Kurtulmuş'tan Bakanlar Kurulu sonrası önemli açıklamalar

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalarda bulundu.

1

Çankaya Köşkü'nde Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında gerçekleşen Bakanlar Kurulu'nun ardından Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş açıklamalarda bulundu..

Kurtulmuş, yeni darbe iddialarıyle ilgili olarak, "Bu yönde rapor yok. Halkı endişeye sürüklemenin alemi yok. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kalkanlar kenara çekilecek değildir. Bunlar ve arkalarındaki iradenin Türkiye'nin önünü kesmek için fırsat kollayacağını tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok. Böyle panik yaratacak sözlerden kaçınarak, hep birlikte uyanık olacağız." dedi.

Kurtuşmuş'un açıklamasından satır başları;

Türkiye - AB ilişkilerinin son derece kapsamlı olduğunu ifade etmek isterim. Sadece göçmen meselesi değildir. Ayrıca, Türkiye mülteci meselesi, vize serbestisi meselesi ve geri kabulü aynı hassasiyetle yakından takip etmekte. Birbirinden ayrılmaz konular olarak kabul etmektedir. Asla bu konulardan birini öne alan bir yaklaşımı kabul etmediğimizi ifade etmek isteriz. 

"BALKANLARDA STRESİN YENİDEN ARTTIĞINI GÖRÜYORUZ"

Ayrıca AB ile ilave fasılların açılmasını isteriz. Türkiye'nin çekineceği bir durum yoktur. Bu fasılların asılmasını da istediğimizi bir kere daha ifade etmek isteriz. Önemli bir konu da Balkanlarda artan strestir. Yeni bir alanda, 1990'lardan itibaren coğrafyada yeniden stresin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu çerçevede ilgili bütün ülkelerin stresi azaltacak çabalar içinde olmasını tavsiye ediyoruz. 

"BOSNA HERSEK'İN YAPISI BİRÇOK ZORLUĞU BARINDIRIYOR"

En karmaşık yapıya sahip ülkelerden birisi Bosna Hersek'tir. Yapısı birçok zorlukları barındırıyor. Böyle bir ortamda Bosna Hersek'in bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün sağlanması en çok değer verdiğimiz konudur. Sırp entitisenin Sırp Günü ilanının anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesini önemli bir gelişme olarak kabul ediyoruz. Bosna Hersek'te herhangi bir etnik gün, etnik ayrılmayı hızlandıracak bir süreçtir. 

Ayrıca, AB üyelik sürecini desteklediğimizi ifade ediyoruz. 

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve bazı kanunlarda değişikliğe ilişkin tasarı Bakanlar Kurulu'na sunulmuş, ilgili bakan arkadaşlarımız görüşlerini hazırlayacaklar, önümüzdeki hafta imzaya açılacaktır. Reform niteliğinde adım atılacaktır. 

MOODY'S'İN TÜRKİYE KARARI

Moody's'in Türkiye'nin notunu indirmesi... Bu değerlendirme tamamiyle siyasi içerikli bir değerlendirmedir. Birçok noktada siyasi içerikli analiz yer almaktadır. 21 Eylül günün analistlerin ortaya koydukları perspektif nasıl oldu da tam tersi noktaya evrildi. 

15 Temmuz'dan sonra bir hafta içinde göstergelerde olumsuzluklar ortaya çıktı. 18 Temmuz günü ile bugünü kıyasladığınızda döviz-Amerikan kuru bakımından yüzde 0,94 azalmıştır. Lehe bir durum vardır. Darbe sonrasında Türkiye ekonomisi için tehlikeler mevcuttu ama Türkiye ekonomisinin iyi yönetilmesi, dengelerin iyi olması, milletimizin ekonomiye güveni ile Türk parasına ilgi ekonomideki olumsuz imajı ortadan kaldırdı. 

'SON DEĞERLENDİRME BÜTÜNÜYLE SİYASİ BİR MÜTALADIR'

Türkiye ekonomisi hem yapısal olarak kararlılıkla yoluna devam ediyor, hem de hergün yeni bir adım atma hazırlığında. 

Üst aklın Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor demek için her şeyi yapacağını bileceğiz, yolumuza devam edeceğiz. Bu açıklamanın Cumhurbaşkanımızın ziyaretinde, dış yatırımcılarla olumlu geçen görüşmelerin ertesinde olması da manidardır. Türkiye üretime devam ediyor. Önündeki güçlü adımlarla sürece devam ediyor. Dışarıda ciddi bir atakla yatırımcıları Türkiye'ye davet etmeye devam ediyor. Olumsuz hava da algı operasyonu da en kısa zamanda sona erecektir. Biz herhangi bir derecelendirme kuruluşunun aferin demesini güllük gülistanlık bir durum olarak almadıysak, notun düşürülmesini de hayatın sonu olarak telakki etmeyiz. Son değerlendirme bütünüyle siyasi bir mütaladır. 

Türkiye sadece FETÖ'cülerle mücadele etmiyor. Özellikle 20 Temmuz 2015'ten itibaren 3 terör örgütü ile mücadele ediyor. FETÖ, darbe teşebbüsü ile birlikte bu işin tuzu biberi oldu. Türkiye terörle mücadelesini bir alana hapsedemez. Bu milli güvenliğimizin bir gereğidir. Türkiye diğer terör örgütleri ile mücadeleyi de önemser. 

TÜRKİYE'NİN SURİYE'DEKİ KIRMIZI ÇİZGİLERİ

Türkiye'nin Suriye'deki operasyonun 3 temel kırmızı çizgisi var. Bunlardan birisi, Türkiye kendi sınırlarını terör örgütlerinden korumak durumundadır. Oradan gelen teröristlerin Gaziantep'te 57 vatandaşımızı nasıl şehit ettiğini gördünüz. 

İkincisi, Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanadır. Suriye'nin bölünmesine karşıdır. Üçüncüsü ise, Suriye'nin kuzeyinde oluşturulacak olan bir PYD koridorunun, bir terör örgütünün oranın bütününde hakimiyeti alacağı bir koridorun Suriye'nin bölünmesi haline geleceğini biliyoruz buna müsaade etmeyeceğiz. 

PYD, MENBİÇ'TEN ÇEKİLİYOR MU?

YPG güçlerinin Fırat'ın doğusuna çekilmesi konusu var. Türkiye'nin parametreleri bunlar. Türkiye ısrarla çekilme ile ilgili talepleri tekrarlamıştır. Bunun sonucunda sonuç almakta olduğumuzu görüyoruz. Bu da Türkiye için önemli bir gelişmedir. Menbiç'i boşaltmakta olduklarını görüyoruz. 

MUSUL VE RAKKA OPERASYONLARI

Biz Rakka'da da Musul'da da yerel unsurların, ana unsur olmasını savunuyoruz. Bu operasyonlar uluslararası koalisyonun kontrolünde yapılsın. PYD'nin her iki operasyonda da bulunmaması Türkiye'nin görüşüdür. Rakka'da ve Musul'da da muhalefet hareketleri güçlerin esasını teşkil eder. 

FETÖ İLE MÜCADELE

FETÖ ile bağlantılı kim varsa suçun ortaklarıdır. Bu ağır suçu hafifletecek hiçbir söz içinde olunmaması lazım. Aynı şekilde adaletli davranılması lazım. Bu hassasiyet içinde bu soruşturmalar devam ediyor. Kriterlere uygun bir şekilde bu insanlar görevden uzaklaştırılmış mı, uzaklaştırılmamış mı bu tespit edilecek. 

Asılsız ihbarların da büyük bir suç olduğunu herkesin bilmesi lazım. Anadolu Rumeli topraklarının en ağır suçunun içinde olanları unutmadan, kimseyi de mağdur etmeden işimize devam edeceğiz. 

'MOODY'S'İN KARARINI 15 TEMMUZ'UN ARTÇI SARSINTISI OLARAK GÖRÜYORUM'

Türkiye ekonomisini tedirgin edecek bir çıkışın olmadığını görüyoruz. İhtimalden bahsediliyor, ben o ihtimali görmüyorum. Siyasi açıklamayla birlikte Türkiye'nin risk analizlerini yapanların risklerin az olduklarını gördüklerini müşahade ediyoruz. Bu açıklamayı ben 15 Temmuz'un artçı bir sarsıntısı olarak görüyorum. Türkiye ekonomisini tedirgin edecek bir çıkış olmayacak. 

ASKERİ BİRLİKLERİN TAŞINMASI

Askeri birliklerin taşınmasının ortaya koyacağı durum analiz edilmiştir. Güvenlik riski oluşturmayacaktır. Askeri alanların nasıl kullanılacağı da kamusal ihtiyaçlara göre değerlendirilecektir. 

DOĞALGAZA İNDİRİM OLACAK MI?

Serbest piyasa şartlarında ümit ederiz doğalgazda gereken çalışma olacaktır. 

ANITKABİR'DEKİ ÇOCUK PARKI TARTIŞMASI

Türkiye'nin bu kadar önemli meseleleri arasında, tali bir konunun tartışılmasının Türkiye için zaman kaybı olacağı kanaatindeyim. İyi niyetli bir harekettir. 

YENİ DARBE İDDİALARI

Yeni bir kalkışma için rapor yok. Halkı telaşa sürüklemenin alemi yok. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kalkanlar kenara çekilecek değiller, bunlar ve arkalarındaki iradelerin, yine fırsat kollayacakları, halkın arasında fitneler sokacaklarını gayret etmelerini bilmek için müneccim olmaya gerek yok. 

Ortada herhangi bir şey yokken AK Parti'yi, milletvekillerini töhmet altında bırakacak sözlerin söylenmesi doğru değildir. 

Emeklilerle ilgili de şu anda bildiğim kadarıyla bir çalışma yok. Açıklamayı Çalışma Bakanlığı yapar. 

Cumhurbaşkanımızın söylediği sözler bu konuda Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelmemiştir. Gerekli çalışmalar Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür.