MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türkiye’nin yeni bir hale değil, yeni bir partiye değil, kararlı ve inançlı yürüyüşünü devam ettirmeye ihtiyacı vardır. Sosyal doku, siyasal bünye yeni bir parti kurulmasına kapalıdır." dedi.
Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Bu topraklar üzerinde istikrarlı bir yönetim sistemini, daha güçlü bir devlet gerçeğini inşa etmek için asırlar boyunca mücadele edilmiştir. Bu mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir. Müreffeh bir devlet seviyesine ulaşılması için üzerine düşeni ifa gayretinde olmuştur. Türk milletinin fetih ruhu hiç kesintiye uğramamıştır. İnsanlık sürekli bir arayışın içindedir. Sözünü ettiğimiz arayış kimi zaman törpülenmekte, kimi zaman torpillenmektedir.
Yönetim sistemleri ayet hükmü değildir. İhtiyaç hasıl olduğunda değişecektir. Sistem mimarisinin bileşenleri arasında denge ve uyum gözetilmeden, milli iradenin onayı alınmadan alınacak her adım boşlukta kalacaktır. Hiçbir yönetim sistemi sabahtan akşama kurumsallaşmaz. Emek, sabır gösterilmeden devlet ve toplum hayatının yeni baştan düzenlenmesi hemen olacak iş değildir.
Türkiye 96 yıllık maziye sahiptir. 1923-1946 yılları arasında tek parti dönemi imparatorluk dönemi mirası ilk dönemdir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden tesis edilen siyaset, böylelikle Cumhuriyet döneminin ikinci evresi olan çok partili sisteme geçiş sağlanmıştır. Ancak yönetim sistemindeki aksaklık, kayma ve kopuşlar devlet çarkının paslanmasına neden olmuştur. Darbeler, kutuplaşmalar, ekonomik krizler, istikrarsızlıklar siyasi sorumluluk taşıyan bizleri yeni arayışa itmiştir.
Cumhuriyet'in kuruluşundan 93 yıl sonra Türkiye FETÖ işgal teşebbüsüne direkt muhatap olmuştur. 251 vatan evladı şehit düşmüştür. Kaleyi içten yıkmak isteyen, iç savaş ortamı isteyen, demokrasiyi imhayı kurgulayan Pensilvanyalı teröristler millete ve devlete kast etmek için devreye girmiştir. Tutsak almak istediler direndik. İşgali denediler analarından doğduklarına pişman ettik. Bağımsızlık onurumuzu ayağa düşürmeyiz. Bu şartlar altında milli birlik ve bekamız yaygın bir musibete ve tehdide maruz kalmıştır.
"ÜÇÜNCÜ EVREYE GEÇİLMİŞTİR"
Parlamenter sistemle daha fazla mesafe alamayacağımız 15 Temmuz'da belli olmuştu. Devletin etkin ve verimli çalışması lazımdı. 3 erk arasındaki demokratik ayrımın belirginleşmesi büyük zorunluluktu. İç ve dış sorunlarımız tırmanıyordu. Devlet yönetimindeki fiili düğümün çözülmesi gerekiyordu. Sonuç itibariyle Türk milleti 16 Nisan 2017 halkoylamasıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne evet demiştir. Türkiye Cumhuriyeti 9 Temmuz 2018'de üçüncü evreye geçmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi keyfi olarak kurulmadı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti'nin devamıdır. Siyasi istikrarın teminatıdır. Yeni sistemle barajın yüzde 50 + 1'e çıkması müstesna biz uzlaşmayı sağlamıştır.
"SİSTEM TARTIŞMASINI AÇMANIN YARARI YOKTUR"
Türkiye aradığı parlak yönetim sistemini bulmuş ve benimsemiştir. Değişen rejim değildir. Sistem değişikliğini 'rejim elden gitti' diyerek karalamaya niyetlenen bozgunculardır. Kuşkusuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilke ve esaslarıyla oturması, güçlenmesi zaman alacaktır. Dünya üzerinde hiçbir hükümet sistemi kısa sürede fayda ve sonuçları verememiştir. Bu da son derece normaldir. Beklenen ve ölçümü yapılan bir durumdur. Geçiş sürecinde uyum sorunlarının aşılması kaçınılmazdır. Sistem tartışmasını yeni baştan açmanın ne ülkeye, ne millete, ne demokrasiye hiçbir yararı olmayacaktır.
Yarım aydınlar, malum köşe yazarları yeni sistemi hedef tahtası haline getirmiştir. Bunlar ne istiyorlar, neyi amaçlıyorlar? Koalisyon dönemine geri mi dönülsün? Bu şaşkın ve şuursuzlar nereye ulaşmayı düşünüyorlar. Karar alma mekanizmalarının çökmesini mi arzuluyorlar?
"CHP'DEN HİÇBİR HALT OLMAYACAKTIR"
CHP Genel Başkanı, tarafsızlık referandumuna hazırız diyor. Türkiye durup durup referandum mu yapacak? Daha neyin referandumundan bahsediliyor? Kılıçdaroğlu içine düştüğü tehlikeli savrulmayı düşünsün. Aklı varsa kendine saklasın. HDP ile aynı tarafta olandan bizim duyacağımız hiçbir şey yoktur. FETÖ'ye itiraz edemeyen, S400 konusunda Türkiye'yi savunamayan, belaya kucak açan CHP Genel Başkanı'nın referandum önerisi, tükenmişlik sendromudur. CHP önce suyu bulandırmakta, bundan rahatsız olduğunu açıklamaktadır. Bu siyaset tarzı çürüktür. CHP'den hiçbir halt olmayacaktır. CHP, kriz demektir, kaos demektir, kargaşa demektir. Durmayıp papatya falı açsınlar ne yapsalar boştur, ne etseler nafiledir. Türkiye'nin geleceği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir.
23 Haziran İstanbul seçiminden sonra yeni hükümet sistemine yönelik tepkilerin yükselmesi bir senaryonun tedavülüne işarettir. CHP zihniyeti Gezi Parkı komplosunun içindedir, bir kez daha yeşermesi için ortam kollamaktadır. Mehmetçiğe kurşun sıkanlarla aynı yolun yolcusudur. Esad rejimine sıcak ve dostanedir.
"DÜŞMANLARIN DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAKTADIR"
Görüşümüz bellidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin gelişmesi ve güçlenmesi için atılacak adımların yanındayız. Sistemin 1'inci yılı dolmadan tahrip etme düşüncesi, Türkiye düşmanlarına el sallamaktır. AK Parti'li bazı yöneticilerinin eğer varsa aksayan yönlerini değerlendirmeleri doğaldır. Ama bunları medya önünde dile getirmeleri yanlıştır. MHP'nin buna rızası ve onayı yoktu. Tarafımız bellidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yaşaması için bizden fedakarlık isteniyorsa yapacağız. Sözümüzden caymayacağız. Biz ağzımızla konuşur, beynimizle düşünür, sevgimizle kucaklar, yüreğimizle inanırız.
Sistem tartışmaları bitmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yozlaştırma çalışmaları ülkemize ihanettir. 23 Haziran'a dayanarak restorasyon başladı demek art niyetliliktir. 31 Mart ve 23 Haziran'da mahalli idareler belirlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin kararıdır. Milletimiz kati sözünü söylemiştir, bu söz yere düşmeyecek, Türkiye eskiye dönmeyecektir.
YENİ PARTİ İDDİALARI:SİYASAL BÜNYE YENİ PARTİYE KAPALIDIR
Çevremiz kaynamaktadır, ülkemizin mücavir bölgeleri karmakarışıktır. Milli birlik duygumuzun diri olması önem arz etmektedir. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden hemen sonra siyaset borsası hareketlenmiştir. Bir dönem başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapmış isimler kamuoyu hazırlamaya başlamıştır. İktidar partisinin göbeğinde yer alan isimleri bir çelişki yaratmaktadır. Zamanla itibariyle manidardır. Bugüne kadar susma orucu tutmuş gibi sızlanan siyasetçinin ülkemizin başına ne çoraplar örttüğü malumdur. Yeni bir halden bahseden eski başbakanın sistem eleştirileri trajikomiktir. Stratejik derinlikte boğulmanın atmosferini hazırlayanların ortaya çıkmaları yeni bir hale, yeni bir partiyle ortaya çıkması vardır. Sosyal doku, siyasal bünye yeni bir parti kurulmasına kapalıdır. Bugün susma vakti değil diyenler, kulaklarına üflenen sufle neyse gerekeni yapmaya başlamıştır. Bir insanda vefanın olması için önce vicdan ve yürek olmalıdır. Yeni parti kurmak isteyenler buyursun kursunlar. Adeta sütten çıkmış ak kaşık gibi konuşanlara tavsiyem geçmişlerine bakmaları, biraz izanları varsa özeleştiri yapmalarıdır.