AA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Meclis grup kürsüsünde çıldırmış gibi sağa sola mermi kovanı atmaları, millete ve demokrasiye saygısızlıktır. Bağıra çağıra mermi fırlatmak çaresizlik içinde kıvranan, köşeye sıkışan, çıkmaz sokaklara düşen, kaostan yemlenmek için sıraya giren bir çarpıklıktır." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim Kültür Vakfı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.
Burada konuşan Bahçeli, deprem ve sel felaketlerinde hayatlarını kaybeden tüm vatandaşlara rahmet dileyerek, ebediyete irtihal edenlerin anılarını yaşatmanın, arkada bıraktıkları emanetlerine sahip çıkmanın, acıları paylaşarak azaltmanın, kanayan yaraları hep birlikte sarıp iyileştirmenin mümkün ve mutlak olduğunu kaydetti.
Türk milletinin asırlar boyunca müessir gücünün birlik ve kardeşliği olduğunu ifade eden Bahçeli, Türk milletinin dayanışma ve yardımlaşma hasletiyle aşamayacağı hiçbir engel bulunmadığını söyledi.
Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Felaketler ne kadar ağır olsa da altından kalkacak kuvvet ve kudret Türk milletinde vardır ve tartışmasızdır. Türklük nice badireyi atlatmıştır. Kandil Dağı'nı Tanrı Dağı zanneden, Kürşat'ı teröristlerle karıştıran kötürüm siyaset zihniyetleri elbette mazimizin ihtişam ve itibarını bilemez, bilse dahi telaffuz edecek cesareti gösteremez.
Bu zihniyet sahiplerinin, Meclis grup kürsüsünde çıldırmış gibi sağa sola mermi kovanı atmaları, evvela millete ve demokrasiye saygısızlıktır. Ayrıca bağıra çağıra mermi fırlatmak çaresizlik içinde kıvranan, köşeye sıkışan, çıkmaz sokaklara düşen, kaostan yemlenmek için sıraya giren bir çarpıklıktır."
Vatan ve millet düşmanlarıyla aynı karede poz verip ittifak kuranların, Türklüğün muhteşem geçmişinden örnekler vermesinin sadece bir aldatma, istismar, hezeyan olduğunu söyleyen Bahçeli, "Kanaatimce sürekli maske değiştirmek, oradan buraya köşe kapmaca oynamak su katılmamış gafilliktir, aynı şekilde dün dediğini bugün inkar eden siyasetçilerin iflah olmaz akıl ve ahlak sorununa gömüldüklerine delalettir. Siyasette ilkesizliğin ve ilkel dürtülerin markası olarak sivrilenlerin iyilik iddiası, tilkinin kümes kapısında bekçiliğe talip olması kadar abuk sabuk bir beklentidir." dedi.
Bu tip kirli ve kimliksiz siyaset anlayışlarıyla kesintisiz mücadelelerinin 54 yıldır devam ettiğini ve bundan sonra da aynı kararlılıkla süreceğini vurgulayan Bahçeli, "Derler ki, 'yüreği soğuyanın savaşı bitermiş.' Milletimize, ülkemize, vatanımıza, mukaddesatımıza ve mukadderatımıza yönelik tehditler, tezgahlar, tertipler bitmediği müddetçe yüreğimizin soğuması mümkün değildir." diye konuştu.
Bahçeli, altıncı asırda dikilen Yenisey Kitabeleri'ne göre, devletin ve törenin korunmasının esas olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Türk'ün devletsiz ve töresiz kalması izmihlaldir, bugün küresel emperyalizmin ve içimizdeki taşeronların melanet amacı da budur. Devletin ve hükümet sisteminin hedef alınması, millet varlığında kuşkular uyandırılması, töremizi bozmak için dört bir koldan uğraşılması, bozgunculuğun ve buhran seferinin bitmediğine işarettir.
Terörizme payanda olan bir muhalefetin ilk örneği maalesef Türkiye'de vücut bulmuştur. Kendi ülkesine hasım olan bir mankurtluğun simgesi haline gelenler bellidir ve alayı zillettedir. Biz ilhamımızı ecdadımızdan ve tarihimizden alırken, onların ilhamı Türk düşmanlarıdır ve bu yalın gerçek çok sarsıcıdır."
Mete Han'dan Alparslan'a, Atilla'dan Osman Gazi'ye, Fatih'ten Mustafa Kemal'e uzanan muzaffer ve müstesna isimlerin, Türk'ün dünya üzerindeki zafer tuğunu kaldıran kahramanlar olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Bizim yolumuzu bu kahramanlar aydınlatırken, zilletin yolunu merhum Hüseyin Nihal Atsız'ın dediği gibi dalkavuklar aralamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Bu yolun "yol" olmadığını ve sonu bulunmadığını belirten Bahçeli, "Komplekse kapılmaya, umutsuzluğun çöl kuraklığına mahkum olmaya, atalarımızı ve anılarımızı küçümsemeye hiçbir şekilde hakkımız yoktur. 'Bizden bir şey olmaz' diyenler, içimize sızdırılmış ve saçılmış yabancı virüslerdir. Bu virüsler bazen bir ideoloji, bazen bir siyasetçi, bazen bir sözde aydın, bazen bir sivil toplum kuruluşu, bazen de bir akademisyen kisvesine bürünmüştür." dedi.
Var olan ve binlerce yıldır vicdanda taşınan kutlu değerleri gerçek ölçülerine kavuşturabilmek için yeni bir arama, araştırma, analiz ve bu vasıtayla ahlaken yükseliş devrine geçmeye ihtiyaç bulunduğuna işaret eden Bahçeli, "Bunu yapacak Cumhur İttifakı'dır. Bunun inşa ve ihya çabasına destek olacak da Milliyetçi Ülkücü harekettir." ifadesini kullandı.
Bahçeli, "Yeni Yüzyıl", "Yeni Hayat" ve "Yeni Türkiye"nin, bu kapsamda hayallerin gerçeğe dönüşünü sağlayacağını ifade ederek, Türk milletine düşmanlıkta birleşenlerin sonunun her zaman hezimet ve hüsran olacağını kaydetti.
Savaşların, sosyal açmazların, siyasal krizlerin, etnik ve mezhep temelli mücadelelerin, ekonomik çöküşlerin, çevre felaketlerinin ve terör gibi konu başlıklarının, yaşanılan çağa huzursuzluğun damgasını vurduğunu ifade eden Bahçeli, bu tablodan gelişmiş ya da az gelişmiş hiçbir ülkenin muaf olmadığını bilmek ve anlamak gerektiğini söyledi.
Küreselleşme paradigmasının dayatmasıyla herhangi bir coğrafyadaki dengesizliğin, çatışma alanlarının ve gerilimlerin kısa süre içinde başka yerlere sirayet ettiğinin bir realite olduğuna dikkati çeken Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yüzyıllardır doymayan sömürgeci hevesler, sürekli olarak içinde bulunduğumuz coğrafyaları hedef tahtası haline getirmiştir. Takip edilen kolonyal yöntem ve taktikler özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan itibaren değişmiş ve dolaylı bir içerik kazanmıştır. Bu yolda emin adımlarla ilerlemek amacıyla, hem ülkemiz hem de komşu coğrafyalar demokrasi, özgürlük, barış ve insani müdahale sözleriyle kuşatma altına alınmıştır. Türk milletinin birliğini bozmak için provokasyonlar alabildiğine sahnelenmekte ve değişik vatan köşelerinde gerilim ortamı canlı tutulmaya çalışılmaktadır.
Sizlerden beklentim, kavgadan ve sonu olmayan tartışmalardan mutlaka uzak durmanızdır. Taşıdığınız kutlu misyona yakışır bir şekilde davranarak kışkırtmalara ve tahriklere asla kapılmayınız. İstenen, beklenen ve mayalanan kardeş kavgasıdır ve bu oyuna gelmeyiniz. Sizin yeriniz sokaklar değil, kütüphaneler, laboratuvarlar, dost ve arkadaş ortamlarıdır. Hepiniz inanç ve ilkelerinizin ışığı altında hayatın içinde olmalısınız. İnsani ilişkilerinizi daha çok geliştirmelisiniz ve sosyal yönünüzü dengeli bir şekilde kuvvetlendirmelisiniz. Türk milletinin bundan sonraki istikameti sizin alacağınız tavır, üstleneceğiniz sorumlulukla birebir bağlantılıdır. Her adımınızda, eğer varsa kaygılarınızın, sizleri umutlarınızın arkasına düşürmesine izin vermeyiniz. Başarıya inanınız ve bunu elde etmek için cüret ediniz, kendinizi aşmanın yollarını açınız. 14 Mayıs'ta geleceğimizin göz aydınlığı Türk gençliği olarak önce varlığınıza, ülkenize, milletinize ve bağımsızlığınıza sahip çıkınız. Cumhurun tertemiz evlatları olarak zillete karşı kesin bir cephe alınız. Her şeyden önce Türkiye kararında olunuz. Tarihin yol göstericiliğinde, ülkemizin nasıl bir coğrafyada yer aldığını sürekli gözünüzün önünde tutunuz."
Bahçeli, Türkiye'nin ancak ve ancak milli şuuru kendisine rehber etmiş ellerde yükseleceğinin ve Türk milletinin bu sayede küresel sisteme yön vereceğinin unutulmaması gerektiğini belirtti.
Konuşmasında ülkücülere seslenen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Ahlaki değerlerin yol göstericiliğinden hiç ayrılmayınız. Sadakat ve vefanın Milliyetçi-Ülkücü harekette çok önemli olduğunu hafıza kayıtlarınızdan çıkarmayınız. Ülkü bir adanmışlık ve eşsiz bir tutkuysa, o halde istismarcılara ve ülkücülükten geçinenlere karşı çok dikkatli olunuz. Sadakati cebindeki bozuk parayla özdeş gören, her olay karşısında kıvraklıklar sergileyen ve bunu da şartların gereği olarak yorumlayanların sözlerine uyanıklık gösteriniz. Hepinizin, Türk tarihinin sorumluluğunu kalbinizde ve kafanızda taşıdığına inanıyorum. Bundan sonra Türk milletinin varlığı ve birliği konusunda aldığınız tarihi görevi daha yükseklere çıkarmakla mükellefsiniz. Bunun için 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri tarihi nitelikli bir karar ve kader anıdır. Cumhur İttifakı olarak Türkiye'mize sahip çıkacağız ve bu süreçte Türk gençliğinin iradesi geleceğin yol haritasını belirleyecektir. Dünyayı anlayacak geniş bir vizyon, Türklüğün yaşadığı her yere ulaşacak berrak bir bakış, Türk-İslam coğrafyasının ruhuna işlemiş irfan dolu bir idrakle MHP ve Cumhur İttifakı, lider ülke Türkiye'yi kuracaktır. Ümidim, beklentim budur ve sizlere güvenim sonsuzdur."
Bahçeli, "milli birlik ve kardeşlikle hep birlikte yaşama" kararından asla geri adım atılmayacağının altını çizdi.
Konuşmasının sonunda Bahçeli, depremin meydana geldiği illerin ocak başkanlarını kürsünün bulunduğu alana davet ederek, ocak başkanlarının üzerlerine düşen görevi siyaseti karıştırmadan layıkıyla yaptıklarını belirtti ve onlara teşekkür etti.