Kurtulmuş şöyle konuştu:
Filistin topraklarında barışın ve özgür bir Filistin devletinin kuruluşu olmadan Ortadoğu barışının olması mümkün değildir. Hepimizin bildiği gibi Filistin meselesi, Filistin'de özgür devletin kurulması, Filistin halklarının haklarına kavuşması sadece Ortadoğu için dünya için anahtar mesabesinde önemli bir meseledir. Onun için bu meseleyi küresel bir mesele haline getirmek herhalde kaçınılmaz bir görevimizdir. Filistin davasının savunulması, sadece Müslümanların değil aynı zamanda insanlığın ortak bir zorunluluğudur, vicdani bir sorumluluğudur. Soğuk savaş dönemlerinde bile hangi tarafta olursa olsun, rejimleri ne olursa olsun, Ortadoğu'daki bütün devletler için Kudüs meselesi ortak bir meseleydi.
BM ZAYIFIN DEĞİL GÜÇLÜNÜN YANINDA OLMUŞTUR
Bugün geldiğimiz noktada üzülerek ifade ediyoruz ki, Ortadoğu'daki dağınıklara paralel olarak Müslüman devletlerin Kudüs meselesi ortak bir mücadele alanı olmaktan neredeyse çıkmıştır. Başkalarını suçlamadan önce kendimize iğnenin ucunu batırmak zorundayız. İslam dünyası yeniden Kudüs-ü Şerif'in özgürleştirilmesini kendi gündemin ana maddesi halene getirmelidir. Aksi takdirde yaşadıklarımızı görüyoruz. İşgal gün geçtikçe genişleniyor. Filistin toprakları köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir işgal ediliyor, kaybediliyor. Dünya 100 yıldır bu sorunu seyrediyor. BM Güvenlik Konseyi ise bu konuyla ilgili onlarca karar almasına rağmen bu kararların uygulanamayacağını hepimiz biliyoruz. BM, zayıfın, mağdurun güçlünün karşısında korumasını değil, güçlünün gücünü temin edilmesi ve arttırılması için çalışıyor. İsraillilerin bir şekilde onların üzerinde ambargo uygulanması konusunda BM oldukça çifte standartlı hareket ediyor. Kendi çıkarları sözkonusu olduğunda, birtakım büyük şirketlerin çıkarları sözkonusu olduğunda ülkelere ambargo koymaktan çekinmeyen BM, sözkonusu İsrail olunca ambargo koyamıyor.
FİLİSTİN MESELESİ TURNUSOL KAĞIDI GİBİDİR
Böyle olunca İsrail, Filistinliler'e ambargo koyuyor, Filistinliler'e dünyayı açık hava cezaevi haline getiriyor. Hepimiz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Filistin'in özgürlüğü için çalışmak meselesi, onyıllar boyunca bütün dünyada bir turnusol kağıdı gibidir. Özgürlükten, hakkaniyetten bahsedilebilir ancak bahsedilen özgürlük, hakkaniyet konusunda ne kadar samimi olunduğunun testi Filistin'e bakışla mümkündür. Sadece İslam dünyasında değil, bütün dünyada Filistin meselesi bir turnusol kağıdı olmuştur. Hakkaniyet cephesi ile zulüm meselesinde bir ayıraç olmuştur.