MHP neden sessiz?

1 Kasım seçimine haftalar kala MHP’deki sessizlik beraberinde birçok soruyu gündeme getiriyor.

Kulislerde “Bahçeli hasta mı?”, “MHP’nin kasası tamamen mi boşaldı?”, “Olası provokasyon ihtimali var diye mi?”, “Bitmek bilmeyen Meral Akşener, Tuğrul Türkeş soruları nedeniyle mi?” şeklindeki sorular ART arda sıralanıyor.

Hemen belirtmek gerekir ki, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gayet sağlıklı ve MHP Genel Merkezi’ndeki makamında yoğun bir mesai yürütüyor. Seçime dönük il teşkilatlarıyla sürekli temasta olan Bahçeli, İzmir, İstanbul ve Ankara’da gerçekleştireceği üç büyük miting dışında gideceği bölgesel toplantılar üzerinde yoğunlaşmış durumda. Genel Başkan yardımcıları başta olmak üzere tüm yöneticilerini “makamınıza gelmeyin” diyerek sahaya süren Bahçeli, yurtdışındaki seçmeni unutmayarak özel ekipler gönderiyor. Bahçeli merkezi mitingler yerine, yerel düzeydeki yoğun temaslara ağırlık veriyor.

İmkânlar sınırlı

MHP’nin kasasında para olup olmadığı konusuna gelince, maddi imkanların sınırlı olduğu çok açık. Hiçbir işadamından destek almayan, partinin elindeki hiçbir belediyenin bütçesini seçim harcamaları için yönlendirmeyen MHP, devlet hazinesinden aldığı yardımla ayakta duruyor. MHP yönetimi, milletvekili adayları ve teşkilatlara maddi sınırlarını zorlayarak çalışmaları yürütmeleri tavsiyesinde bulunuyor.

Mitinglerin sayısının azlığı konusunda maddi imkansızlıkların yanı sıra güvenlik sıkıntısını da dikkate almak gerekiyor. MHP yönetiminin de aklının bir köşesinde, “terör ortamında provokasyon olabilir mi” sorusunun olduğunu belirtelim. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki illerde geçmişte gerçekleştirilen mitinglerin 1 Kasım öncesi yapılmamasında olası provokasyona meydan verilmemesinden kaynaklandığı dile getiriliyor.

MHP’nin sahada sık karşılaştığı sorular ise, “neden koalisyona kurmadınız, her şeye ‘hayır’ dediniz. Akşener’i neden aday göstermediniz. Türkeş neden ayrıldı?” şeklinde sıralanıyor. 1 Kasım’dan koalisyon tablosu çıkarsa buna kapıyı açık bırakan MHP yönetimi, daha önce açıkladığı dört ilkeden ise hiçbir zaman taviz verilmeyeceğini belirtiyor.

Sakin, dikkatli ve emin

Akşener konusunda ise, “nöbet değişimi, mahkeme kadıya mülk değil” diyen MHP, Akşener’in değerini MHP’de bulduğunu ve aday gösterilmemesinin partiden koptuğu anlamına gelmediğini, onun gibi partiden bulunan bir çok önemli isimden gelecek dönem daha çok istifade edilebileceği açıklamasını yapıyor. MHP, Türkeş’in ayrılışını ise hiç tartışmıyor, Türkeş’in, “rehin ve esir alındığını” düşünüyor. Sessiz bir fotoğraf veren MHP, 1 Kasım’a “sakin, dikkatli ve kendinden emin” adımlarla gidiyor.MİLLİYET