ VARDIR"

Kurtulmuş, Türkiye'nin dışarıda güçlü bir aktör olmak için salgın döneminde de adımlarını çok sağlam attığını vurguladı.

Öncelikle Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kendisine tarif edilen, "Sevilla haritası" denilerek Avrupa'nın bazı çevreleri tarafından kendisine dayatılan pozisyonu asla kabul etmediğine dikkati çeken Kurtulmuş, şunları dile getirdi:

"Türkiye, Libya hükümeti ile yaptığı anlaşma ile Doğu Akdeniz'deki haklarını, hukukunu yasal zemine ve uluslararası hukuk ve BM hukuku bakımından da sağlam zeminlere oturtmuştur. Doğu Akdeniz'de oynanan oyunları Türkiye bozmuş, Doğu Akdeniz'in en ciddi aktörlerinden birisi olduğunu ortaya koymuştur. Karabağ'da 30 yıldır devam eden Ermeni işgalini Azerbaycanlı kardeşlerimizin bozmak için başlattığı harekata Türkiye ciddi şekilde destek vermiş, Azerbaycanlı kardeşlerimiz sahada kazandıkları başarılarla diploması alanında da Türkiye'nin büyük desteğiyle Kuzey Kafkaslar'da yeni bir dengenin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Bu durum Türkiye'nin bölgesel aktör olmaktaki gücünü artıran başka önemli bir gelişmedir. Yine aynı şekilde milli savunma sanayisinde ortaya koymuş olduğumuz başarılar, İHA'lar, SİHA'lar, savunma sanayisinde yüzde 70'lere gelmiş olan millilik oranları, bir taraftan Türkiye'yi bölgede çok önemli bir aktör haline getirmiştir."

Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla Türkiye'nin egemenlik haklarının tüm dünyaya ilan edildiğini vurgulayan Kurtulmuş, ayrıca doğal gaz ve petrol arama faaliyetleriyle etkin bir ülke durumuna gelmesi ve sahadaki güçlü duruşunun Türkiye'yi masada daha güçlü hale getirdiğini söyledi.

"Eğer siz sahada güçlü olarak var olmazsanız masada da sözünüzün bir anlamının olmadığını Türkiye yaşamış bir ülkedir." diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bugünkü NATO Liderler Zirvesi'nden sonra Türkiye'nin uluslararası alanda daha güçlü, daha etkili bir ülke haline gelmesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bir adım daha atılmış olacaktır. Geldiği noktada artık küresel bir oyuncu olan Türkiye'nin küçük işlerle uğraşacak vakti yoktur. Küçük ve lüzumsuz işlerle Türkiye'nin gündeminin işgal edilmesine, Türkiye'nin büyük hedeflerinden alıkonulmasına kimsenin gücü yetmeyecektir.
Biz oyalanacak bir ülke olmadığımız gibi Türkiye'nin egemenlik hakkı olan konularla ilgili de kimsenin Türkiye'ye ders verme, yol gösterme hakkının da olmadığını biliyoruz. Hakkaniyete, adalete dayalı bir sistem kurabilmek için güçlü, büyük Türkiye ideali istikametinde yürümeye kararlıyız. Bu konuda halkımızın desteğinin Cumhurbaşkanımız ve AK Parti'nin arkasında olduğunu hissediyoruz."

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, konuşmasının ardından Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım'ı ziyaret etti.