Kritik görüşmede 'Anayasa' vurgusu

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerçekleştirdiği görüşme sonrası iki parti sözcüsünden ortak vurgu: Darbe izlerinin tamamen ortadan kaldırıldığı sivil bir anayasa...

1

Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaklaşık 2,5 saat süren toplantısının ardından kameraların karşısına çıkan her iki parti sözcüsünün ortak vurgusu, 12 Eylül askeri darbesinin izlerinin tamamen silindiği yeni, sivil ve yeni devlet yazılımında vatandaşı nesne olarak odak alan özgürlükçü bir anayasa oldu. 


AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik'in gazetecilere yaptığı açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: 

ÇOK VERİMLİ BİR TOPLANTI OLDU TEŞEKKÜR EDİYORUZ

Çok verimli bir toplantı oldu. Sayın Kılıçdaroğlu'na ve beraberindeki heyete bize gösterdikleri nezaket ve iyi niyet için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hemen hemen hiç ara vermeden bir yandan verimli bir beyin fırtınası oldu bir yandan da çeşitli siyasi meseleler değerlendirildi. Asıl konu yeni anayasa meselesiydi. Mevcut anayasanın değiştirilmesi gerektiği her iki tarafın adlandırılmasıyla darbe ruhuna kaynaklık eden anayasanın değişmesi yönünde mutabakat var. Biz Türkiye'nin mevcut devlet yazılımını ifade eden anayasayla daha fazla yol yürüyeceğine inanmıyoruz. Türkiye 1876'dan beri anayasa meselesini tartışıyor. Vatandaş-devlet ilişkisinin nasıl olacağına dair bir devlet yazılımı olarak yeni anayasa meselesi tartışılıyor. 

DARBE MEVZUATININ İZLERİNİ SİLMEK ZORUNDAYIZ

Çok uzun zamandan beri 2007 ve 2011'de başlayan temaslarımızdan bu yana net bir biçimde Türkiye'nin yeni bir anayasaya kavuşması gerektiğini ifade ediyoruz. Yeni anayasa Türkiye'nin kimlik belgesidir. Sayın Başbakanımız her alandaki sorunların aşılması için anayasanın sadece değişikliklerle yetinmeyeceğimizi artık anayasa konusunda revizyon dönemini geride bırakıp reform anayasası yapılmasını ifade etmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu ve sayın Koç da açıklama yaptı. Darbe hukukunun gitmesi için hemfikirler. Darbe hukukundan arınmak için bir mutabakat var. Bizim bundan önce Adalet Bakanlığı temelinde darbe hukukunun bütün unsurlarını, izlerini mevzuatımızdan arındırma çalışmamız var. Bu çalışma bundan sonra CHP ile tartışılıp mevzuatımızın arındırılması konusunda ne yapılması gerektiğini dile getirecekler. 

HALKIN DEVLET YÖNETİMİNDE ÖZNE OLMASI GEREKİR

Başkanlık sistemi sayın Başbakanımız tarafından gündeme getirildi. Başkanlık sisteminde içeriğe odaklanması gerektiği vurgulandı. Bizim Başkanlık sistemi ile CHP'nin parlamenter sisteminin karşılıklı tartışılması gerektiği ifade edildi. Temel haklar, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı konusunda, parlamentonun daha çok özlü olmasında, halkın devlet yönetiminde yegane özne olması konusunun Başkanlık sisteminde mümkün olabileceğini dile getirdik. Onlar da parlamenter sistemiyle mümkün olabileceğini dile getirdiler. Gerçek anlamda halkın devletin sahibi olmasını sağlayacağını, yargı bağımsızlığını temin edeceğini, ileri demokrasilerdeki gibi denge denetim mekanizmalarını güçlendireceğini karşılıklı tartışalım istiyoruz. 

AVRUPA BİRİLĞİ KONUSUNDA TAM DESTEK SÖZÜ ALDIK

Bugün Türkiye'de yapılan tartışmalar gibi dünyanın değişik ülkelerinde tartışılıyor. Parlamenter sistemin Hitler gibi örneği çıkarması gerçeği var. Bizim açımızdan temel hak ve hürriyetlerin garanti altına alınması, yargı bağımsızlığının gerçekleşmesi, halkın devletin sahibi olması başlıkları olarak özetlenebilir. Sayın Başbakanımızın MHP'yi ziyaretinden sonra tablo daha da genişleyecektir. AB meselesi konusunda AK Parti iktidarları döneminde devlet politikası haline gelmiştir. AB'ye tam üyelik konusunda büyük hassasiyet göstermişizdir. Bu konudaki vizyonumuz yeni dönemde de devam edecektir. Sayın Kılıçdaroğlu da AB'ye tam üyelik konusunda gereken desteği vereceklerini ifade etmişlerdir. 

DENGEYİ KURACAK İÇ TÜZÜĞÜN YAPILMASI GEREKİYOR

Meclis kanun yapma fabrikası değildir. Meclis'in yasama faaliyetinin yanısıra halkın iradesinin temsil edildiği en yüksek organ olarak siyasi meselelerin çözümüne zemin teşkil eden bir platform olarak işlevini tam olarak yerine getirilmesi. Denge ve denetim mekanizmaları açısından Meclis'in çalışma biçiminin gözden geçirilmesi açısından herkes bir şey söylüyor. Asıl işler komisyonlarda bitiriliyor ve genel kurula gelip, sonuçlandırılıyor. Hem iktidarın hızlı şekilde talep ettiği yasaların çıkması, aynı şekilde muhalefetin eleştiri ve denetleme görevini yapabilmek için bir mekanizmanın nasıl kurulması gerektiği hasassiyeti vardır. Bu çerçevede dengenin kurulacağı iç tüzüğün ortaya çıkması konusunda sayın Başbakanımız görüşlerini ifade etmişlerdir. Vize muafiyeti meselesinde CHP'nin desteğini talep ettik. Kendileri AB çerçevesindeki destek vereceklerini söylediler. Anayasa'nın halkın daha çok özne olduğu, siyasetin ve devletin sahibi olduğu ifadesinin altının çizildiği anayasayı nasıl çıkarırız diye düşünüyoruz. 

FAY HATLARI VARSA BUNLARI İSTİŞARE EDEBİLİRİZ

Yasaların çıkmasından önce iki parti arasında istişare yapılması gerektiği, toplumsal kutuplaşmada fay hatları varsa bunların tamir edilmesi konusunda iki partinin daha çok istişarede bulunması konusunda da hem sayın Kılıçdaroğlu hem sayın genel başkanımız iyi niyetlerini ifade ettiler. Yeni anayasa iradesinin güçlendirilmesi, pekiştirilmesi bakımından son derece verimli bir görüşme olmuştur. Darbe düzeninden kalan mevzuatın giderilmesi konusunda yüksek bir irade ortaya çıkmıştır. 

HDP SAYGISIZLIK YAPTI AMA TABANINA SAYGI DUYUYORUZ

Biz iktidar partisi olarak diğer partilerle bu çerçevedeki görüşmelerimizi tamamlayacağız. Ortaya çıkan iradeyi değerlendireceğiz. Biz her siyasi partiden randevu isteriz. Çünkü o partileri halklar kurmuştur. Halkın oy verdiği partiye halkımıza duyduğumuz saygı gereği randevu isteriz. Bu sebeple HDP'den de randevu istedik. Ama gayri ciddi bir tutum takınmaları, Türkiye'yi zedeleyici bir tutum almaları. Ardından sayın Başbakanımıza yaptıkları saygısızlık bu randevunun iptal sebebidir. O partinin tabanından bağımsız olarak değerlendiriyoruz bunu. Biz hiçbir partiyi kategorik olarak dışlamıyoruz. O partilere oy veren vatandaşlarımızın iradesine duyduğumuz saygı bunu gerektirir. 

MHP TÜRK SİYASİ TARİHİNDE ÖNEMLİ MİSYONA SAHİPTİR

Şu aşamada gündemimiz Ocak 4'de MHP ile görüşeceğiz. MHP gibi Türk siyasi tarihinde önemli bir misyona sahip partinin anayasa çalışmalarında yer alması son derece kıymetlidir. onların da bu şekilde davranmalarını temenni ederiz. Bu tabii görüşmeden ortaya çıkacak tabloya bağlı. Geçmişteki çalışma yönteminin birtakım mahsuru oldu. Siyasi üyeler eşit üye vereceklerdir komisyona. Siyasi tecrübemiz açısından söylüyorum, bizim yaptığımız toplantılarda Meclis'teki komisyonda tam mutabakat sağlanması böyle bir çalışmayı imkansız kılabiliyor. Burada yeni modeller önerilmesi, neyin gemiş, neyin geçmemiş sağlanacağı hususunda yöntemler üzerinde durulmalıdır. Liderler düzeyindeki görüşme trafiği açıktır. Daha sonra da görüşülebilir. 

BAŞKANLIK YA DA PARLAMENTER SİSTEMİ TARTIŞMAK İSTİYORUZ

Daha önce Uzlaşma Komisyonu'na sunulmuş modeli sayın Kılıçdaroğlu'yla paylaşacağız. Tabii bunlar o anın şartları içerisinde tartışma taslağı olarak sunulmuştu. Yeni ortaya çıkan tartışmalar eşliğinde güncelleyebiliriz. Modelleri azaltabiliriz, çoğaltabiliriz. Dolayısıyla o pozisyondan vazgeçmiş değiliz. Başkanlık sistemine karşıyız diyor birisi, bir yazı yazıyor anlattıkları şeyin Başkanlık sistemiyle ilgisi yok. Aynı şey parlamenter sistemi ile de geçerli. Türkiye'de büyük bir parlamenter sistemi vardır diyorlar. Ardından maddeler sıralıyor. O maddeler parlamenter sisteminin olmadığına işaret ediyor. 

GERÇEK DEMOKRASİYİ HUKUKU HANGİ SİSTEM SAĞLAR?

Deniyor ki, Başkanlık sistemi federasyon getirir. Her federasyon başkanlık sistemidir deniyor. Siyaset biliminin, anayasa hukukunun temel bilgileri bilinmeden yapılan tartışmaları görüyoruz. Genel tartışmada bunun iyi değerlendirilmesi gerekir. Biz Türkiye'de gerçek kuvvetler ayrılığını hangi sistem sağlar, gerçek bir hukuk devletini hangi sistemle sağlayabiliriz. Yargının bağımsızlığını hangi sistemle elde edebiliriz. 

ANAYASA KONUSUNDA SÖYLENMEDİK SÖZ KALMADI

Ana mevzular bunlardı, diğer mevzulara karşılıklı olarak değinildi. Bunlar her biraraya gelişlerinde verimli bir toplantı oluyor. Geçen toplantıların birisinde bir müddet dil felsefesi üzerine konuşulmuştu. Ucu açık bir tartışma Türkiye'yi bir yere götürmüyor. Türkiye'nin bir tarih konularak anayasayı yaptık demesi lazım. Aktörlerin sivil olması anayasanın sivil anayasa olduğu anlamına gelmez. Önemli olan zihin meselesidir. 

ASIL ŞEKİLLENME MHP GÖRÜŞMESİNDEN SONRA OLACAK

Başkanlık sistemine geçersek kim olacak, Başbakan kim olacak gibi konjonktürel bir tartışma yapmamız gerektiğinin altını sayın Başbakanımız çizdi. Bir irade ortaya çıktı, tabii ki bunun şekillenmesi MHP ile yapılan görüşmelerden sonra ortaya çıkacak. Türkiye'de anayasa konusunda söylenmedik söz kalmadı. Türkiye Anayasa yapmaya hazır. Halkımız TBMM'ye yeni anayasa görevini tevdi etmiştir. Sadece Anayasa hukukçuları tarafından çerçevesi çizilmiş olmayan aşağıdan yukarı çerçevesi yapılacak bir tablo ortaya çıkmıştır. Bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. 

MİLLETİMİZ YENİ ANAYASA KONUSUNDA BASKI YAPIYOR

Milletimiz anayasanın yapılmasına büyük bir destek veriyor. Yeni anayasanın yapılması için büyük bir baskı uyguluyor. Siyasete meşruiyetini veren halkın iradesidir. Siyasetin bu meşruiyeti hak etmesi için halkın taleplerine kulak vermesi gerekir. Şu anda en yüksek taleplerden birisi yeni anayasa talebidir. Artık herkes görüyor ki, bu anayasa Türkiye'de sistemi tıkamaktan başka hiçbir şeye yaramıyor. Ahenk yaratmak yerine ahenksizlik yaratıyor. 

Yerel parlamento, federal sistem vs. Türkiye'nin bu konuda eksikliği olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye'nin mevcut üniter yapısı içinde oluşturduğu kültürle yüksek demokrasi standartlarının ivmesini ilerletebilir. Türkiye tipi başkanlık derken, birileri sadece yetkilerin olduğu sorumlulukların olmadığını anladı. Şimdiden sonucu görmeden 'olumsuz olursa şunu yapar mısınız? sorusuna cevap vermeyiz, çünkü biz olumlu olmasını istiyoruz.