Bahçeli'nin açıklamaları şöyle;
30 Ağustos 1922; battı sayılan, söndü sanılan istiklal güneşinin vatan semalarında tekrardan doğmasının, yeniden parlamasının tarihidir. 30 Ağustos’ta Türk milleti ordusuyla tek yürek olup devleşmiş, inanç istilayı silip süpürmüş, demir iman karşısında çaresiz kalmıştır. Öyle hazin ve hüsranla bezenmiş bir dönemdi ki; millet yorgun, vatan durgun, devlet suskun, düşman dolgun ve gücünün doruğundaydı! Esarete boyun eğmeyen Türk milleti, dağınıklığı birleştirip, yılgınlığı defedip yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer mevkiine ulaşmıştır. 30 Ağustos 1922’de tarihi haklarımız taarruz ruhuyla savunulmuş, Anadolu’nun işgali damla damla akıtılan şehit kanlarıyla savuşturulmuştur.
Zalimler, hainler; asil ve soylu Türk milletinin inanç ve iradesi karşısında diz çökmüş, hamiyet ve haysiyetinin önünde tel tel dağılmıştır. Pencere demirlerinden kamalar, demiryolu raylarından süngüler, emek emek kağnılarla cepheye taşınan silahlar bağımsızlığımızı müjdelemiştir. Zaferler önce kafada kazanılmıştır. Her zaferin akıl,sabır,strateji,kapsamlı hazırlık dönemi vardır ve 30 Ağustos bunun mümeyyiz örneğidir. Gazi Mustafa Kemal, Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te diktiği sancağı tutmuş kaldırmış, Anadolu’yu düştüğü yerden tekrar ayaklandırmıştır. 30 Ağustos, Türk tarihinin kilit noktası, 29 Ekim 1923’ün habercisi, 1299 kuruluş onurunun tamamlayıcısı,Ötüken şuurunun taarruz halkasıdır.
95 yıl evvel verilen topyekûn imha savaşıyla ve Gazi Mustafa Kemal’in ifadesiyle, düşman Anadolu’nun harimi ismetinde tamamen boğulmuştur. Büyük milletimiz için zafer tesadüflerin eseri değil; bizzat kutlu varlığıyla özdeşleşen muhteşem ve kalıcı sonucun adıdır, şanıdır. 15 Temmuz’da; 26 Ağustos 1071’in intikamı, 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruzun rövanşı, 30 Ağustos 1922 Büyük Zaferin öcü alınmak istenmişti. Dün Bizans, Haçlı, yedi düvel olarak anılan ehl-i salibin şimdiki ismi FETÖ, PKK, PYD, YPG, İŞİD olmuş, canilik yeni bedenler bulmuştur. Türk düşmanları her devirde devşirdikleri alçak tetikçileriyle üzerimize gelmişler, ama devrilip yıkılmaktan da kurtulamamışlardır. Türk milleti vatanının bedelini sayısız fedakârlık ve nice çileli mücadelelerle ödemiştir. Yeri gelirse bunu bir kez daha yapacaktır.
30 Ağustos 1922 öncesi tarihe karşı bütün sorumluluğu üstüne alarak gıpta edilecek bir liderlik gösteren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Milli Mücadele’de destan yazan kahraman şehitlerimize, kahraman neslimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun. 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 95. yıldönümünü kutluyor, aziz milletime ebedi saadet ve selamet diliyorum. Birliğimiz ve bekamız daim olsun. Varlığımıza göz dikenler, millet olma halimizi çekemeyenler akıllı olsun, 30 Ağustos şuuru hala diridir.