Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, canlı yayında Habertürk TV Ankara Temsilcisi Veyis Ateş'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Zaman zaman güvenlik kuvvetleri, zaman zaman sivil vatandaşlara ateş açan terör grupları var. Biz isteriz ki hiçbir vatandaşımız ölmesin. Hiçbir vatandaşımız bundan zarar görmesin. Hatta teröristler de ölmesin. Hendek siyasetinden artık vazgeçin. Hendek siyasetiyle hiçbir terör grubunun başarılı olması mümkün değildir. Hiçbir demokratik ülke, birtakım terör grupları hendekler kazarak şehirleri yaşanmaz hale getirdiler diye 'iyi o zaman siz burada istediğiniz gibi at koşturun' demez.
"2015 YILINA YAKIŞMAYAN BİR TABLO"
Kararlılıkla sokağa çıkma yasağı dahil her türlü tedbir alınarak mücadele devam ediyor. Uygulanacak, yapılacak iş belli. Türkiye'nin bütün sokaklarından bu hendekler temizlenene kadar, ellerinde silahlarla, bombalarla bu şehirleri yaşanmaz hale getiren bu teröristlerden buralar temizlenene kadar bu mücadele devam edecek. Gönlümüz arzu eder ki bu hendek siyasetinden vazgeçsinler. Yol yakınken, geri dönsünler. Bu bizim de istemediğimiz bir tablodur. Bu tablo 2015 yılına yakışmayan bir tablodur. Çok özenli, milim milim hareket ederek bu operasyonlar yapılıyor. Sonuç almak da emniyet kuvvetlerinin vazifesi.
"HDP'LİLERİN DE SESİNİ YÜKSELTEMESİ LAZIM"
HDP de vatandaşlarımızın oyunu almış, Meclise gelmiş, temsil edilen Türkiye'nin meşru siyasi partilerinden birisi. Hendek siyaseti ise gayri meşru bir siyaset. Meşru bir siyasi partinin hendek siyaseti, bomba siyaseti üzerinden şehirleri baskı altına alma üzerinden yürüyebileceği bir alan yok.
Bu alan aynı zamanda HDP'nin de siyasi limitlerini son derece kısıtlıyor. Burada makul olan demokrasi ve barıştan yana olan HDP'nin içindeki siyasetçilerin de sesini yükseltmesi. Yeter artık. Bölge halkı illallah diyor terör örgütünden yaka silkiyor. Bunlarla nasıl yaşayacağız diye eleştiriyor. Sonuçta biz de isteriz ki yarın sabahtan itibaren demokratik yollarla bu işlerin çözülmesi için adım atalım. Bölgedeki bütün unsurların, bütün siyasi partilerin, görüşü, fikri olan Türkiye'de barışı sağlamayı niyet eden bütün siyasi unsurların sözünü söylemesi lazım.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜ SİYASİ KARARLILIK TASFİYE EDER"
Terör örgütünün bu şımarık ve saldırgan tavrına karşı herkesin yeter demesi lazım. Nasıl CHP'nin, MHP'nin ve iktidar partisi olarak AK Parti'nin yeter demesi önemliyse, özellikle bölgeden çok oy almış bir parti olarak HDP'nin de terör örgütüne yeter demesi son derece anlamlıdır ve doğrudur.
Devletin yaptığı bu operasyonlara karşı Türkiye'de çok büyük oranda bir destek var. Bunun bir an evvel bitirilmesini millet istiyor, çünkü bu anormal bir durumdur, normal bir durum değildir. Bölgedeki halkın barışçıl bir çözüme destek verdiği aşikardır. Terör örgütünü tasfiye edecek esas şey siyasi kararlılıktır. Bu anlamda bütün partilerin bu siyasi kararlılığa destek olması lazım.
TAHİR ELÇİ CİNAYETİ
Hala meçhul. Cinayetten sonra günlerce deliller toplanamadı. Delillerin bir kısmı toplandı ve inanın ki bildiğim kadarıyla savcılık tarafından özel bir soruşturma ekibi görevlendirildi. Olayın nasıl gerçekleştiği konusunda dört mülkiye başmüfettişi görevlendirildi. Bütün bu soruşturmalar belli bir noktaya kadar geldi. En ince detaya kadar deliller toplandı ve analizleri yapılıyor. Orada görev yapan polislerin silahları toplandı. Bulunan başka kovanlar üzerinden farklı silahların neler olduğu tespit edildi. Tahir Elçi'nin ölümüne neden olan silahın hangi silah olduğu tespit edilir ve olayın gerçeği aydınlatılmış olur.
"RUSYA VE TÜRKİYE BİRBİRİNİ GÖZDEN ÇIKARMAZ"
Olayın en sıcak günlerinde bile iyimserliğimi kaybetmedim. Taban tabana zıt olabiliriz. Örneğin Esad rejimi konusunda, Irak konusunda... Türkiye ve Rusya uzun yılllar boyunca dost ülkedir. Bunun da ötesinde ekonomik, ticari ve siyasi bakımdan ilişkiklerini son yıllarda geliştirmiştir. Bir realite daha var ki ne Türkiye Rusya'yı ne de Rusya Türkiye'yi uçağın düşürülmesi nedeniyle ortaya çıkan farklılıklar dolayısıyla gözden çıkaracak noktada değildir.
Rusya'nın yaptırımlarına karşı tedbirler alınacak. Bir kapı kapanırsa başka kapı açılır. Bu kapıların açılması için de her türlü tedbiri alıyoruz.
"IRAK ANLAM VEREMEDİĞİMİZ BİR TAVIR İÇİNDE"
Musul'dan geri çekilmedik. Başika kampı ve diğer bölgelerdeki askeri varlığımız sürüyor. Ama biraz daha geri çekilmiş vaziyette. Türkiye'nin varlığı yeni değil.
Oradaki askeri varlığımız zaten saldırı amaçlı değil. Eğitim amaçlıdır. Bu varlığımız orada devam edecektir.
Bu konunun kamuoyunda abartılmış olması ve Ortadoğu'daki dengelerin değişiyor olması Irak Merkezi Hükümetinin hassasiyetlerini artırdı. Bizim de anlam veremeğimiz bir tavır içine girdiler. Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz.
"DELİ GÖMLEĞİNİ ÇIKARMALIYIZ"
Demokratik, Sivil, özgürlükçü bir anayasa yapılması şarttır. Bütün partilerin eteklerindeki taşları dökmesi lazım. Maksat sonuç almaktır. Anayasa 50 kere değiştirilmiş olsa da ruhu duruyor.
Başkanlık sistemi tartışmaya açılır. Bu işi ne kişiler üzerinden ne de partiler üzerinden tartışmalıyız. Bu deli gömleğini çıkarmak gerekiyor. Etkin bir yürütme sistemi olarak başkanlık tartışılabilir. Öyle bir anayasa değişikliği yapalım ki Türkiye'nin önü açılsın.