Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanlığı görevine getirilmesinin ardından ilk toplantısını Antalya'da, turizm sektörü temsilcileriyle yaptı.
Kentteki bir otelde düzenlenen ve üç saat süren "Turizm Sektörü Değerlendirme Toplantısı"nın ardından basın toplantısı düzenleyen Kurtulmuş, burada ele alınan konular ve gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kurtulmuş, toplantının faydalı geçtiğini, sektördeki sorunların konuşulduğunu, bunların çözülmesi için el birliğiyle çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Türkiye ve bölgenin çok önemli bir süreçten geçtiğini, turizm başta olmak üzere ülke ekonomisini ve siyasetini derinden etkileyen olaylarla karşı karşıya olduklarını dile getiren Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:
"Öncelikli olarak küresel ölçekte bir ekonomik mücadelenin sürdüğü, bir siyasi itiş kakışın yaşandığı dönemden geçiyoruz. Soğuk savaş sonrasındaki iki kutuplu dünyadan sonra oluşmaya başlayan ama bir türlü yerine oturmayan güç dengelerinin, her alanda ortaya çıkarmış olduğu türbülanslarla karşı karşıyayız. Bu çekişmelerin, mücadelelerin özellikle bölgemizde çok derin etkilerinin, bazen yıkıcı etkilerinin olduğunu görüyoruz. Örneğin Suriye ve Irak'ta yaşanan iç çatışmaların, vekalet savaşlarının son derece yıkıcı etkilerinin olduğu hepimizin malumudur. Ayrıca bu bölgedeki gelişmeler çerçevesinde terörün bir büyük küresel güç haline geldiği artık hepimizin malumudur. Bu bölgeden güç alan ama sonuç olarak dünyanın her tarafına etki yapma kapasitesine ulaşan bir küresel terör tehdidiyle karşı karşıyayız. Türkiye, bu küresel tehdidin en ağır şekilde etkilerini yaşayan ülkelerden birisi olarak, bir taraftan DEAŞ'ın bir taraftan PKK ile bağlantılı PYD, SDG gibi örgütlerin bir taraftan da DHKP-C gibi aşırı örgütlerin ve 15 Temmuz darbe girişiminde bütün kirli yüzünü ortaya çıkaran hain FETÖ çetesinin eş zamanlı saldırıları altındadır."
Kültür ve Turizm Bakanlığından barış projesi
Bakan Kurtulmuş, Türkiye'deki turizm sektörünün de bu çerçevede bu tür durumlardan ve bölge dışındaki gelişmelerden etkilendiğini belirtti.
Kurtulmuş, son zamanlarda Avrupa'daki bazı siyaset çevrelerini etkisinde bırakan yabancı düşmanlığı, ırkçılık, İslam karşıtlığı, Türkiye düşmanlığı ve bunun indirgenmiş şekli olan Erdoğan düşmanlığının birtakım negatif algıların Batı'da oluşmasına yol açtığını söyledi.
Amaçlarının bundan sonraki süreçte Türkiye'nin özellikle kültür ve turizm alanındaki gücünü bu türbülansların, gerginliklerin ortadan kaldırılması için bir manivela olarak kullanabilme becerisini sağlamak olduğunu anlattı.
Kurtulmuş, kültür ve turizm alanını gerginliklerin ve çatışmaların bir şekilde sulh içinde çözülebileceği önemli bir imkan olarak gördüklerinin altını çizerek, "Kültür ve turizm alanındaki gücümüzü artırarak, bunu da Türkiye'nin siyasi ve ekonomik sorunları çözmek, uluslararası gerginlikleri azaltmak için bir imkan olarak gördüğümüzü ifade ediyoruz. Hükümet, Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve turizm alanını gerginliklerin azaltılması için barış projesi olarak kullanabilme becerisini ortaya koyabilmektir." diye konuştu.
Turizmde yüzde 16'lık artış
Kurtulmuş, Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası'nın yüzde 12'sini ve istihdamının yüzde 8,2'sini karşılayan kültür ve turizm sektörünün büyük bir güce ve potansiyele ulaştığını vurguladı.
2015-2016 döneminde yaşanan sıkıntılar, Rusya ile Türkiye arasında uçak kriziyle başlayan süreç ile küresel siyasi ve ekonomik gelişmelerin Türkiye üzerinde yansımaları olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, bazı Avrupa ülkeleriyle yaşanan problemlerin Türkiye turizmini ciddi şekilde etkilediğini söyledi.
Kurtulmuş, 2016 yılında 2015 yılına göre 11 milyon turist sayında ve 12 milyar dolar turizm gelirinde azalmalar olduğunu dile getirerek, şunları ifade etti:
"Bu kriz dönemini yaşamış olmamıza rağmen, Türkiye'deki turizm sektörü dayanıklılığını ortaya koymuştur. Bu süreçte gerçekten çok sıkı bir mücadele vererek önemli mesafeler alınmıştır. 2016 yılı Mayıs ayına göre turizm gelirlerinde, turizm istatistiklerinde yüzde 16'lık bir artış söz konusudur. 2017'nin ilk beş ayında artış yüzde 5,5 idi. Antalya bölgesi için de ilk 7 ayda yüzde 60 civarında bir artış söz konusu olmuş. Sadece geçen yılın temmuz ayına göre Antalya'daki artış yüzde 76 civarında. Ocak-mayıs döneminde Rus turistler bakımından istatistikte yüzde 571 gibi son derece önemli bir gelişmeyi ortaya koyuyoruz. Dolayısıyla turizm sektörü de etkinlendi ama bunu sektörün dayanıklılığı dolayısıyla süratle aşıyoruz. İnşallah bütün alanlarda aşmaya devam edeceğiz."
Türkiye'den tanıtım atağı
Bakan Kurtulmuş, Türkiye'nin dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan coğrafi güzelliklere sahip olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Bunun ötesinde bu toprakların büyük bir özelliği var. Hem doğulu hem batılı, hem Avrupa hem Asya ülkesi, hem Akdeniz hem Karadeniz ülkesi. Bütün bu farklı özellikleriyle dünyanın bütün ülkelerindeki turistlere açılabilecek, kültür olarak da dünya ülkelerinin kültürel ilişkilerini zenginleştirebilecek bir potansiyele sahibiz. Onun için diyoruz ki Türkiye, turizm açısından da büyük hedefler ortaya koymak mecburiyetindedir. Bu imkanlarını, bu güzelliklerini, bu değerlerini dünyanın birçok tarafından gelecek turistlere açmak, tanıtım atağıyla bunu bir şekilde Türkiye'nin lehine çevirmek zorundayız."
Özellikle FETÖ ve onunla irtibatlı, iltisaklı olan Türkiye düşmanı bütün çevrelerin uluslararası alanda ülke ile ilgili olumsuz algılar oluşturmaya çalıştığına değinen Kurtulmuş, bunun için turizm sektörünün önüne hedefler koyarak büyük ataklar gerçekleştireceklerini söyledi. Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bu büyük hedefler vizyonumuzun bir parçası olarak 50 milyon turist ve 50 milyar dolar hedefimizi paylaşmak istiyorum. Türkiye inşallah 2023 yılında bu önemli hedefini gerçekleştirebilirse bu, Türkiye ekonomisine büyük bir ivme kazandıracaktır. Yine sektörle ilgili önemli hususlardan birisi de sektörün hem pazar hem ürün bakımından bir çeşitlenmeye gitme mecburiyetidir.
Biz sadece belli ülkelerden gelen, sadece Almanların, sadece Avrupa'dan, Rusya'dan gelen turistleri değil yeni pazarlara açılacak atakları da ortaya koyacağız. Örneğin Çin'e, Hindistan'a, Uzak Doğu Asya'ya açılacak bir turist çekme seferberliği Türkiye'nin aynı zamanda önemli bir tanıtım atağı şeklinde olacaktır."
"Turistlerin güvenliği için seferber olduk"
Kurtulmuş, Türkiye'nin coğrafi özellikleri, güzellikleri bakımından sadece deniz, kum, güneş turizminin yanı sıra farklı turizm alanlarında da potansiyeli olduğunu, Erzurum, Erzincan, Kars'ta kış olimpiyatlarının gündeme geldiğini ve kış turizminin Türkiye'de yeteri şekilde desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
İnanç, yayla ve kaplıcalar üzerinden sağlık turizminin mutlaka çok daha ileri noktalara çıkartılması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bazı çevreler biraz da kendi iç siyasi hesaplaşmalarının sonucu olarak ve belki onların etkisinde kalarak Türkiye'nin turizm bakımından güvenli olmadığını ifade eden sözlerle özellikle Avrupa'dan Türkiye'ye gelecek turistleri etkilemeye çalışıyorlar. Bunların realiteyle hiçbir ilgisi yoktur. Bunlar tamamen, özellikle bazı ülkelerde yaklaşan seçimler dolayısıyla iç politikaların gerekleri olarak dile getirilmiş olan sözlerdir ve gerçeği yansıtmamaktadır.
Şunu çok açık bir şekilde ifade etmek istiyorum, Antalya, Konya, Van, İstanbul ne kadar turistik yerimiz varsa, bu şehirlerimizin her birisi en az Berlin, Paris, Roma kadar güvenli şehirlerdir. Bu anlamda da gelecek olan turistlerin güvenliğini sağlamak bakımından da bütün imkanlarımızla seferber olmuş ve bu güvenliği sağlamaya gayret ediyoruz. Bu çerçevede Türkiye'de bir güvenlik yoktur meselesini de bir negatif algının parçası olarak görüyoruz. Bunların siyasetçiler bakımından dile getirilmesini ise tamamen Avrupa'daki bazı ülkelerin yaklaşan seçimlerini esir almış olan Neonazi, yabancı ve özellikle Türkiye düşmanı söylemin etkisinde kalan sözler olarak görüyoruz."
Toplantıya, Vali Vekili Hüseyin Ece, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Müsteşar Ömer Arısoy, Yatırım İşletmeler Genel Müdürü Kudret Aşkın ve turizm sektör temsilcileri katıldı. (AA)