Liderler Türkiye'nin haklılığını gördü

Cumhurbaskanı Erdogan, Paris’teki Iklim Degisikligi Zirvesi’nde bir araya geldigi liderlerin tümünün Rusya ile yasanan krizde, Türkiye’yi haklı bulduklarını, Putin'in iftiralarına kimsenin inanmadıgını söyledi.

GÜLAY GÖKTÜRK

Cumhurbaskanı Recep Tayyip Erdogan, Paris’teki BM Iklim Degisikligi Zirvesi’nin ardından dün Katar Emiri Al Sani’nin davetlisi olarak bu ülkeye geçti. Uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdogan, gündemle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı:

NATO’DAN DA DESTEK

“Zirvedeki ikili görüşmelerde hakim olan konu Rusya ile Türkiye arasındaki gelişmelerdi. Sayın Hollande, Merkel, Poroşenko ve Obama’yla yaptıgımız görüşmelerde ortaya konulan yaklaşık Türkiye’nin haklılığı noktasındaydı. “NATO olarak da biz her zaman Türkiye’nin yanındayız, bundan sonra da yanında olmaya devam edecegiz” dediler.Sayın Obama’nın basın toplantısında yaptıgı açıklama zaten çok net.

DAEŞ’LE BİR İLGİSİ YOK


Rusların Suriye’de yaptıkları operasyonların genelde DAES’le ilgisi yok.Operasyonların sadece yüzde 10’u DAES’e karşı, geri kalanı genelde Bayırbucak Türkmenlerinin yasadıgı bölgelere yönelik...
O bölgede de zaten DAES’in mevcudiyeti söz konusu degil. Geçen 3 ay içerisindeki Rus uçaklarının vurmus oldugu sivil sayısı 500’ü aşmış durumda. Bu acımasız bir şekilde su anda da devam ediyor. Bunları Paris’te de liderlerle görüşme imkanı bulduk, hepsi de aynı kanaatteler. Hatta ben Şansölye Merkel’e haritalar üzerinde durumu tekrar izah ettim, baktım onda da hemen hemen benzer bilgiler var.”

FRANSA'DAN KATAR'A GEÇTİ

Cumhurbaskanı Erdogan, Fransa ziyaretinin ardından Katar Emiri Seyh Temim bin Hamed Al Sani’nin davetlisi olarak Katar’a gitti. mErdogan, baskent Doha’daonuruna verilen akşam yemeğine katıldı.

UÇAĞIMIZLA GETİRMEYİ İSTEMEDİLER

Sayın Putin’e yaptığımız görüşme davetine malumunuz icabet olmadı. Sayın Merkel, Obama ve Hollande, kendisiyle yaptıkları görüşmelerde bu konunun gerilimle çözülemeyeceğini belirtmişler. ‘Sorunları diplomatik yollarla çözmek gerekir’ yaklaşımını dile getirmişler. Bizler de aynı kanaatteyiz. Bu tür konular, diplomatik yollarla çözülmelidir. Dün Rus pilotun naasını, askeri törenle teslim ettik. Kendilerine, piloton naaşını kendi uçagımızla götürüp teslim etmeyi de teklif ettik. Ama kabul etmediler. Naaşla ilgili bir Ortodoks din adamı çagırılarak, dini kurullara da riayet edildi. Her hususta azami düzeyde hassasiyet gösterildi.

İFTİRALARA HİÇ KİMSE İNANMADI

Eteklerindeki taşları dökmekle meşguller. Tabii böyle bir konuda, hemen kara propagandaya başvurmaları üzücü. Ciddi bir iftira kampanyası yapıyorlar. Ancak bu iftiralara dünya liderleri tabii ki inanmıyor. Görüştüğüm liderlerden edindiğim izlenim bu. Tam tersine Rusya bu tür iftira kampanyalarıyla kendi inandırıcılığını yitiriyor. Mesela Sayın Putin’in, Türkiye’nin DAEŞ’ten petrol aldığından söz etmesinin hiçbir inandırıcılığı yok. Oğlumun da bu işin içinde oldugundan söz etmeleri dahil, bu tür iddiaların tümü iftira. Ben kendilerini bunu ispata davet ediyorum. Sayın Putin bunu ispat ederse ben Cumhurbaskanlıgı görevini bırakmaya hazırım. Peki ispat edemezse kendisi de görevini bırakmaya hazır mı?

DOĞALGAZ OLMAZSA YANIP BİTMEYİZ

Yaşamadık biliyorsunuz, doğalgazla tanışalı ne kadar zaman olduğu belli. Bu millet çileye alışık bir millettir. Kaldı ki Rus doğalgazı olmazsa 'biz yandık bittik' diye bir durum yok. Biz Türkiye olarak bunların üstesinden geliriz.

BİZİM KİNİMİZ YOK

Niyetiniz dogru oldu mu sonucu da hayırlı olur. Bunları yaşayarak görüyoruz. Bizim kimseye kinimiz düşmanlıgımız yok, yeter ki bize başkalarının kini nefreti olmasın. Bu şekilde devam edeceğiz. Bütün olanların üzerine sabırla gideceğiz, öfkeyle degil. Sakin bir şekilde değerlendirmelerimizi yapacağız.

AKDENİZ'DE DE TACİZ ETTİLER

Hava sahası ihlali ilk kez olmuş değil. Bunun belgeleri de var. 3-5 değil, yüzlerce ihlal var. Karadeniz’de geçen sene yapılan hava sahası ihlali 15 dakika. Kendilerini uyardıgımızda “Pilotlar, İngilizce tam bilmiyorlar yanlış anlaşılma var” gibi ifadeler kullandılar. Suriye’de ilk yapılan ihlalde de aynı sıkıntılar yaşandı. G20’de bana 'Şunu bir misafirlik gibi düşünseniz' dedi, ben de 'Davetsiz misafirlik olmaz. Bunlar bizi stratejik ortak olarak üzüyor' dedim. Bununla da kalınmadı. Örnegin Akdeniz’de Moskova adlı kruvazörleri gemilerimizi taciz etmeye başladı, bunu söyleyince 'Haberim yok, gerekli uyarıyı yapacağım' sözünü vermişti.

MOSKOVA DUYGUSAL DAVRANIYOR

Bölgede yaşananlardan sonra angajman kurallarının hassasiyeti artmıştır. Suriye tarafından yapılabilecek hava sahası ihlallerine karşı müteyakkız olmak durumundayız. Ancak, bu hassas ortamda milliyeti tam belli olmayan, ikazlara aldırmayan bir uçaga müdahale edilmesi akabinde Rusya’nın sergiledigi tavır pek diplomatik değil. Olaya duygusal yaklaşıyorlar. Hemen yaptırımlardan söz etmeleri de hoş değil. Rusya’ya herkesin yaptırım uyguladığı tarihlerde Türkiye yaptırım uygulamamıştır. “Stratejik ortağımızdır, gıda dahil ürünleri vermeye devam edeceğiz” dedik. Şu anda ise onların yaptığına bir bakın. Bu gıda ürünlerini almayacağız diyor, işadamlarımıza eza ceza çektiriyorlar.

HERKESİN HUKUKUNA RİAYET EDERİZ

Türkiye bu hususta asilligini koruyor. Biz onlarla aynı dili kullanmıyoruz. Biz diplomatik dili kullanmak suretiyle kendimize yakışanı yapıyoruz. Onların da dillerinin değismesini bekliyoruz. Mütekabiliyet, hukuk sınırları dahilinde olabilecek bir şeydir.

BU TAVIR YAKIŞMAZ

Biz Rusya’nın halihazırda duygusal bir tavırla yaptıklarına temenni içinde yaklaşıyoruz. Bizim Türkiye’de yaşayan Rusların hukukuna riayet etmememiz söz konusu olamaz. Türkiye, Rusya’dan ülkemize gelip daire almış, yerleşmiş olanları hissi tavırlarla yurtdışı etmek gibi davranışlar içerisine giremez. Bu bize yakışmaz.