1
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, HDP Sözcüsü Osman Baydemir'in MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik 'ülkünü sattın' ifadesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Yalçın, açıklamasında, "Türkiye’de siyaset atmosferini kirleten küçük bir güruhun; içine düştüğü tenakuz ve açmazdan sıyrılmak, milletin kıstığı sesini daha çok duyurmak için MHP üzerinden külhanlık yapmaya heveslendiği gözlenmektedir. Bu güruh, terör örgütü PKK’nın siyasi kanadıdır. Söz konusu şer güruhuna sözcülük eden terörle mücadele artığı zavallı bir kimesne, önceki gün Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli hakkında haddini bilmez beyanlarda bulunmuştur. İsmi lazım değil; bu kimesnenin çıkışı, 'Hem kel hem fodul hem de ebleh!' deyimine ziyadesiyle uymaktadır. Bahse konu kendini bilmez utanıp sıkılmadan 'satmak' fiilinden söz etmiştir. Oysa 'satmak' fiilini kullanmadan önce aynaya bakmak, çapını görmek lazımdır. Peki bunlar, milletin kendilerine tiksintiyle baktığının farkında değil midir? Türk milletinin varlık sigortası olan MHP’nin 'satmak'la suçlanmasına bakınca millet sadece bunlardan iğrenmekle yetinmemekte, TBMM’de sahneledikleri komedi tiyatrosuna kahkahayla da gülmektedir. Sırtlanlar sürüsünün önüne düşüp küresel güçlere taşeronluk yaparak kendi halkına ihanet edenlerin yuvarlandığı fosseptik hendeklerini tarif etmekte, 'satmak' kelimesi bile 'kifayetsiz ama masum ve mağdur' kalmaktadır. Ya 'ülküdaşlarını sattı' iddiasına ne demelidir? 'Ülkücü, Ülküdaş' gibi bizim kutsallarımıza giren kavramları bunların mülevves ve kokuşmuş ağızlarına alması, insanın tüylerini diken diken etmektedir" ifadelerini kullandı.
Yalçın, şunları kaydetti:
"Şu sıralar Türkiye; bölgesinde emperyalist güçlere karşı varlık mücadelesi verirken bahis mevzu güruhun temsilcisi olduğu PKK’lı teröristler güvenlik güçlerimize kahpe tuzaklar kurmakta, alçakça sivil halka saldırmaktadır. Bu güruh, demokrasinin zaaflarından yararlanarak siyasi çetecilik yapmaktadır. Eli kanlı katiller sürüsü PKK; Birinci Dünya Savaşı yıllarında cephe gerisinde güvenlik güçlerimizi arkadan vuran, sivil halkı katleden çetelerin bugünkü versiyonu olarak ülkede kaos yaratmak için elinden gelen ihaneti sergilemektedir. Biz; bu alçakların şaşmayan akıbetini, ilahi adaletin ve milli iradenin pençesinde nasıl kahrolacaklarını şimdiden görüyoruz. Umut bağlayıp taşeronluğunu yaptıkları küresel güçlerin bir gün bölgeyi terk edip onları acı kaderleriyle ve Türkiye’nin demir iradesiyle baş başa bırakacağını biliyoruz. O zaman bunlara en büyük cezayı; ihanet edip emperyalizme sattıkları, kirli hesapları uğruna kanlarını sebil ettikleri Kürt insanı verecektir."